Yerli Mesajlaşma Programı Şart

Yerli WhatsApp'ın Adı "AYYILDIZ" mı olmalı?

“Devlet WhatsApp’tan yönetilmez!”
Bu cümle artık bir uyarı değil, bir uyanıştır.
Türkiye'nin artık kendi vatandaşına, kendi kurumlarına, kendi ordusuna ait yerli ve milli bir mesajlaşma uygulamasına geçmesi elzemdir. Bu bir yazılım tercihi değil; bu doğrudan millî güvenlik, veri egemenliği ve anayasal hakların korunması meselesidir.

Dünya Ne Yapıyor?

Son yıllarda birçok ülke bu gerçeği fark etti ve somut adımlar attı.
Fransa devlet kurumları için Olvid isimli mesajlaşma uygulamasını geliştirdi.
Rusya, kritik haberleşmelerde Max isimli yerli sistemini devreye soktu.
İsviçre, kullanıcı mahremiyetini esas alan TeleGuard sistemine geçti.
Çin ise kamuya ait yazışmalarda WeChat Work (WeCom) kullanıyor.
Hepsi şu anlayışla hareket etti:
"Veri güvenliği olmayan devlet, kendi gölgesinden bile korkar."

Peki ya Türkiye?

Türkiye’de hâlâ WhatsApp gruplarıyla yönetilen kamu kurumları var. Telegram’dan emir alan kamu personeli, bulut depolarda saklanan devlet yazışmaları...
Yerli çözümler geliştirildi ama yaygınlaşamadı. Neden mi? Çünkü iki temel engel aşılamadı:

Kullanım Kolaylığı Yerine “Özgünlük” Takıntısı

Yerli geliştiriciler, “WhatsApp’a benzerse kopya derler” endişesiyle kullanıcı alışkanlıklarını yok saydı.
Oysa WhatsApp, dünya çapında kullanımı standardize etmiş bir sistemdir.
Sen neden Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışıyorsun?
Kristof Kolomb keşfettiyse, sen liman inşa et.
En güzel örnek: Selçuk Bayraktar’ın geliştirdiği NEXTSOSYAL. X (Twitter) benzeri yapısı sayesinde, kullanıcı hiçbir zorluk yaşamadı.
Yeni mesajlaşma uygulaması da WhatsApp’a benzer, ama güvenliği artırılmış ve verisi Türkiye’de kalan bir sistem olmalıdır.

Yerli Uygulama = Dinlenme Endişesi

Toplumun bir kesiminde hâlâ şu algı var: “Yerli uygulama demek, devletin seni izlemesi demek.” Mevcut uygulamalarda bunun kötü örnekleri yaşandı...

Bu da kullanıcılarda kaygı yarattı...

Düşünsenize bir ay önce birine herhangi bir konuda sadece iki kişi arasında kalması gereken bir paylaşım yaptınız. Hatta iki taraftada sildiniz. Fakat bu mesajı uygulamanın sahibi kuruluşa; üçüncü bir taraf bu hakim kararı olabilir, her hangi bir kurum olabilir ya da hatırlı bir kişi olabilir bilgi talebinde, sistemin vereceği cevap; uygulamamız uçtan uca şifrelidir. Siz ilgililerin mesajlaşma aletlerine-telefonlarına bakmalısınız diyebilmeli. Bu kullanıcıya güven verecektir.

İnsanlar ABD menşeli WhatsApp’a gönül rahatlığıyla sırlarını emanet ediyor.
Neden? Çünkü veri orada CIA’nin elindeyse bile Türk medyasında ifşa olmuyor.
Ama Türkiye’de bazı programcıların çıkıp, “Amerika’dan silinen mesajlar istendi” gibi asılsız yorumları, halkı yerli sistemlerden korkutuyor. Oysa ki WhatsApp'a bilgi belge talebi geldiğinde sistemimiz uçtan uca şifrelidir. Cevabı verilecektir…

Anayasa Ne Diyor?

T.C. Anayasası’nın 22. Maddesi açık:
“Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir.
Haberleşmenin gizliliği esastır...
Bu hüküm, yerli mesajlaşma altyapısının omurgasını oluşturmalıdır.
Yeni sistemde:
- Veriler uçtan uca şifrelenmeli,
- Sunucular mesaj içeriklerini çözemez yapıda olmalı,
- Yargı kararı gelse bile mesajlara sadece kullanıcının cihazından ulaşılmalı,
- Sunucu firması üçüncü bir tarafa veri verirse, ağır maddi ve cezai sorumlulukla karşı karşıya kalmalıdır.
- Sistem, hem Anayasa’ya hem de bireyin temel haklarına sadık kalmalıdır.

Sonuç: Kodun Sahibi, Egemenliğin Sahibidir

Bu mesele sadece bir uygulama değil, bir egemenlik testidir.
- Kullanımı kolay,
- Tamamen şifreli,
- Hukuka bağlı,
- Verisi yurtiçinde tutulan,
- Sorumluluğu ağır ve net bir sistem kurulmalıdır.

Çünkü:
“Verisi dışarıda olan bir ülkenin, geleceği içeride pazarlık konusudur.”
“Yerli mesajlaşma altyapısı olmayan milletin sırları başkalarının silahıdır.”

Türkiye artık bu silahı kendi elleriyle üretmeli, kendi elleriyle korumalıdır.

(E)Tuğg. Halil İbrahim BÜYÜKBAŞ