Halil İbrahim BÜYÜKBAŞ
Tüm Yazılarıİsrail’in katil Başbakanı Netanyahu’nun bir toplantıda söylediği o söz hâlâ kulaklarda çınlıyor:
“Cep telefonu, İsrail’in bir parçasıdır.” Yani cep telefonu cebinizdeyse biz oradayız bağlamında bir sözdü.
Bu söz, sadece bir gaf değil; modern çağın en çıplak itirafıdır. Çünkü artık cep telefonları, sadece iletişim değil; gözetim, yönlendirme ve kontrol aracıdır.
Küresel Markaların İsrail Bağlantısı
Bugün piyasada gördüğümüz Apple, Samsung, Xiaomi gibi markalar doğrudan “Made in Israel” damgası taşımıyor. Ancak mesele yalnızca markanın adı ya da üretim yeri değildir.
Bu şirketlerin bir kısmı İsrail’de AR-GE merkezleri işletiyor. Burada geliştirilen yazılımlar, kamera sensörleri, yapay zekâ algoritmaları ve mikroçipler doğrudan cihazlara entegre ediliyor. Yani telefonun kasası Kore’de, montajı Çin’de olsa da içindeki beyin İsrail kaynaklı olabiliyor.
Ayrıca İsrail teknoloji şirketleri küresel çapta casus yazılımlar ve siber güvenlik çözümleri ihraç ediyor. Pegasus skandalını hatırlayalım: Basit bir linkle girilen telefonda kamera, mikrofon, rehber ve tüm dosyalar İsrail istihbaratına açılıyordu. İşte Netanyahu’nun “Cep telefonu, İsrail’in parçasıdır” sözünü doğrulayan somut örnek budur.
iPhone: İsrail’in Dijital Zinciri
Apple, “özgürlük ve yenilik” markası olarak pazarlanıyor. Ancak perde arkasında iPhone’un hikâyesi, Yahudi lobisi ve İsrail ile örülü.
- Apple’ın İsrail’de en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri var. iPhone’un çipleri, kamera teknolojileri ve yapay zekâ altyapısının önemli bölümü burada geliştiriliyor.
- Güvenlik mimarisi, ABD-İsrail ekseninde şekilleniyor.
- iPhone, sahibinin değil; aslında küresel gözetim sisteminin sadık bir uzantısı.
Dolayısıyla “iPhone özgürleştirir” söylemi bir yanılsamadır. iPhone, şatafatlı yüzüyle aslında İsrail’in cebimizdeki zinciridir.
İşin bir diğer çarpıcı yönü 15 Temmuz hain darbe girişiminden dört yıl önce FETÖ mankurtlarının cebine bir doların yanında birde İPHONE telefon koymuştu. Mankurtlardan biri yakalanınca İPHONE telefonların şifresini ancak İsrail'in 8200 Birimi kırabiliyordu. Yine Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikastının faili Mevlüt Mert Altıntaş'ın telefonu da iPHONE idi. Emniyet birimleri telefonun şifresini kıramamıştı. Hatırlarsanız gazetelerde “Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karli Karlov'un iPhone marka telefonundaki şifreleri kırmak için yetkililer Apple ile iletişim kuracak.”, "Apple'in ürettiği cihazlarda bulunan iCloud hesabının şifresinin kırılması için şirkete yazılacak" babında haberler çıkmıştı. Ne hikmetse İsrailli uzmanlar bize gönderin biz kıralım demişti...
Özellikle kamu personelinin iPHONE sevdası düşündürücü... Bir tedbir alınmalı...
15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişiminde birçok dönüm noktası oldu. Ama en önemlisi Gazeteci Hande Fırat'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı "Face time" ile CNN TÜRK yayınına bağlamasıydı. Bilin bakalım telefonun markası neydi? Tabi ki iPHONE... O gece darbenin planlayıcısı ve akıl hocası CIA ve MOSSAD bunu hesap etselerdi, korumalar dahil bütün telefonları OFF etmezler miydi? Çünkü, başka bir markada olmayan özellik bunda var...
Huawei: Karşı Cephedeki Alternatif
Son yıllarda Hamas’ın bile dikkat çeken bir tercih yaptığını gördük: İsrail ile büyük çatışmaya girmeden önce son beş yıl içinde iPhone kullanımını bırakarak Huawei cihazlarına geçtiği biliniyor.
Bu sadece marka değişimi değil, stratejik bir güvenlik adımıdır. Çünkü iPhone, doğrudan ABD-İsrail istihbarat ekosistemine bağlıydı.
ABD’nin dikkat çekici bir çifte standardı var:
- Samsung’a boykot yok, Xiaomi’ye yok. Çünkü onların AR-GE merkezleri ABD’de veya İsrail’de.
- Ama Huawei’ye ağır boykot var. Neden? Çünkü Huawei ne üretimini ne AR-GE’sini ABD ya da İsrail’de yapıyor.
Google Play Store’un Huawei’ye kapatılması da bu yüzden. “Güvenlik” bahanesiyle anlatılsa da gerçekte mesele, Huawei’nin ABD-İsrail dijital mimarisi dışında kalmasıdır.
Dolayısıyla Huawei, yalnızca bir telefon markası değil; küresel dijital savaşta karşı cephenin bayrağını taşıyan bir oyuncu haline gelmiştir.
Sonuç Olarak;
Netanyahu’nun sözleri aslında bir itiraf ve aynı zamanda bir uyarıdır. iPhone ve benzeri markalar, İsrail’in dijital zincirini temsil ederken; Huawei farklı bir cephenin sembolü haline gelmiştir.
Bugün cep telefonları üzerinden yürüyen kavga, aslında devletlerin, istihbaratların ve medeniyetlerin kavgasıdır.
Soru şudur: Biz kendi telefonumuzu üretip bu zincirleri kıracak mıyız, yoksa Netanyahu’nun dediği gibi cebimizde taşıdığımız telefonlarla İsrail’in bir parçası mı olacağız?
Dileğimiz; güzide savunma sanayi kuruluşumuz ASELSAN'ın, nerede kalmıştık deyip, ASELSAN 1919/ASELSAN 1920 modellerinin yerine ASELSAN 2027 Modeli ile yola devam etmesi..
(E)Tuğg. Halil İbrahim BÜYÜKBAŞ
Güncel Yazıları
Türkiye’ye Saldırının Bedeli: 72 Saatte Kudüs’te Ayyıldızlı Al Bayrak
10 Eylül 2025
Yeşilçam Gerçekten Yeşil Miydi?
04 Eylül 2025
Fransa Whatsapp'ı Yasakladı, Ya Biz!
02 Eylül 2025
Sıfır Tıklama ile Sıfır Güvenlik
01 Eylül 2025
Amerika’da Epstein Var da Türkiye’de Yok mu?
30 Ağustos 2025
Evanjelizm ve Masonluk: Siyonizm’in İki Kanadı
25 Ağustos 2025
Sanayi Devriminden Yapay Zekâ Çağına: Beyaz Yakalıların Sessiz Çöküşü
21 Ağustos 2025
Amerika'nın Truva Atı
18 Ağustos 2025
Amerika’nın İkiyüzlülüğü
17 Ağustos 2025
Dijital Esaret
14 Ağustos 2025
1945’te Süt Tozu ile Gelen Sessiz İşgal!
07 Ağustos 2025
Yerli Mesajlaşma Programı Şart
04 Ağustos 2025
İDEF 2025 Sonrası Yeni Ufuklara
02 Ağustos 2025
Coğrafya Kaderse, Kaderimizi Yaşayacağız!
26 Temmuz 2025
“Kodla Dost, Algıyla Düşman: Siyonist İsrail’in Dijital İkiyüzlülüğü”
22 Temmuz 2025