Onurlu Bir Barış Olabilir Mi?

Batılı güçlerin amacı Rusya’yı Ukrayna Savaşı üzerinden zayıflatmaktı.

Üç yılı aşan bir süredir devam eden savaşta şüphesiz Rusya belli noktalarda güç kaybetti. Unutmamak gerekir ki Rus askeri doktrini, güçlü kuvvetlerle taarruz ederek düşmanı psikolojik olarak yıpratmak, kritik bölgeleri ele geçirmek ve uzun menzilli füzeler ile, önemli bölgeleri vurmak suretiyle, hedef ülkede büyük çapta iç ve dış göçe sebep olmak, devamında ise uzun soluklu ve düşük yoğunluklu savaşı devam ettirmektir. Rusya bu stratejisini sabırla Ukrayna’da devam ettiriyor. Ukrayna Savaşı Rusya’nın Çin ve Hindistan’a yaklaşmasını sağladı.

Rusya ve Çin’in yakınlaşması ABD’yi Asya-Pasifik’te rahatsız etti. Bu bölgede Çin-ABD arasındaki olası krizde Rusya-Çin iş birliği ABD’nin stratejik çıkarlarına uygun değildir. Trump’ın amacı Rusya-Ukrayna arasında barışı sağlayarak Çin-Rusya yakınlaşmasını önlemek, Ukrayna’yı çağın sömürgesi haline getirmektir. Trump, Ukrayna ile yapacağı anlaşmalarla ABD’nin savaşta harcadığı dolarları geri almayı hedefliyor. Trump’ın amacı Çin’i zayıflatmak, Asya Pasifik’te güçlenmek, küresel gücüne ve sermayenin gücüne tehlike oluşturan Çin’i bitirmektir.

Trump’ın Ukrayna, Suriye ve Filistin’deki çatışmaları sonlandırma çabalarının sebebi asıl düşman olarak gördüğü Çin’e yoğunlaşmaktır. ABD’nin desteği olmadan Ukrayna’nın savaşı devam ettirmesi çok zordur. Savaşla ilgili olarak barış masası kuruldu, kısa süreli de olsa ateşkes ilan edildi. Bazı konularda iş birliği sağlandı; esirlerin değişimi, ölen askerlerin naaşlarının teslimi gibi konular.

Zelensky hala ABD’nin desteğinden umudunu kesmiş değil. Bu nedenle barış masasından kalkabiliyor ve hata ediyor. Kalıcı ateşkesin sağlanması için çaba göstermesi gerekir. Ateşkesten sonra işgal edilmiş topraklarla ilgili görüşmeler ve alınacak kararlar uzun sürelidir.

Zelensky, İngiltere’nin Ukrayna ilişkilerini derinleştirmesine de güvenmemelidir. İngiltere kendi çıkar ve menfaatlerini düşünüyor. İngiltere’nin amacı Rusya’nın nüfus alanını daraltmak ve Batı'nın Ukrayna üzerindeki etkisini artırmaktır.

İngiltere Brexit sonrası dış politikada daha bağımsız hareket etme arayışında. Bu nedenle Ukrayna’ya destek vererek Batı'nın lider ülkelerinden biri olduğunu göstermek istiyor. Ayrıca Ukrayna’nın yeniden inşasında aktif bir rol alarak İngiliz firmalarının savunma sanayisinden tarıma kadar birçok alanda Ukrayna pazarında önemli bir rol almalarını amaçlıyor. Jeopolitik olarak Ukrayna’nın bağımsız ve güçlü bir devlet olarak varlığını sürdürmesi, Avrupa’nın Doğu sınırlarında tampon bölge oluşturması İngiltere’nin çıkarlarına hizmet edecektir. Aslında bu durum Rusya’nın tepkisine neden olacak, Batı ile güç mücadelesi bölgedeki dengelerin daha da karmaşık hale gelmesine neden olacaktır.

Zelensky, iyi bir stratejik liderlik örneği gösteremedi. ABD’ye bağımlı olarak savaşa girdi. ABD ve müttefiklerinin vereceği ile yetinecekti. Zelensky hiçbir zaman yanında ABD ve İngiliz Tugaylarını göremeyecektir. Böyle bir durum NATO’nun doğrudan savaşa girmesi demektir. Ve böyle bir durum, dünya savaşının başlaması demektir.

Dolayısıyla Ukrayna’nın böyle bir savaşı uzun süre sürdürmesi zordur. Sınırlı asimetrik başarılarla savaşı kazanmak ve sürdürmek kolay olmayacaktır.

Zelensky, başlangıçta yaptığı stratejik hatasını olabildiğince onurlu bir barışla kısmen düzeltebilir diye değerlendiriyorum.