Halil İbrahim BÜYÜKBAŞ
Tüm YazılarıElinizdeki cep telefonundan bilgisayar ekranına, kullandığınız sosyal medya uygulamalarından e-posta sisteminize kadar her şey bir ağın parçası. Ama bu ağ sadece teknolojiye değil; aynı zamanda istihbarata, yönlendirmeye ve hatta dijital sömürgeciliğe hizmet ediyor olabilir.
Bu çağda artık ülkeler sadece topraklarına değil; verilerine, algılarına, kodlarına sahip çıkmak zorunda. Çünkü düşman artık sınırdan sızmıyor; sizin cebinize, evinize hatta zihninizin içine sızıyor…
İşte tam bu noktada karşımıza İsrail’in görünmeyen ama etkisi her yerde hissedilen birimi çıkıyor: 8200. Birim.
İsrail ordusunun siber istihbarat kolu olan bu yapı, genç beyinleri küçük yaşta alıp veri madenciliğinden şifre kırmaya, yapay zekâdan dijital manipülasyona kadar pek çok alanda yetiştiriyor. Fakat asıl mesele bu eğitimin nerede ve nasıl kullanıldığı.
Bugün Silikon Vadisi’nde bir Google ofisinde çalışan bir mühendisin, yıllar önce Tel Aviv'de 8200 karargâhında aldığı emirlerle hareket etmeye devam ettiğini biliyor musunuz?
Bu bir iddia değil; artık açık kaynaklarla da doğrulanabilen bir gerçek.
8200. Birimi'nden yetişmiş birçok isim, bugün dünya teknoloji devlerinin en stratejik pozisyonlarında görev yapıyor. Sadece kod yazmakla kalmıyorlar; karar veriyor, yönlendiriyor, veri akışını denetliyorlar. Üstelik çoğu zaman bu görevler, sadece ticari değil, istihbari bir perspektifle yürütülüyor.
Örneğin:
- Yossi Matias, Google’ın Tel Aviv ofisinin kurucularındandır. 8200 geçmişine sahiptir. Bugün, Google’ın Yapay Zekâ ve Bilgi Sistemleri Başkan Yardımcılığı görevini yürütmektedir. Arama motoru algoritmaları ve veri politikaları üzerinde etkili bir isimdir.
- Ron Zilka, Microsoft’ta güvenlik projelerinde çalışmış bir 8200 mezunudur. Startup şirketi Microsoft tarafından satın alınmış ve projeleri siber tehdit sistemlerine entegre edilmiştir.
- Nir Zuk, Palo Alto Networks’un kurucusudur. 8200 kökenlidir ve şirketi birçok hükümetin ağ güvenliği altyapısını kurmaktadır.
- Gil Shwed, Check Point firmasının kurucusu olup 8200’de şifre çözme ve ağ güvenliği alanlarında çalışmıştır.
Bu isimler, teknolojiye yön vermiyor; İsrail’in çıkarları doğrultusunda gözetliyor, filtreliyor, manipüle ediyor olabilir.
Ve bu etkinin hedefinde sadece Batı değil, Türkiye de var.
Google Haritalar üzerinden askeri bölgelerin izlenmesi, sosyal medya algoritmalarıyla Türkiye’deki kamuoyu yönlendirmesi, yapay zekâ temelli tahmin sistemleriyle toplumsal reflekslerin ölçülmesi gibi çok sayıda yöntem kullanılıyor.
Bu bir kariyer değil, bir görevdir.
8200’den emekli olunmaz.
8200’den istifa edilmez.
Sadece yeni “sızma” görevleri verilir.
Ve bu görevlerin hedefinde çoğu zaman Türkiye de vardır…
Siyonist İsrail’in bu görünmez ordusu, "başarı hikâyesi" ambalajıyla dünyaya pazarlanırken, gerçekte dijital sömürgeciliğin profesyonel gücü olarak görev yapıyor.
Türkiye için bu durum yalnızca bir mahremiyet meselesi değil; bir beka meselesidir.
Veriniz dışarıda ise, devletiniz içeride değildir.
Kod başkasınınsa, karar da başkasınındır.
Gözünüzü kapattığınızda bile sizi izleyen bir sistemin içinde yaşıyorsanız, artık özgür değilsiniz demektir.
Sözün özü:
Veri, petrolden değerlidir.
Yazılım, silahtan etkilidir.
Algı, işgallerin yeni biçimidir.
Bu çağda artık kurşun değil, kod konuşuyor.
Ve kodu kim yazıyorsa, geleceği de o yazıyor…
"21 yüzyılda en güvenli kale, siber dünyadaki yerli ve milli kaledir."
İbrahim BÜYÜKBAŞ
Güncel Yazıları
Oyun Değil, Tuzak!
17 Temmuz 2025
Irak ve İran Örnekleriyle Postmodern İşgal Yöntemi Olarak 15 Temmuz
14 Temmuz 2025
Sinyal Savaşları, Dijital Egemenlik ve “Dost” Görünümlü Düşmanlar
12 Temmuz 2025
Güçlü Türkiye Güçlü Ordu
05 Temmuz 2025
1993: Yabancı İstihbaratın Sessiz Darbesi ve Türkiye’nin Dirilişi
02 Temmuz 2025