Sinan TAVUKCU

Tüm Yazıları

2015’te Kurulan İslam Ordusu

17 Eylül 2025
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

İsrail’in Katar’ın başkentine düzenlediği hava saldırısı ve Gazze soykırımı sebebiyle Doha’da olağanüstü toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Liderler Zirvesi’nin ardından İslam dünyasında “İslam Ordusu kurulsun” talepleri yükseldi.

Aslında İslam Ordusu, 15 Aralık 2015’te 34 ülkenin onayı ile kurulmuştu ve 200 bin askerin katıldığı Ra'du'ş Şimal (Kuzeyin Gök Gürültüsü) adı verilen devasa bir tatbikat gerçekleştirilmişti.

3 Ağustos 2018’de tarafımızdan yayınlanan Arap Ordusu / Arap NATO’su / İslam Ordusu” başlıklı kapsamlı analizin İslam Ordusu ve Ra'du'ş Şimal tatbikatı ile ilgili kısmı gündeme ışık tutmak üzere aşağıda yer almaktadır.

İslam Ordusu

ABD ile Körfez Arap ülkeleri ve Mısır arasında bir Arap NATO’su oluşturma görüşmelerinin devam ettiği sırada, Suudi Arabistan Savunma Bakanı ve o sırada 2. Veliaht olan Prens Muhammed bin Selman, 15 Aralık 2015’te, ‘İslam İttifakı Ordusu (Teröre Karşı İslam İttifakı)’nun kurulduğunu açıkladı. Prens açıklamasında, “İslam ülkeleri terörle mücadele etmek için ferdî olarak savaşıyor. Bu gücü birleştirerek tüm terör örgütleriyle etkili mücadele etmek için 34 ülkenin onayı ile İslam İttifakı Ordusu kuruldu.” dedi.

İslam İttifakı Ordusu ilan edilene kadar hazırlık çalışmaları oldukça gizli tutulmuştu. O zamana kadar sadece, İslam ülkeleri ortak istihbarat teşkilatının kurulduğu ve bir dönem başkanlığını eski MİT müsteşarı Emre Taner’in yürüttüğü haberleri medyada yer almıştı. Arap NATO’su ve Ortak Arap Ordusu’nun konuşulduğu bir dönemde İslam İttifakı Ordusu’nun ilanı dünya kamuoyu tarafından şaşkınlıkla karşılandı.

Daha sonra üye sayısı 41’e çıkacak olan İslam İttifakı Ordusu’nu oluşturan ilk 34 ülke şöyleydi: Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır, Pakistan, Katar, Ürdün, BAE, Kuveyt, Bahreyn, Senegal, Çad, Togo, Tunus, Bangladeş, Benin, Cibuti, Sudan, Somali, Sierra Leone, Gabon, Gine, Filistin, Komor Adaları, Fildişi Sahili, Lübnan, Libya, Maldivler, Mali, Malezya, Fas, Moritanya, Nijer, Nijerya ve Yemen. (Şu anda üye sayısı aşağıda listesi verildiği üzere 43 ülkeye ulaşmıştır.)

İslam İttifakı Ordusu’nun amacı; Irak, Suriye, Lübnan, Mısır ve Afganistan’daki terör örgütleriyle mücadele etmek ve bu ülkelere askerî destek vermek; gerektiğinde buradaki terör örgütlerine karşı ortak operasyon yapmak şeklinde belirlenmişti. Yine yapılan açıklamada “Mezhebi ne olursa olsun İslam toplumlarını tüm kötülüklerden korumak" ittifakın amaçları arasında sayılmıştı.

İslam Ordusu’nun ilan edildiği 15 Aralık 2015’ten yaklaşık 2,5 ay sonra, 26 İslam ülkesinden 200 bin asker, 100 uçak ve yüzlerce kara aracının katıldığı İslam Ordusu tatbikatı yapıldı. Ra'du'ş Şimal (Kuzeyin Gök Gürültüsü) adı verilen ve Şubat ayı sonunda başlayıp üç hafta süren tatbikat Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki Hafr el-Batın'da gerçekleştirildi. Gerek katılan asker sayısı gerekse tatbikat bölgesinin genişliği bakımından o zamana kadar Ortadoğu’da yapılmış en büyük askeri tatbikattı. Tatbikat alanı girişinde asılı pankartta "Bu ordu ne diye sorarsanız, bu Muhammed ordusudur" yazıyordu. Özel dikilmiş askeri kıyafetlerdeki hilal şeklindeki armanın içinde 'Allah' lafzı bulunurken altında ise 'Hasbinallah' yazısı dikkati çekiyordu. Türk askerlerinin de katıldığı tatbikatta Türkiye’yi resmen Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz temsil etti.

Askerî ittifak yapılanması için Mart 2016’da Riyad’da toplanan üye ülkeler, ittifakın teşkilatlanmasına yönelik bir hazırlık toplantısı gerçekleştirdi. Ayrıca kuruluşunda 34 olan üye ülke sayısının da 39’a yükseldiği bildirildi.

Varılan mutabakata göre; İslam İttifakı Ordusu üyeliği gönüllülük esasına dayanıyordu. Üye ülkeler istihbarat alanında bilgi alışverişinde bulunacaklar ve hiçbir ülkeye kendi talebi olmaksızın askerî müdahalede bulunulmayacaktı. Operasyon düzenlenen ülkede komuta görevi ev sahibi ülkede olacak ve bu operasyonlar uluslararası teamüllere göre yapılacaktı.

İslam İttifakı Ordusu;

-Basın, 

-Finans, 

-İstihbarat, 

-Askerî kurumlar

olmak üzere dört temel yapı üzerine inşa edildi.

Ayrıca askerî olarak Riyad’da İttifak’ın operasyonlarının koordine edileceği bir merkez tahsis edilmesi ve bütçe ayrılması kararlaştırıldı.

İttifakın mekanizmaları aşağıdaki gibi çalışacaktı:

 -Üye ülkelerin istihbarat bilgileri operasyon merkezinde toplanarak ortak havuzla diğer ülkelerle paylaşılacaktır.

-Üye ülkelerden biri herhangi bir tehdit aldığında diğer üye ülkelerden yardım ve destek isteyecektir.

-İttifak, belirli bir terör örgütüne karşı kurulmamıştır. Terör örgütü olarak kabul edilecek yapılarla ilgili karar, koordinasyon merkezinde görev yapacak üye ülkelerin temsilcilerine bırakılacaktır.

-Diğer ülkelerce terör örgütü olarak tanımlanan bir yapı, bulunduğu ülke tarafından terör örgütü olarak kabul edilmemişse o üye ülkeye karşı herhangi bir dayatmada bulunulmayacaktır.

Dünya kamuoyunun dikkatini çekmeden bir İslam İttifakı Ordusu’nun oluşturulması ve 200 bin kişilik muazzam bir tatbikatın sessiz sedasız hazırlanma becerisi öncelikle ABD ve NATO’yu ürküttü. İslam ülkeleri arasında böyle bir askeri ittifak kurma ve tatbikatı organize etme yeteneğine, NATO üyeliği dolayısıyla bir ittifak tecrübesine sahip olan Türk Ordusu hâizdi. Yazımızda bahsettiğimiz gibi, 1945 yılından bu yana bir Arap Ordusu kuramayan Arap dünyası gerçeği ortada iken, Suudi Arabistan’ın liderliğinde 41 İslam devletinin bir araya gelmesi mümkün değildi. Türkiye’nin hala NATO ittifakı üyesi olması sebebiyle, İslam İttifakı önderliği için Suudi Arabistan’ın öne çıkarıldığı ve merkez olarak Suud topraklarının seçildiği anlaşılıyordu. İslam Ordusu’nun kurulmasında ikinci büyük rol Pakistan ve Suudi Arabistan’a aitti.

Türkiye’nin ABD ve NATO’ya olan güven kaybı dolayısıyla yeni bir ittifak teşkil etmeye çalıştığı ve İslam dünyasını toparlayarak yeni dünya düzenine hazırlandığı iddiası yabana atılır bir iddia değildir. Burada en önemli husus, 57 İslam ülkesinden en azından 41’inin bir İslam İttifakı’na ve İslam Ordusu kurma teşebbüsüne inanması ve içinde yer alma isteğinin ortaya çıkmasıdır. Tatbikat bunun başarılabileceğini göstermiştir. Bu güven, kararlılık ve ortaya çıkma cesareti İslam dünyası için bir dönüm noktası teşkil edecektir.

ABD-NATO ekseni, İslam İttifakının ve İslam Ordusu’nun hayata geçirilmesinden o kadar rahatsız oldu ki, bu teşebbüsün aktörlerini yok etmek üzere, ordu içindeki işbirlikçilerinin kaos oluşturma stratejisine dayalı olarak 15 Temmuz 2016’da Türkiye’yi işgal etmeye kalktı. Ancak, Yeni Türkiye’nin bu saldırıyı bekleyen güçleri işgal girişimini alt etme ve ABD-NATO’yu yenme başarısı gösterdiler. O gece bütün bir İslam dünyası Türkiye’ye dua için ayaktaydı.

6 Ocak 2017’de Pakistan eski Genelkurmay Başkanı Raheel Şerif Teröre Karşı İslam İttifakı Komutanlığı’na atandı(Halen bu görevi yürütmektedir). 13 Ocak Cuma günü, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar’ın da aralarında bulunduğu İslam ülkelerinin Genelkurmay Başkanları, Cidde’de Raheel Şerif’in İslam Ordusu’nun Genelkurmay Başkanı olma törenine katıldılar.

Teröre Karşı İslam İttifakı’na katılan 41 ülkenin dışişleri bakanları ilk defa 26 Kasım 2017’de, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da toplandı. Türkiye’yi Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli temsil etti.

SD ANALİZ - Arap Ordusu / Arap NATO’su / İslam Ordusu

https://www.sde.org.tr/analizler/sd-analiz-arap-ordusu-arap-natosu-islam-ordusu-analizi-6297

Islamic Military Counter Terrorism Coalition(IMCTC) Üyesi Ülkeler (43 ülke)

1. Suudi Arabistan

2. Türkiye

3. Pakistan

4. Bangladeş

5. Birleşik Arap Emirlikleri

6. Fas

7. Cezayir

8. Mısır

9. Sudan

10. Somali

11. Uganda

12. Senegal

13. Nijerya

14. Mali

15. Sierra Leone

16. Burkina Faso

17. Libya

18. Moritanya

19. Kamerun

20. Kenya

21. Kuveyt

22. Katar

23. Ürdün

24. Lübnan

25. Umman

26. Bahreyn

27. Katar

28. Kazakistan

29. Malezya

30. Endonezya

31. Afganistan

32. Cibuti

33. Gambia

34. Nijer

35. Çad

36. Kamerun

37. Tanzanya

38. Mauritanya

39. Sudan

40. Sierra Leone

41. Uganda

42. Senegal

43. Kamerun

 

 

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA