Mithat IŞIK

Tüm Yazıları

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Cumhurbaşkanlığı Seçimi(19 Ekim 2025)

13 Ekim 2025
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 19 Ekim 2025 tarihinde cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Seçilecek Cumhurbaşkanı KKTC'yi 5 yıl süreyle yönetecek. Egemen KKTC Türkiye'nin son savunma kalesidir. Türkiye'nin savunması KKTC'den başlar. Bu nedenle Kıbrıs'ta iki devletli çözümden asla taviz verilmemeli. Seçilecek Cumhurbaşkanı ‘Kıbrıs'ta doğru çözüm egemen iki devletli çözümdür’ fikrinde olmalıdır. Türkiye ile uyum içerisinde çalışmalıdır. Kıbrıs'ta federasyonu savunmak hem KKTC hem de Türkiye'nin savunmasının çöküşü demektir. KKTC'de seçilecek olan altıncı Cumhurbaşkanı, Kıbrıs'ta iki devletli çözümden asla vazgeçmemelidir. Kıbrıs'ta iki ayrı millet, iki ayrı devlet vardır.  Türklerin Devleti KKTC'dir. Kıbrıs'ta 51 yıldır huzur ve güven vardır, kan ve gözyaşı yoktur.

KKTC cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonucu KKTC'nin bağımsızlığının dünyaya vereceği mesaj bakımından önemlidir. Kıbrıs meselesi, soğuk savaştan günümüze ABD'nin Doğu Akdeniz stratejisinin merkezinde yer almıştır. ABD NATO üyesi Türkiye ile Yunanistan arasında denge politikası uyguluyor görünse de pratikte ENOSİS-Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasına zemin hazırlayan politikalar izlemiştir.

ABD'nin amacı Türkiye'nin adanın kuzeyindeki egemenliğini zayıflatmak, güneyde ise ABD-İsrail eksenli askeri hat oluşturmaktır. ABD 1955’ten itibaren her kritik dönemde ENOSİS yanlısı Rum çizgisini desteklemiştir. Başkan Johnson’ın 1964 yılında yazdığı mektubunda, Türkiye'nin Kıbrıs'a yapacağı olası harekatına açık tehdit yer almıştır. 20 Temmuz, 1974 yılında Türkiye'nin yaptığı Barış Harekatı'ndan sonra Türkiye'ye yıllarca ambargo uygulanmıştır.

ABD bugün de Kıbrıs'ın statükosunun Türkiye aleyhine yeniden şekillenmesi çabası içerisindedir. ABD, müttefikimiz olmasına rağmen, Kıbrıs'ta Türkiye'yi çevreleyen bir politika izlemektedir. ABD, Kıbrıs Rum kesimine uyguladığı silah ambargosunu kaldırdı. Rum kesimiyle askeri anlaşmalar yapıyor. Amacı, Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den kuşatan halkaları oluşturmaktır.

Kıbrıs Rum kesiminde Baf’taki Andreas Papandreu Hava Üssü, ABD askeri varlığına açılmıştır. Larnaka'da bulunan Evangelos Florakis Deniz Üssü ABD'nin kullanımına açılmıştır. Bu üsler tamamlandığında ABD donanması ve hava kuvvetleri Kıbrıs'ta kalıcı olacaktır. ABD Irak'ta ve Suriye'de devletimsi bir Kürt varlığı oluşturmak istiyor. Kıbrıs'ta Türk varlığını ortadan kaldırarak Türkiye'yi güneyden kuşatmak istiyor. Bu nedenle KKTC'de seçilecek cumhurbaşkanının Kıbrıs'ta iki devletli çözümden vazgeçmeyecek, KKTC’yi yaşatacak milliyetçi çizgide olması çok önemlidir.

ABD, Kıbrıs'ta İsrail ve Fransa ile de aynı eksende hareket ediyor. İsrail ve Güney Kıbrıs Rum kesimi arasında savunma ve işbirliği anlaşması imzalandı. Bunlar birlikte ortak tatbikatlar yapıyor. İsrail'in Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde yaptığı yatırımlar var. Bunlar Türkiye'yi Batı'dan kuşatmanın somut örnekleridir.

Türkiye Karpaz bölgesinde deniz üssü kurmalıdır. Geçitkale Hava Üssü'nü geliştirip kalıcı hale getirmelidir. Deniz altından döşenecek enerji kablosu ve Münhasır Ekonomik Bölge(MEB) Anlaşmasıyla KKTC'nin enerji bağımsızlığı sağlanmalıdır. ABD'nin Türkiye'yi Doğu Akdeniz'den kuşatmasına ve federasyon tezini savunanlara karşı tek çıkış yolu Kıbrıs'ta egemen iki devletli çözümdür. KKTC'de Türkiye'nin etkin garantörlüğünden vazgeçilemez.

Unutmayalım Türkiye'nin güvenliği Kıbrıs'tan başlıyor.

 

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA