Mithat IŞIK
Tüm YazılarıGünümüzde Doğu Akdeniz jeopolitiğinde Libya ve Türkiye, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Mısır ve Yunanistan’ın oluşturduğu uluslararası ittifakın karşısında birlikte yer alıyorlar.
Doğu Akdeniz’deki siyasi aktörleri Türkiye, KKTC, GKRY, Yunanistan, Mısır, İsrail, Libya, Lübnan olarak değerlendirebiliriz.
İtalya, ABD, Fransa ise GKRY ile Yunanistan’ın tek taraflı olarak uluslararası deniz hukukuna aykırı bir şekilde Türkiye, KKTC ve Libya aleyhine imzaladıkları Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasını destekler şekilde politik söylemlerde bulunuyorlar. Libya ve Mısır Kuzey Afrika Bölgesi’ndeki bloklaşmanın ana aktörlerini oluşturuyorlar.
Türkiye’nin orta doğu bölgesindeki son dönem gelişmelerinde etkili olabilmesi ve ortaya çıkan enerji merkezli bloklaşmalarda yerini alabilmesi için Libya’ya özel bir önem vermesi gereklidir.
Libya günümüzde siyasi istikrarsızlıklarla karşı karşıyadır. İç savaş nedeni ile Libya fiilen iki siyasi askeri koalisyon tarafından yönetilmektedir.
Halife Hafter kendisine bağlı güçlerle Trablus’u ele geçirmek için Nisan 2019’dan beri askeri harekât yürütüyor. Hafter bu saldırılarında Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Mısır üçlüsünden açıkça destek alıyor. Rusya, ABD, Fransa, İtalya Hafter’e destek verirken UMH ile de irtibatı devam ettiriyorlar.
UMH bünyesinde çok sayıda farklı siyasi eğilimleri olan grupları bünyesinde barındırıyor. Bu nedenle de güçlü bir birliktelik oluşturma konusunda sorunlar yaşıyor. Türkiye ve Katar Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni (UMH) destekliyor.
Doğu Akdeniz denkleminde Türkiye ve Libya bölgede oluşan Yunanistan, GKRY, Mısır ve İsrail merkezli bloklaşmaya karşı benzer hassasiyetleri taşıyorlar.
Libya (UMH) Yunanistan’ın Girit Adası üzerinden MEB ilan etmesini ve buradaki enerji kaynaklarının araştırılması için EXXON ve TOTAL’e Lisans vermesini kabul etmedi ve Yunanistan’a nota verdi. UMH, Yunanistan’a verdiği bu notayla Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki tezlerini destekleyen bir hamle yapmış oldu. Türkiye ve Libya Yunanistan’ın Akdeniz’deki hamleleri nedeni ile çok önceden görüşüp durum değerlendirmesi yapmıştı. Ancak 2011’de Libya’da iç savaşın çıkması alınacak kararları engellemişti. Yunanistan Libya’da çıkan iç savaşı fırsat bilerek Libya’nın Akdeniz’deki deniz haklarını ihlal etmiş, 39 bin kilometrekarelik bölgeyi kendi karasuları olarak ilan etmişti. Yunanistan’ın bu tutumunun amacı Doğu Akdeniz enerjisini Avrupa’ya taşımada Türkiye’yi izole etmekti. Türkiye ise yalnız bırakılmaya çalışılan bu denklemde Libya gibi müttefiklere ihtiyaç duymuştur.
Türkiye ile Libya imzaladıkları MEB anlaşması ile Doğu Akdeniz’de oynanmak istenen oyunu bozmuştur. Böylece Türkiye Doğu Akdeniz denkleminde tekrar etkili ve alternatif bir aktör haline gelmiştir.
Türkiye ile Libya (UMH) arasında 29 Kasım’da imzalanan MEB anlaşmasından sonra askeri, güvenlik ve işbirliği anlaşması da imzalandı. Buy anlaşma ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Türk ordusuna topraklarında 3 yıl konuşlanma hakkı tanıdı.
Türk ordusunun Libya’ya gönderilmesi ile;
İsyancı General Hafter nereden güç alıyor?
Ulusal Mutabakat Hükümet Güçleri
Bunlar düzenli ve birbirine bağlı güçler değil tek çatı altında bir askeri konseye sahip değiller.4 gruptan oluşuyorlar.
Bunlar sırası ile;
Kısmen teşkilatlı olan Misrata Tugayları 17 bin savaşçıdan oluşuyor.
Aralarında zaman zaman ayrılıklar olan grubun kesin mevcudu bilinmiyor.
Bunlar Libya’nın batısından gelen güçler… Bu güçler arasında zaman zaman geçişler olabiliyor. Belli bir komuta yapısı içerisinde bulunmuyorlar.
UMH güçleri aralarında zaman zaman ayrılıklar olmasına rağmen Hafter güçlerinin Trablus’a girmesine engel oluyorlar. Trablus, Misrata ve Sirte gibi nüfusun yoğun olduğu bölgeyi başarılı bir şekilde savunuyorlar.
İsyancı General Hafter’e Bağlı Güçler
Libya Ulusal Ordusundan ayrılan ve Hafter’in yanında yer alan güçlerden oluşuyor. Libya’da düzenli ordu şeklindeki tek güç 30 bin askerden oluşuyor.
Savaş, nakliye ve eğitim uçaklarına sahipler. Ancak UMH güçleri karşısında başarılı olamıyorlar. Hafter güçlerine BAE ve Mısır uçakları ihtiyaç anında destek veriyor. Hafter Güçleri Bingazi Tobruk Derne gibi kentlerle büyük bölümü çöl olan geniş bir bölgeyi kontrolü altında bulunduruyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeye gittiği takdirde muhtemel görevleri şunlar olabilir;
Güncel Yazıları
Şimdilik Her İki Taraf da Kazandı
26 Haziran 2025
İsrail-İran Savaşı
17 Haziran 2025
İsrail'in Sinsi Planı
13 Haziran 2025
Onurlu Bir Barış Olabilir Mi?
11 Haziran 2025
Ukrayna-Rusya Barışı
27 Mayıs 2025
PKK’nın Fesih Kararı
14 Mayıs 2025
Keşmir Sorunu
13 Mayıs 2025
Suriye Türkmenleri
06 Mayıs 2025
Yeni Savaş Bölgesi Asya Pasifik mi Olacak?
17 Nisan 2025
Rum Kesiminde Yeni Bir Örgüt Kuruldu
07 Nisan 2025
Putin ve Trump Satranç Masasında
25 Mart 2025
Orta Doğu'da Sorunlar
20 Mart 2025
Nükleer Savaşa Doğru
13 Mart 2025
Avrupa Artık Yalnız
06 Mart 2025
Siperlerde Paralı Askerler
25 Şubat 2025