Orada Bir Köy Var Erenköy

Dünya savaş tarihinde sadece Erenköy’de 500’den fazla üniversite gençliğinin ülkesi için savaştığını görürüz. Bu öğrencilerin çoğunluğunu Türkiye’de okuyan Kıbrıslı Türk öğrenciler teşkil ediyordu. Ancak İngiltere’den, Avusturalya’dan gelen Kıbrıslı Türk öğrenciler de vardı. Bu gençlerin direnmesi, her türlü yaşam koşullarına göğüs germesi sonucu Türkiye ve Türk milleti Kıbrıs’a daha fazla önem vermiştir. 1962-1963 yıllarında Türkiye’nin her yerinde Kıbrıs ile ilgili mitingler yapılmış. Ordu Kıbrıs’a ya taksim ya ölüm sloganları atılmış, Makaryos’un kukla maketleri yakılmıştır. EOKA’nın kanlı saldırıları Erenköy Türklerini sindirememiş, yıldırmamış bilakis dirençlerini artırmıştır. Erenköy direnişçileri her zaman kimliklerine sahip çıkmıştır.

Erenköy direnişi milli bir ruhun şahlanışıdır. Ya istiklal ya ölüm diyen bir avuç insanın zırhlı Yunan birliklerinin karadan ve denizden hücumları karşısında anavatan bizi kurtaracaktır diye direnişinin destanıdır.

Erenköy her zaman Kıbrıs Türklerinin Türkiye’ye açılan kapısı olmuştur. Direniş süresince Anamur-Erenköy hattından zor şartlarda denizden ikmal devam etmiştir. Nice isimsiz kahraman bu faaliyette görev almış bir kısmı bu ikmal faaliyeti süresince şehit olmuştur.

Anamur-Erenköy hattında ikmal 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’na kadar devam etmiştir.

Kıbrıs Türkü’nün direnişinin sembolü olmuş Erenköy’ün ne yazık ki bugün KKTC ile karayolu bağlantısı yoktur. Ne yazık ki Erenköy’de yaşayan halk da yoktur. Sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti güvenlik kuvvetlerinin bir bölük askeriyle Rum ve Yunan askeriyle çeşitli dönemlerde çıkan çatışmalarda şehit olanların mezarlarının bulunduğu şehitlik vardır.

Erenköy’e karayoluyla gitmek için üç Rum köyünden geçmeniz gerekiyor. Bu geçişi yapabilmeniz için BM Barış Gücü’ne müracaat ederek izin alınıyor ve onlar bu geçişi sağlıyor. Kıbrıs Barış Harekatı’nda Türk birlikleri Yeşilırmak köyünde durmuş ve Erenköy karayolu bağlantısı sağlanamamıştır. Erenköy ile KKTC arasında sadece denizden bağlantı vardır. Ancak KKTC’den deniz yoluyla Erenköy’e gitmek için denizden vapur seferleri yoktur. Bu nedenle KKTC’ye gelenler Kıbrıs Türkü’nün direniş sembolü ve kalbi olan Erenköy’ü göremiyorlar.

Erenköy'de Rum ve Yunan saldırılarından kadınları ve çocukları korumak için insan emeği ile yapılmış büyük bir mağara var. Dağın altına kazılmış bu sığınak bir yeraltı mahallesi gibi ve bir mühendislik harikası. Savunmak için kazılmış mevziler ve birbirine bağlanan irtibat hendekleri, yeraltına kazılmış telsiz merkezleri, tarihi yapıları ve şehitliği ile Erenköy açık hava müzesinden öte bir yer. İnsanların Erenköy’ü görmesi ve Erenköy’ün KKTC ile kucaklaşarak ayrılık hasretinin son bulması için İstanbul'da boğazda ulaşımı sağlayan şehir hatlarından iki vapurun KKTC’ye gönderilmesi yetecektir.

Bu vapurlar KKTC’de hayatı ve turizmi de canlandıracaktır. MAGOSA-İSKELE-GİRNE-GEMİKONAĞI-LEFKE-ERENKÖY hattında sefer yapacak bu vapurlar karşılıklı sefer yapacak bu iki vapur sayesinde Kıbrıs’a gidenler ve Kıbrıs'ta yaşayanlar Kıbrıs kıyı şeridinin güzelliklerini ve Erenköy’ü de görmüş olurlar. Bu seferler Kıbrıs’ta ulaşıma da katkı sağlar. Kıbrıs'ı tarihi ve kültürüyle, savaşın yapıldığı bölgeleriyle, şehitlikleriyle tanıtmak KKTC’de turizmin canlanmasına katkı sağlayacaktır. Bu iki geminin KKTC sahillerinde sefer yapması halkın moral ve motivasyonunu artıracaktır. KKTC vatandaşlarına psikolojik üstünlük sağlayacaktır.