Mithat IŞIK

Tüm Yazıları

Bir Markadır Altay Tankı

11 Kasım 2025
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Savunma sanayi sektörü hem ulusal güvenlik hem de ekonomik kalkınma açısından stratejik bir önem arz eder. Savunma sanayi alanında üretim yapacak bir fabrika kurmak, ileri teknolojiye dayalı üretim yapmak, birçok çalışmayı ve belli bir zamanı gerektiriyor. Başarılı bir sonuç elde etmek için doğru planlama, profesyonel çalışma ve yaklaşım gerekiyor.

Savunma sanayi üretimi yapacak fabrikalarda genellikle ileri teknoloji makinalar, robotik üretim sistemleri ve hassas montajlar yapılır. Kalite standartları büyük önem taşır. Savunma sanayinde insan kaynakları önemli bir yere sahiptir. Bu sektörde çalışacak personelin iyi bir mühendislik bilgisine sektör deneyimine ve tecrübesine sahip olması çok değerlidir. Çalışan personel için düzenli eğitim programları planlamak, üretim sürecinde kapasiteyi arttırır.

Sektörde AR-GE yatırımları hayati öneme sahiptir. Bu sektörde yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin üretimi çok önemlidir. Sektör, yerli ve milli üretim hedefleriyle devlet destekleri açısından oldukça güçlüdür. Yüksek teknolojiye dayalı savunma sanayi ürünleri üretmek pazarda fark yaratmayı sağlar.

Türkiye savunma sanayinde üretimde marka yaratmayı başarmıştır. Üretilen ürünü, benzerlerinden ayırmaya yarayan isim, renk, amblem, logo vs. gibi görünürler markada birliği sağlar. Türkiye'nin savunma sanayinde yarattığı önemli marka değerlerinden birisi de Altay Tankıdır. Altay Tankı 3+nesil ana muharebe tankıdır. İsmini Türk Kurtuluş Savaşı'nda 5. Süvari Kolordu Komutanı Fahrettin Altay'dan almıştır. Tank seri üretime geçmiştir ve 28 Ekim 2025’ten itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girmiştir. Türkiye Altay Tankının üretimiyle ithalatçı ülke durumundan üretici ülke durumuna gelmiştir. Türkiye ayda 8 tank, her yıl 96 tank üretimi yapacaktır. İlk üretim aşamasında 85 tankta Güney Kore menşeli motor ve şanzıman, ilerleyen dönemde tamamen yerli Batu Güç Grubu devreye alınacaktır.

2030 yılına kadar Altay Tankı Türk zırhlı birliklerinin ana muharebe gücü haline gelecektir. Türkiye, Altay Tankını üreterek bir marka yaratmıştır. Silah ithal eden ülke değil, kendi üreten ülke konumuna gelmiştir. Türkiye'nin savunma sanayindeki başarısı, Orta Doğu'daki dengeleri değiştirmiştir. Altay tankı, zırh, ateş kontrol ve haberleşme sistemleri olmak üzere 3 temel alanda ileri teknolojiyi bir araya getirmiştir. Altay Tankı, modern savaş alanlarının hibrit koşullarına uygun olarak üretilmiştir. Altay Tankı, Türkiye'nin Irak, Suriye ve Kafkaslardaki askeri operasyonlardan elde ettiği tecrübeler doğrultusunda geliştirilmiştir.

Altay; İHA, Tanksavar Füzeleri ve yandan gelecek bombalar gibi modern tehditlerle başa çıkacak şekilde tasarlandı. 65 ton ağırlığında olan Altay Tankı 65 km hıza ulaşabiliyor. 450 km menzile ulaşabiliyor, mürettebatı 4 kişi, çalışma sıcaklığı + 52°C/-32 °C, 4 m derinliğindeki sulardan geçiyor, %60 meyili tırmanıyor. Altay Tankı, NATO'nun zırhlı araç filosuna önemli bir katkı sağlayacak, Türkiye'nin NATO içindeki stratejik gücünü artıracaktır.

Tankın ana silahı MKE tarafından üretilen 120 mmL/55 kalibre toplam 50 m uzunluğunda ağırlığı, 3 ton NATO standardında mühimmat kullanıyor. Menzili 3000 m, dakikada 6 mermi atıyor. Yardımcı silahı PMT 76/57 T makineli tüfek. MKE yapımı, ağırlığı 12 kg, dakikada 950 mermi atıyor. 57 T Çanakkale'de destan yazan 57. alaya adanmış bir hatırlatma olabilir diye de değerlendirdim.

 

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA