Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Orta Asya'da Tanıtılması

1950'li yıllardan itibaren Türk dış politikasının en önemli konu başlıklarından birisi Kıbrıs meselesidir. Kıbrıs meselesi Rumların Türklere karşı uyguladıkları baskı, zulüm ve Ada’nın Yunanistan'a bağlanması enosis hayalleri nedeniyle meydana gelmiştir. Nikos Sampson ve arkadaşları 15 Temmuz 1974'te ihtilal yaparak Kıbrıs Cumhuriyeti'ne son verip Helen Cumhuriyeti’ni ilan ettiler. Bu durum Kıbrıs Adası’nın Yunanistan'a bağlanması demektir. Türkiye, Ada’da meydana gelen bu oldu bittiyi önlemek, Ada’da barış ve huzuru sağlamak için 20 Temmuz 1974'te garantör devlet olarak Barış harekatını icra ederek Ada’ya yeniden barış ve huzuru getirdi.

15 Kasım 1983'te KKTC kuruldu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye tarafından tanınmıştır. Ancak başka ülkeler tarafından henüz tanınmamıştır.

Türk devletleri diye adlandırdığımız büyük coğrafyada bulunan devletler, 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin parçalanması ile bağımsızlıklarına kavuştular. Orta Asya Türk Devletleri’nin KKTC'yi tanımaları çok önemlidir. Bu nedenle KKTC'yi tanıtan makaleler, broşürler, kitaplar yazılmak sureti ile Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde tanıtmak çok önemlidir. Türkiye'nin girişimleri ile Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde aydın ve araştırmacıların ilgisi her geçen gün artarak devam ediyor.

2000'li yıllardan itibaren Kıbrıs sorununu anlatan bölge ülkelerinin dillerinde çeşitli kitaplar yazıldı. Bölge ülkelerinin dillerinde çeşitli kitaplar yazıldı. KKTC'yi tanıtan, yaşadıkları sorunları anlatan panel ve seminerler düzenlendi. Sovyetler Birliği döneminde ve Güney Kıbrıs Rum kesiminin en önemlisi siyasi figürlerinden biri olan komünist Akel Partisi’nin, Sovyetler Birliği Komünist Partisi ile olan derin bağlarının etkileri kırılmaya başlandı. KKTC'nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nde bulunan temsilcilerinin de çalışmaları takdir etmeye şayandır. Temsilciler KKTC'nin tanıtımında, Kıbrıs sorununun gerçeklerinin kamuya anlatmasında, gerçeklerin kamuoyu ile paylaşılmasında çok önemli girişimler gerçekleştirdiler.

Artık KKTC'nin tanınma sürecine girilmesinin zamanı gelmiştir. KKTC'nin tanınmasının ilk adımlarının Orta Asya Türk Devletleri’nden gelmesi, KKTC Türk halkının beklentisidir. Bağımsız KKTC’nin tanınması KKTC'nin uluslararası kuruluş ve örgütlerde büyük avantajlar kazanmasını, güçlenmesini sağlayacaktır.

Günümüzde Batılılar, propagandanın ve kültür emperyalizminin bütün araçlarını kullanarak Kıbrıs'ta Rumların Türklere yaptıkları baskı ve şiddet eylemlerini perdelemeye, katliamları örtmeye çalışıyorlar.

KKTC halkının yaşam güvenci olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni işgalci güç olarak göstermeye çalışıyorlar. Bütün bu söylemlerin yalan olduğunu gerçekleri söyleyerek Orta Asya Türk Devletleri’ndeki soydaşlarımızın gerçekleri öğrenmesini sağlamalıyız.

Bildiğimiz gibi devletleri tanımlayan 4 unsur vardır;

-Toprak

-Nüfus

-Organizasyon

-Diğer devletler tarafından tanınma

KKTC'nin ilk 3 unsuru mevcuttur. Uluslararası camiada bir devlet olarak varlığını sürdürmesinin bir gereği olarak diğer devletler tarafından tanınması gereklidir.

Türkiye Cumhuriyeti KKTC’yi devlet olarak tanımaktadır. Artık KKTC'nin Orta Asya Türk Devletleri tarafından da tanınmasının zamanı gelmiştir.

KKTC, Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye olarak katılmaktadır. Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2024 yılında Azerbaycan'da yapılacak toplantısında KKTC'nin tanınması, diğer Türk Devletleri tarafından tanınmasını da hızlandıracaktır.

Kıbrıs Barış Harekatı’nın gerçekleştirilişinin 50. yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınması, Kıbrıslı Türk kardeşlerimiz için büyük bir bayram ve gurur olacaktır. KKTC, Doğu Akdeniz'de Türk dünyasının bir kalesidir. Batmayan bir uçak gemisidir. Turizm cenneti olan KKTC aynı zamanda zengin hidrokarbon yataklarına sahiptir.