Levent AYDIN
Tüm YazılarıBir önceki köşe yazımda diğer temel makroekonomik göstergeler gibi TÜFE üzerinde yapılan enflasyon hesaplamalarının tam ölçümünün mümkün olamayacağı ve eksik hesaplamanın hile ile ilgili olmadığını kaleme alırken, ocak ayında ağırlığı değiştirilen tüketici sepetinin etkilerini ancak dolaylı olarak bahsedebilmiştim. Ama geçen süre zarfında TUİK 2019 yılında olduğu gibi bu yılda sepetin içindeki ana harcama kalemlerinin ağırlığını değiştirdi ve bu da doğal olarak başta ana muhalefet partisi CHP’nin tepkisini çekti ve yazılı basında birçok açıklamalar yapıldı.
Özellikle ana muhalefetin yaptığı yanlış veya desteksiz hesaplamaları ve açıklamaları okuyunca konu ile ilgili bir analiz yapmayı ve çıkan sonuçları siz okuyucularımla paylaşmayı istedim. Maalesef geçen yazıda da belirttiğim üzere halkın satın alma gücünü ve yaşamlarını sürdürme yönünden hayati bir gösterge olan enflasyon konusunda bir yandan hükümet ve/veya sorumlu kurumun kamuya açıklama yapmaması, diğer yandan muhalefetin eksik ve yanlış hesaplarla kamuya açıklama yapması doğru bilgilenme ve şeffaflık adına üzücü bir durum.
Enflasyon sepetinin değiştirilmesinin ne tür sonuçlar doğurduğunu analiz etmek için sadece basit iki soru sormak ve bu sorulara cevap aramak yeterli olur sanırım. Bunlardan ilki, son iki yılda sepetin hangi harcama kalemlerinin ağırlıkları artmış hangileri azalmıştır? Daha doğrusu TUİK fiyatı artan kalemlere az ağırlık, azalan kalemlere fazla ağırlık mı veriliyor? Yani muhalefetin dediği gibi enflasyon kâğıt üzerinde mi belirleniyor ve gıda sepette fiyatı en çok arttığından dolayı yok mu olacak?
Bu soruların cevabını 2018 ve 2019 yılında ağırlığı değişen ana harcama kalemlerinden yani aşağıdaki Tablodan bulabiliriz
Kaynak: TUIK ve kendi hesaplamalarım
Açıkça görülmektedir ki 2018 sepetinde bazı kalemlerin ağırlığı artarken 2019 yılında azalmıştır. Örneğin gıda, giyim, konut ve ev eşyası gibi. Bazı kalemlerin ağırlığı ise 2018 sepetinde azalırken 2019 sepetinde arttığı görülmektedir. Örneğin eğitim, haberleşme, sağlık ve alkollü içkiler gibi. Diğer kalemlerden çeşitli mal ve hizmetler ile lokanta her iki yılda artarken eğlence ve ulaştırmanın ağırlığı azalmıştır. Ancak ağırlığın sadece artması ve azalmasının yanı sıra ne kadar arttığı ve azaltıldığını da dikkate almalıyız.
Tablodan çıkan sonuçlara bakıldığında 2019 sepetinde 23,03 ten 23,29 artırılan 2020 sepetinde ise 22,77 düşürülen gıdanın ağırlığı sepetin toplam ağırlığının beşte birinden fazla 22,77 olduğu dolayısıyla ana muhalefet partisi CHP’nin “gıdayı sepette çıkarıyorlar” yaygarasının gerçekçi bir eleştiriden uzak olduğunu söyleyebiliriz.
Ekonomide temel yıl tüketici sepetinin ağırlıklarının değiştirilmediği, sabit ağırlıklı Laspeyres endeksi olarak da tanımlanan TÜFE’de, sepetteki harcama kalemlerinin ağırlıklarının değiştirilmesi enflasyon oranın değiştirilmesi anlamına gelmektedir. O nedenle TUİK sepeti değiştirmesinin ekonomik ve politik sonuçları olacağını söylemek gerekir.
O zaman Şimdi ikinci soruyu sorabiliriz. TUİK sepetin ağırlığını değiştirerek enflasyonu ne kadar değiştirebilir? Bu soruyu 2020 yaptığı değişikliğe bakarak cevaplamak mümkün değil. Ama ana muhalefet partisinden bazı yetkililer hesaplamış. CHP Genel Başkan Başdanışmanı Erdoğan Toprak’a göre TUİK yüzde 3,34 kadar düşük göstermiş. Maalesef hesaplamaları yanlış ve anlamsız. Çünkü 2020 yılının henüz harcama kalemlerindeki fiyat değişmelerini bilmiyoruz. Bunu ancak yıl sonunda görebileceğiz. Sepetin yeni ağırlığıyla fiyatlarının aşağı ve yukarı doğru hareketi 2020 yılı enflasyonunu belirleyecektir.
Ama gelin yıl sonunu beklemeye gerek kalmadan TUİK 2019 yılı sepetinde de harcama kalemlerinin ağırlıklarını değiştirdiğine göre 2019 enflasyonunu eski sepete göre yeniden hesaplayabiliriz. Kısaca, 2019 sepetinde yüzde 11,84 olan enflasyon 2018 sepetine göre yüzde kaç olur? TUİK’ten alınan sepet ağırlıkları ve harcama kalemi harcamaları eski ve yeni sepete göre hesaplamaları aşağıdaki Tabloda yapılmıştır.. Buna göre 2019 yılı için açıklanan yüzde 11,84 enflasyon oranı sepet ağırlığı değişmeseydi yüzde 12,12 olacaktı. Sonuçlar ortada enflasyon sepet ağırlığı nedeniyle yüzde 0,28 düşük çıkmıştır. Ne muhalefet palavrasına ne de dut yemiş bülbül gibi hükümet olmaya gerek yok.
Kaynak: TUIK ve kendi hesaplamalarım
Sonuçta ortaya çıkan iki sepet farkı, 11,84’e karşı 12,12, memur ve emeklinin maaş ve enflasyon farkının yüzde 0,28 kadar az ödeneceğine neden olacağı görülmektedir. Bunun da ekonomi politik karşılığı, hükümet sepet farkı olarak ister memura ödemeye razı olur isterse sepet farkı kadar memur ve emeklisini enflasyona ezdirmiş olur. Zira hükümet ücret artışlarında enflasyon hesabını yeni sepete göre hesaplanan 11,84’e göre yapmaktadır.
Ne diyelim atalarımız dereyi geçerken at değiştirmeyin diyorlardı ama TUİK 2019 yılını geçerken tüketici sepetini değiştirmiş. Demek ki bundan sonra enflasyon farkı ile birlikte ekonomi biliminin kabul etmediği enflasyonda sepet farkını dikkate alarak yaşayacağız.
Güncel Yazıları
Ters C’ye Benzeyen Doğu Akdeniz’in Ters Giden Jeopolitiğine Doğal Gazı Bağlamak..
23 Kasım 2020
Tarihi İpek Yolu’ndan Gelen Kovid-19’un Ekonomik Büyüme Üzerine İki Ters Hamlesi..
15 Kasım 2020
ABD Seçmeni Biden’a, O da İklime Yeşil Işık Yakıyor
05 Kasım 2020
Yenilenebilir Ekonomi Programlarıyla Sürdürülebilir Büyümeye
02 Ekim 2020
“Put-in” Ne Demek?
02 Mart 2020
Ölçüsüzce Yükseltilen Merkez Bankası Politika Faizinden “Daha Ölçülü” Düşürülen Polit..
25 Şubat 2020
Enflasyonda Sepet Farkı: Yüzde 11,84’e karşı Yüzde 12,12
13 Şubat 2020
TUİK’in Enflasyon Mızrağı Tüketici Çuvalına Sığar mı?
10 Şubat 2020
Brexit Sonrası Türkiye’nin Brexport Geleceği
21 Ocak 2020
Kazancın Borsa Olsun
13 Ocak 2020
Merkezin Dengelemesinde IMF’nin Stresinde Yeni Ekonomi
06 Ocak 2020
Nev’i Şahsına Münhasır Bir Enerji Ülkesi Libya
31 Aralık 2019