Alper TAN
Tüm YazılarıSon günlerde “Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), dünya genelinde 130 bin kişinin adının geçtiği Offshore hesaplarındaki kirli çamaşırları ortaya döktü” şeklinde haberler görüyoruz. 2010 sonunda WikiLeaks belgeleri ile diplomatik dedikodular fa’şedilerek bu ifşaatların köpürtülmesiyle devletlerarası politik çatışmalar hedeflenmiş, devlet adamlarının kirli ilişkileri, rakipleri hakkında kanaatleri ortaya çıkartılmıştı. WikiLeaks’le özellikle ve ağırlıklı olarak İslam ülkelerinin liderleri hedef alınmıştı. Büyük Orta Doğu Projesi ile gerçekleştirilemeyen dosyalar tozlu raflara kaldırılmış ama bu defa Müslüman ülkelerin bu dedikodularla istikrarsızlaşması hedeflenmişti. Ama bunu da tam olarak beceremediler.
Şimdi WikiLeaks’e benzer bir ifşaat dünyayı sarsıyor. Bu defa olay, dedikodu olmanın çok çok ötesinde önem taşıyor. Kendi halkının parasını çalan devlet adamları, kara para aklayan baronlar, vergi kaçıran işadamları bir anda açıkta kalacaklar. Bu, kalabalık içinde normal giyimli dolaşan birinin bir anda çırılçıplak hale gelmesi gibi etki doğuracak bir gelişme. Dedikoduların te’vilini bir şekilde yapabilirsiniz. Ama Panama belgeleri, öyle kolay kolay izah edilebilecek konu değil.
Panama Belgeleri’nin sızdırılmasını, gizli paraları deşifre edip bulunduğu yerden ürküterek, oradan kaçan sermayenin kendi ülkesine yönelmesi amacıyla yapılmış bir Amerikan projesi olarak görenler veya gösterenler var.
Şunu unutmamak lazım ki Panama, Kıbrıs Rum kesimi, İsviçre, Cayman Adaları, Singapur ve Hong Kong gibi kara para cenneti küçük ülkelerin bu işleri kendi başlarına yapabilmeleri mümkün değil. Bu işler güçlü dünya devletlerinin izni, talebi ve korumasıyla yapılıyordu. Dolayısıyla Panama Belgeleri’nin fa’şedilmesini bir ABD projesi gibi görmek ve göstermek son derece yanlış ve yanıltıcı olur. ABD piyasalarının iflası ve intiharı olur. Eğer bu paralar Kıbrıs Rum Kesimi, İsviçre, Cayman Adaları, Singapur ve Hong Kong gibi merkezlerden kaçarsa ABD piyasalarına girmez. Üstelik bu Panama Belgeleri’ni CIA deşifre ediyorsa yatırımcılar bu CIA’in devletine neden güvensinler ki..?
Hatırlayınız... Çin son on yıldır üst üste astronomik büyüme rakamları açıklıyor ve dünyayı şaşkına çeviriyordu. Yaklaşık 2 ay kadar önce birileri çıktı ve Çin’in büyüme efsanesinin sadece balon olduğunu, Pekin yönetiminin dünyayı aldattığını, sahte rakamlarla hak etmediği kadar yabancı sermaye çektiğini deşifre etmişti. Bir anda “Çin malı büyüme” anlaşıldı ve balon söndü. Aldatılan yatırımcılar, hesapları yeniden yapmaya ve Çin’den kaçmaya başladılar. Peki Çin’den kaçan sermaye nereye yönelecekti? ABD ve Avrupa’ya... Hâlbuki Panama Belgeleri neyi ortaya çıkardı? Batı bankacılık sistemi ve Offshore piyasalarının güvensiz olduğunu ve asla tercih edilmemesi gerektiğini.
Çin’den kaçan Avrupa ve ABD sistemine de asla güven duymayan sermaye nereye yönelecek! Yeniden Çin’e ve Batı’ya mı?
Öyle görülüyor ki, Panama Belgeleri’nin sızdırılması en çok ABD'yi ve Avrupa'yı etkileyecek. Beşşar Esad ve rejimi, siyasi olarak Rusya’ya ve İran’a sığınmıştı, satıldı. Paralel örgüt, ABD’ye sığınmıştı, satılacak. PKK, ABD ve Rusya’ya sığınmıştı, satılacaklar... Kendi halkından kaçıp başkalarına sığınanlar nasıl ki satıldılar ve satılacaklar; halktan kaçırdıkları paralarla Batı’ya sığınanlar da bundan böyle rahat olamayacaklar.
2 ay önce Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Bin Cübeyr "Dünyanın ekonomisine katkı sağlayan ABD, Avrupa ve Çin'de bulunan 7,6 trilyon dolar İslam ülkelerine ait yatırım ve paraları geri çekilebiliriz. Bu durumda dünya ekonomisinin ne hale geleceğini Batılı ve Çinli dostlarımız bir kez daha düşünsünler. Ortak geçmişimiz olan dostumuz Türkiye ile ciddi mali çalışmalarımızı başlattık. Türkiye Bankalarında ciddi yatırımlarda bulunacağız” demiş miydi?
Bundan hemen sonra neler oldu? Çin'in büyüme rakamlarının balon olduğu patladı. Çin piyasası allak bullak oldu. Şimdi de Batı'daki bankacılık sisteminin gizlilik perdesi ortadan kaldırıldı. Panama olayı sadece Batı’nın gizli bankacılık sisteminin çökmesi anlamına gelmiyor. ABD başta olmak üzere dimağlarda büyütülen Batı efsanesinin de çökme sürecini başlatıyor. Batı’nın geliştirdiği teknolojik sistemlerin ne kadar da kırılgan ve güvensiz olduğunu gösteriyor.
Hani 8 Mart 2014’te Malezya Havayolları’na ait 370 sefer sayılı uçağın 239 yolcu ve mürettebatla, kaybolması üzerine o uçağı 2 yılı aşkın bir süre hala arayan ve bulamayan teknoloji diyorum..!
Bakalım Panama bandralı gemiler nereye demirleyecek?
Güncel Yazıları
انهيار الدول الأوروبية والولايات المتحدة-Analiz
11 Eylül 2025
European States and the USA Are Collapsing
11 Eylül 2025
Avrupa Devletleri ve ABD Çöküyor
10 Eylül 2025
الشرق الأوسط يستعد لشيء ما!-Analiz
28 Ağustos 2025
خاورمیانه در حال آماده باش برای اتفاقاتی است!-Analiz..
28 Ağustos 2025
The Middle East Is Preparing for “Something”!
28 Ağustos 2025
Ortadoğu “Bir Şeylere” Hazırlanıyor!
26 Ağustos 2025
Why Was Hakan Fidan Targeted?
19 Ağustos 2025
Analiz- لماذا استهدفوا هاكان فيدان؟
19 Ağustos 2025
حاکان فیدان؛ چرا در کانون توجه و حملهها قرار دارد؟-Analiz..
18 Ağustos 2025
اتحاد اعلامنشدهای در حال تغییر جهان است-Analiz
18 Ağustos 2025
Hakan Fidan’ı Niçin Hedefe Koydular?
15 Ağustos 2025
تحالف غير مُعلن يغيّر وجه العالم-Analiz
14 Ağustos 2025
An Unannounced “Alliance” Is Changing the World
14 Ağustos 2025
İlan Edilmemiş Bir “İTTİFAK” Dünyayı Değiştiriyor
14 Ağustos 2025