Mithat IŞIK

Tüm Yazıları

IŞİD Horasan (IŞİD-H)

31 Ağustos 2021
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Horasan, Perslerin bölgeye hakim olduğu dönemde Afganistan, İran’ın doğusu, Tacikistan, Özbekistan ve Pakistan’ın da bir kısmını kapsayan bölgeye verilen isimdir. Horasan, Farsça güneşin yükseldiği yer anlamına gelir.

IŞİD-Horasan grubu 2013’te El-Kaide’nin Irak kolunun ayrılarak oluşturduğu Irak-Şam İslam Devleti’nin Pakistan-Afganistan bölgesindeki koluna verilen isimdir. IŞİD-H ayrılıkçı aşırı Sünni bir örgüttür. IŞİD, Taliban’ın korumasında Afganistan’a taşındı. Daha sonra içinden kendisini IŞİD-Horasan olarak adlandıran grup ortaya çıktı. IŞİD-H ismi hem bölgenin adından hem de Taliban tarafından öldürülen kurucu Ebu Ömer Horasan’ın adından geliyor. Liderlerinin Şeyh Muhti Allah Kanual ve Shihab Al Muhajir olduğu söylense de istihbarat kaynakları IŞİD-H’nin liderinin Shihab Al Muhajir olduğunu değerlendiriyor.

IŞİD, Irak ve Suriye’de gücünü kaybettikten sonra Afganistan’a kaçan militanların yanı sıra bazı Arap ülkelerinden ve Tacikistan, Özbekistan, Çeçenistan, Hindistan, Bangladeş, Çin’den gelen ve Taliban’dan memnun olmayan aşırılıkçı grupların IŞİD-H ‘ye katılmasıyla ciddi bir güce kavuştu. Şu anda Afganistan’da önemli bir güç olmayı sürdürüyor. Savaşçıları ve liderleri Afgan olmadığı için yabancı olarak tanımlanıyor.

IŞİD-H’nin Afganistan’da ve Pakistan’da önemli bir desteği var. IŞİD-H mezhepçi bir örgüt.  Azınlıklara, özellikle Hazara Şiilerine karşı büyük bir kin besliyor. Afgan Şiilerinin Beşar Esad yönetimine destek verdiğini söylüyor.

IŞİD-H, Afganistan’da bugüne kadar ortaya çıkan en kanlı ve radikal cihatçı grup olarak biliniyor. Taliban, IŞİD-H sayesinde kendisini uluslararası topluma daha ılımlı olduğunu anlatabilir. Kanlı Kabil Havaalanı saldırısı Taliban’a böyle bir fırsat vermiştir.

IŞİD-H 2015’te ortaya çıkan bir grup. 2019 yılında Afganistan’da saldırılarını artırdı. Bunun üzerine ABD ve Taliban arasında daha önce başlamış olan görüşmeler artırıldı. Bu dönemde Taliban’ı ılımlı bulan militanlar Taliban’dan ayrılarak IŞİD-H’ye katılmaya başladı.

IŞİD-H çoğunlukla Afganistan’ın doğusunda İran sınırındaki Şii nüfusu hedef alarak kanlı saldırılar yapıyordu. Taliban bu dönemde kendisine tehdit oluşturmayan IŞİD-H  ile savaşmadı. Oysaki aynı dönemde ülkenin özellikle kuzeydoğusunda Taliban ile IŞİD-H arasında çatışmalar yaşanıyordu. IŞİD-H’nin güçlenmesi ve Taliban ile iş birliği yaptığını söylediği aşiretlere saldırması üzerine Taliban 2015 yılında bin kişiden oluşan özel kuvvetlerini oluşturarak IŞİD-H’ye savaş ilan etti. Taliban ile IŞİD-H arasında çıkan çatışmalarda onlarca Taliban ve IŞİD-H üyesi öldü. Afgan ordusu ile IŞİD-H arasında da çatışmalar yaşandı.  2019’da Afgan ordusu IŞİD-H’nin yenildiğini ancak uyuyan hücrelerinin olduğunu ve bu hücrelerin saldırılar yapabileceğini duyurdu. Nitekim 2020 Mayıs ayında IŞİD-H başkent Kabil’de Şiilerin çoğunlukta olduğu bir bölgede kadın doğum hastanesine saldırı düzenledi. Bu saldırıda aralarında bebek ve hamile kadınların da bulunduğu 25 kişi hayatını kaybetti. Aynı dönemde Şii ibadet yerleri, okullar, hastaneler, Afgan ve ABD ordusuna saldırılar artmıştı. Bu saldırılarda yüzlerce sivil Afgan ve asker hayatını kaybetti. Aynı dönemde onlarca yabancı asker ve sivil de hayatını kaybetti. IŞİD-H hem bölgede hem de Avrupa’da saldırılar planlıyor. Fırsat bulduğunda bu saldırıları gerçekleştiriyordu. ABD 2016 yılında IŞİD-H’yi terör örgütleri listesine aldı.

IŞİD-H’nin Taliban ile üçüncü taraf olan Hakkani ağı üzerinden bağı olduğunu söyleyebiliriz. Taliban liderinin altındaki yönetimde çok etkili üç yardımcıdan biri olan Siraceddin Hakkani, El-Kaide ile çok yakın bağı olan Hakkani ağının başında. IŞİD-H ile Hakkani ağı arasında çok sağlam bağlar var. Bu da örgütün Taliban ile bağının olduğunu gösteriyor. Taliban 15 Ağustos’ta Kabil’in kontrolünü ele geçirince şehrin güvenliği için Halil Hakkani’yi atadı. Halil Hakkani’nin başına konmuş 5 milyon dolarlık ödül var. 2019-2021 yılları arasında Afganistan’da düzenlenen birçok saldırının arkasında IŞİD-H, Taliban’ın Hakkani ağı ve Pakistan’da konuşlu bazı küçük terör örgütlerinin iş birliği var.

Taliban 15 Ağustos’ta Kabil’e girince Pul-e Charki cezaevinde bulunan ve çoğu IŞİD ve El-Kaideci olmakla suçlanan ve ceza almış olan militanları serbest bıraktı. Bu militanların tamamı şimdi dışarıda ve özgür.

IŞİD-H ile Taliban arasında çok ciddi görüş ayrılıkları var. IŞİD-H Taliban’ı cihatçı hedeflerinden sapmak, Katar’ın başkenti Doha’daki lüks otellerde Amerikalılarla görüşmekle ve savaştan vazgeçmekle suçluyor. IŞİD-H militanları Taliban’ın kuracağı hükümete karşı ciddi bir tehdit oluşturuyor.

40 yıldır ne huzur ne refah ne de barışın yüzünü görmemiş Afgan halkı, kendi geleceğini belirleyecek basiret ve güçtedir. Yeter ki emperyalist güçler Afgan halkının evlatlarını bir o aşırı dinci örgüte, bir bu aşırı dinci örgüte alet etmesinler. Ilımlı bir Taliban’ın başarılı olması hem bölge için hem de Batı için çok önemlidir. Afganistan’da aşırı radikal IŞİD-H’nin güçlenmesi demek kan ve gözyaşı demektir. Böyle bir durum Afganistan’a tekrar bir müdahalenin sebebi olabilir.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA