Hatice ÇELİK
Tüm YazılarıHindistan 1,3 milyarlık nüfusuyla Çin Halk Cumhuriyeti’nden sonra dünyanın ikinci büyük nüfusudur. Hinduların çoğunluğunu oluşturduğu toplumun en büyük azınlığı ise 200 milyon civarında olduğu bilinen Müslümanlardır. Bununla birlikte farklı dine mensup ve farklı etnisitelerin yüzyıllardır bir arada yaşadığı bu coğrafyada son aylarda hareketlilik hakim. 5 Ağustos 2019 tarihinden Hint parlamentosunun aldığı kararla Cammu ve Keşmir’in (Keşmir’in Hindistan kontrolündeki bölgesi) özerklik statüsü kaldırılmış, bölgeye yoğun asker gücü konuşlandırılmış, bölgeyle iletişim kanallarına erişimde ciddi zorluklar yaşanmıştır. Henüz bu gelişmenin etkileri soğumamışken bu haftaki bir başka tartışma gözlerimizi yine Hindistan’a çevirmemize neden oldu.
Tartışma yaratan şey, Hindistan vatandaşlık kanununda yapılan bir değişikliktir. Pazartesi günü başlayan süreç dün itibariyle tamamlanmıştır. Meselenin ne olduğuna, seyrine ve detaylarına hep birlikte bakalım.
Hindistan’ın 1955 tarihli Vatandaşlık Kanunu, Modi hükümetinin girişimleri ile değiştirilmek istendi ve bu niyetle parlamentoda tartışmaya başlandı. Hindistan parlamentosu iki kanatlı bir yapıdadır. Bunlar; Lok Sabha denilen Alt Meclis veya alt kanat olarak da geçen ve Rajya Sabha veya Üst Meclis, Eyaletler Meclisi veya üst kanat olarak geçen iki ayrı yapıdır.
BJP (Bharatiya Janata Party), Lok Sabha’da çoğunluğu elinde tutmasına rağmen Rajya Sabha’da çoğunluğu yakalayamamıştır. Fakat yine de Rajya Sabha’daki birçok muhalefet temsilcisi kanun değişikliğinde hükümeti desteklemiştir. Modi iktidarında, muhalafetin çoğunluğunun iktidarı nadiren desteklediği konulardan biri olması bakımından da dikkat çekicidir. Böylece, yeni yasa BJP üst kanatta çoğunlukta olmamasına rağmen iki meclisten de geçebildi.
Değiştirilen yasa ile Hindistan'a, Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'ten gelen tüm göçmenlere vatandaşlık verecektir. Fakat tek bir grup bu yasaya dahil edilmemiştir. Müslümanlar.
Yeni yasaya göre, 31 Aralık 2014 tarihine kadar Hindistan'a Güney Asya'nın bu üç Müslüman çoğunluklu ülkesinden gelen ve Hinduizm, Budizm, Sihizm, Jainizm ve Hıristiyanlığa ait veya Parsi olan tüm göçmenler şimdi Hint vatandaşlığı alabilme imkanı elde etmektedirler.
Yeni yasaya göre, böyle bir göçmen, Hindistan'ın doğal bir vatandaşının sahip olduğu tüm faydaları alacağı anlamına gelen vatandaşlığı elde etmek için Hindistan topraklarına girdikten sonra sadece beş yıl beklemek zorundadır. Yasanı daha önceki halinde bu süre 11 yıl olarak belirlenmişti.
BJP, yeni yasanın ‘Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'ten zulümden kaçan insanları kurtaracağını’ savunuyor. Ancak, Hindistan'daki Müslümanlar ve muhalefet partilerine mensup bazı siyasiler BJP'nin yanlış yaptığını söylüyor ve bunu sert şekilde eleştiriyor. İtirazlar sadece siyasi eleştiri düzeyinde kalmamış, bir grup Hintli Müslüman, Hindistan Yüksek Mahkemesi’ne, yasanın eşitlik, temel haklar ve yaşam hakkı maddelerini ihlal ettiği yönünde dilekçe vererek konuyu yasal zemine taşımışlardır.
Hindistan Ulusal Kongresi Başkanı ve muhalefet lideri Sonia Gandhi, yeni yasanın BJP hükümeti tarafından kabul edildiği günün “Hindistan'ın anayasal tarihinde karanlık bir gün olduğunu” ve “vatandaşlık yasası değişikliği tasarısının geçişi, dar görüşlü ve bağnaz güçlerin Hindistan'ın çoğulculuğu üzerindeki zaferini işaret ettiğini” belirtti.[1] Açıklamasına “Tasarı temelde atalarımızın savaştığı Hindistan fikrine meydan okuyor ve onun yerine dinin vatandaşlığın belirleyicisi olacağı rahatsız, çarpık ve bölünmüş bir Hindistan yaratıyor”, şeklinde devam etti.
BJP, yeni yasayı getirerek, Hindistan halklarının büyük tepkisini çekmiş durumdadır. Özellikle kuzeydoğu eyaletlerinden olan Assam’da halk sokaklarda tepkilerini dile getirmeye başlamış ve gösteriler devam etmektedir. Çünkü bu sadece Müslüman sığınmacıları ilgilendiren bir konu olarak algılanmamakta, anayasada laik olduğu belirtilen hint vatandaşlık tanımının temeline dinin yerleştirildiği şeklinde görülmekte; bu da toplumun pek çok kesmini rahatsız etmektedir.
BJP, seçimler sırasında ve sonrasında ‘Hindistan’a Bangladeş’ten (Müslüman olan) çok sayıda yasadışı göçmen giriş yaptı’ söylemini siyasi bir argüman olarak kullandı. Bu yüzden, bu yasanın özellikle bu kitleyi hedef aldığı da sıklıkla karşılaştığımız açıklamalardan biridir.
Vatandaşlık Yasası, BJP, Ulusal Vatandaşlık Kaydı’nı (National Registration of Citizenship, NRC) tanıttıktan sonra geçirildi. Hindistan Ulusal Vatandaşlık Kaydı Listesi, komşu Bangladeş’in Pakistan’dan ayrıldığı 24 Mart 1971’den bir gün önce ülkeye geldiklerini kanıtlayabilenlerin yer aldığı bir belge. NRC altında, bir vatandaş atalarının 1951'den beri Hindistan'da yaşadığını kanıtlamak zorundadır. NRC, Hindistan'ın kuzey-doğu eyaleti olan Assam'da tamamlandı. Listenin geçen yıl yayınlanan taslak versiyonunda dört milyon kişi dışarıda bırakılıyordu ve vatansız kalıyordu. Yeni yasa doğrultusunda hazırlanan listeye göre ise bu kez yaklaşık 1,9 milyon insan vatandaşlıklarını kanıtlamak için bulmak zorunda oldukları belgeleri tamamlayamadıkları için vatansız kaldılar.
Çoğu gayrimüslimlerden oluşan bu listenin çoğunluğunu Hindular teşkil ediyor. Yaklaşık 700.000 kişi ise Müslüman. Şimdi yeni vatandaşlık yasası yürürlüğe girdikten sonra, bu gayrimüslimler otomatik olarak Hint vatandaşlığı alabilecekler; onlar yukarıda belirtilen gruplar arasında yer aldığı için herhangi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmayacaklardır. Lakin ismi bu kategoride olmayan Müslüman gruplar ciddi bir mağduriyet ile karşı karşıya kalmaktadır.
Pakistan Başbakanı İmran Han’dan Tepki
10 Aralık Salı günü yaptığı açıklamada Hindistan’ın aldığı kararı eleştiren İmran Han, “bu kanunun bütün uluslararası insan hakları hukukunu ihlal ettiğini, Pakistan’la olan tüm ikili anlaşmalara aykırı olduğunu ve bu kararın RSS’nin Hindu ulusu fikrinin gerçekleşmesi için bir bir dizayn olduğunu” ifade etmiştir.[2]
Değerlendirme
Bugün dünyanın en büyük demokrasisi olmakla iftihar eden Hindistan kendi sınırları içinde yaşayan milyonlarca Müslüman vatandaşınının da –tepki göstermeseler dahi – üzülmesine ve endişeye kapılmasına yol açacak bir kararla vatandaşlık yasasını değiştirmiştir. Elbette bir ulus-devlet olarak bu Hindistan’ın iç meselesidir. Fakat farklı etnik ve dini kimliklerin yüzyıllardır bir arada yaşadığı topraklarda ortaya çıkma ihtimali olan huzursuzluk tüm insanlığı etkileme potansiyeline sahiptir. Assam’da devam eden eylemlerde 2 vatandaşın hayatını kaybetmesi olayın ciddiyetini bizlere tekrar göstermiştir. Umuyoruz ki konu daha geniş çaplı etkiler ortaya çıkarmadan sağduyulu şekilde değerlendirilir ve mağduriyetlerin giderilmesi için adımlar atılır.
[1] https://timesofindia.indiatimes.com/india/dark-day-in-constitutional-history-of-india-sonia-gandhi-on-passage-of-citizenship-bill-by-parliament/articleshow/72478929.cms
[2] https://economictimes.indiatimes.com/news/politics-and-nation/india-hits-back-at-imran-khan-for-criticising-citizens-amendment-bill/articleshow/72494603.cms
Güncel Yazıları
Japonya Başbakanı’nın İstifası ve Sonrası
04 Eylül 2020
Çin-Hindistan Sınırında Gerilim
22 Haziran 2020
Asya’da Güncel Gelişmeler: Pekin’de “İki Toplantı”
26 Mayıs 2020
Düzen mi Adalet mi?
26 Mayıs 2020
Hangi Son?
31 Mart 2020
Hindistan'da Neler Oluyor?
29 Şubat 2020
Korona Virüsünden Çin Dış Politikasına
31 Ocak 2020
2019'a Genel Bakış
01 Ocak 2020
Hindistan’da Vatandaşlık Yasası’nda Değişiklik
16 Aralık 2019
ASEAN 35. Zirvesi: Güneydoğu Asya’nın Potansiyeli, Sorunları ve Dünyaya Bakışı ..
09 Kasım 2019
Çin Halk Cumhuriyeti’nden Barış ve Silahsızlanma Enstitüsü’nün (Chinese People’s Asso..
26 Ekim 2019
The Visit of Chinese People’s Association for Peace and Disarmament, CPAPD to Institu..
26 Ekim 2019
Kuzey Asya’dan Güney Asya’ya Açılım: Güney Kore Cumhurbaşkanı'nın Güneydoğu Asya Ziya..
07 Eylül 2019
Asya’nın Yeni Ticaret Savaşı: Güney Kore – Japonya
20 Ağustos 2019
Hindistan Seçim Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme
03 Haziran 2019