The National Interest Savunma Analisti Çelik Kubbe ve GÜRZ’e Dikkat Çekti

The National Interest, Türkiye’nin kısa menzilli hava savunma sistemi GÜRZ ve geliştirilmekte olan Çelik Kubbe projesinin, hem bölgesel güvenlik dengelerinde hem de küresel savunma sanayii rekabetinde belirleyici rol oynayacağını vurguladı. Ayrıca, bu sistemlerin yalnızca Türkiye’nin savunma kapasitesini artırmakla kalmayıp, yeni nesil asimetrik tehditlere karşı caydırıcı bir unsur oluşturacağına dikkat çekildi.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Amerikan merkezli savunma yayını The National Interest, Türkiye’nin geliştirdiği hava savunma teknolojilerine ilişkin kapsamlı bir analiz yayımladı. Raporda, özellikle kısa menzilli hava savunma sistemi GÜRZ ile geliştirilmekte olan Çelik Kubbe projesi ön plana çıkarıldı.

Analizde, GÜRZ’ün tasarım amacının mikro İHA’lar, donanma mühimmatları, seyir füzeleri, helikopterler ve hassas güdümlü silahlar da dahil olmak üzere geniş bir tehdit yelpazesine karşı etkin koruma sağlamak olduğu belirtildi. Bu yönüyle sistemin, Türkiye’nin hava savunma mimarisinde önemli bir boşluğu doldurduğu ifade edildi.

GÜRZ’ün yalnızca Türkiye’nin egemenliğini güçlendirmekle kalmadığı, aynı zamanda küresel askeri teknoloji alanında bir standart oluşturduğu vurgulandı. Yayına göre, devam eden geliştirmelerle birlikte GÜRZ, kısa menzilli hava savunma konseptini yeniden tanımlayacak ve asimetrik savaş koşullarında Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel rekabet gücünü artıracak.

Raporda ayrıca, Türkiye’nin “Çelik Kubbe” adıyla geliştirilen ve çok katmanlı savunma mimarisinin bir parçası olan projesi de değerlendirildi. İsrail’in Demir Kubbe sistemi ile karşılaştırılan Çelik Kubbe’nin, yalnızca kısa menzilli roket tehditlerine odaklanmadığı; geniş bir kapsama alanı ve tam koruma sağlayacak şekilde tasarlandığı kaydedildi. Bu yönüyle, sistemin İsrail’in modelinden ziyade ABD’de önerilen “Altın Kubbe”ye daha yakın olduğu belirtildi.

Türkiye’nin hava savunma kapasitesini güçlendirecek Çelik Kubbe projesi, 2020’lerin sonu veya 2030’ların başında tam operasyonel hale gelmesi hedefleniyor. Çok katmanlı yapıya sahip sistem; Korkut ve Sungur gibi kısa menzilli unsurlar, Hisar-A+ ve Hisar-O+ orta menzil çözümleri ile Siper uzun menzilli hava savunma füzelerini içeriyor. Proje, Eralp uzun menzil radarları, RADNET ağı, Koral 200 elektronik harp sistemi ve Ejderha anti-İHA jammer’larıyla destekleniyor. HAKİM komuta-kontrol sistemi ve yapay zekâ entegrasyonu sayesinde tüm unsurlar anlık olarak koordine ediliyor. Sistemin hareket kabiliyeti, Türkiye’nin kara ve deniz sınırlarının tamamında etkin savunma imkânı sunuyor.

Bu sistemin, gerçek zamanlı hava resmi oluşturma, entegre savunma unsurlarını koordine etme ve geniş bir coğrafyada konuşlandırılabilme kabiliyetiyle Türkiye’ye stratejik üstünlük sağlayacağı ifade edildi.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA