CNN Sorguluyor: Trump’ın Gümrük Tarifeleri Doları Güçlendirecekti, Peki Neden Son Üç Yılın En Zayıf Dönemini Yaşıyor?

ABD doları, beklentilerin aksine bu yıl büyük bir düşüş yaşadı. Ekonomik büyümeyi desteklemesi beklenen tarifeler ve vergi indirimleri, piyasada belirsizlik yaratarak doların değer kaybetmesine yol açtı.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

CNN’ye göre, ABD doları son yılların en zayıf performansını sergiliyor. Nisan ayındaki düşük seviyelerden toparlanan borsalara ve istikrarlı tahvil talebine rağmen, dolar ciddi şekilde değer kaybetti. ABD Dolar Endeksi bu yıl yaklaşık %10 düşerek 2022’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.

Ekonomistler, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde uygulamaya koyduğu vergi indirimleri ve gümrük tarifelerinin doları güçlendireceğini öngörmüştü. Ancak bu politikaların uygulanmasında yaşanan tutarsızlıklar piyasada belirsizlik yarattı.

Berkeley Üniversitesi’nden Prof. Barry Eichengreen’e göre, tarifeler teknik olarak doları destekleyebilir fakat belirsizlik faktörü bu etkileri gölgeledi. Avrupa ekonomisinin de kendi zorluklarına rağmen daha istikrarlı bir görüntü sergilemesi, yatırımcıların yönünü değiştirdi.

“ABD büyümesinin yavaşladığı yönünde genel bir kanı oluştu. Doların zayıflığı, aynı zamanda para biriminin güvenli liman statüsüne dair artan şüpheleri de yansıtıyor,” diyen Eichengreen, yatırımcıların netlikten yana olduğunu vurguladı.

Doların değer kaybı, Amerikan ihracatçılar için avantaj sağlayabilir; ürünler küresel pazarda daha rekabetçi hâle gelir. Yurt dışında faaliyet gösteren şirketler ve ABD’yi ziyaret eden turistler için de olumlu yansımalar olabilir.

Ancak bu düşüş, Beyaz Saray’ın istikrarsız politikaları ve artan kamu borcu gibi faktörlerle birleşince, yabancı yatırımcılar açısından bir risk unsuru haline geliyor. Yatırımcılar, ABD tahvillerinden daha yüksek getiri talep etmeye başladı; bu da hükümetin ve tüketicilerin borçlanma maliyetlerini artırabilir.

Pictet Varlık Yönetimi’nden stratejist Arun Sai’ye göre, bu durum ABD’ye olan güvenin aşındığını gösteriyor. “Eğer bir ülkenin yönetimi hakkında net bir öngörüde bulunamıyorsanız, oraya sermaye aktarmak zordur,” diyen Sai, yönetimin tarifeler konusundaki gelgitli tavrının doların itibarına zarar verdiğini belirtti.

Nisan ayında yaşanan gelişmeler bu güvensizliği pekiştirdi. Tarifelerle sarsılan piyasada aynı anda hisse senetleri, tahviller ve dolar değer kaybetti. Sai’ye göre bu tür bir tablo ABD için alışılmadık ve piyasalardaki güven kaybının açık bir göstergesi.

ING'den döviz stratejisti Francesco Pesole ise doların hâlâ küresel işlemlerde en çok kullanılan ve en likit para birimi olduğunu, ancak bu üstünlüğün son dönemde sorgulanmaya başladığını ifade etti.

Bank of America’nın haziran ayında gerçekleştirdiği küresel fon yöneticileri anketi, dolar pozisyonlarının 2005’ten bu yana en düşük seviyeye indiğini ortaya koydu.

Bu ortamda, yatırımcılar Avrupa gibi alternatif piyasalara yöneldi. Euro, bu yıl dolara karşı %11,5 değer kazanarak son dört yılın en güçlü seviyesine ulaştı.

Focus Partners Wealth baş stratejisti Jason Blackwell, doların düşüşünü küresel ekonomilere duyulan olumlu beklentilerin işareti olarak değerlendiriyor. Uluslararası yatırım fonları ve ETF’lerin sunduğu çeşitlilik, bu süreçte yatırımcılar için cazip bir fırsat oluşturdu.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA