Mısırlı yetkililer 8 Ağustos Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkenin Somali'ye askeri güç konuşlandırma planlarını tamamladığını ve bu adımın Afrika Boynuzu'ndaki bölgesel güvenlik dinamiklerini yeniden şekillendirebileceğini söyledi.
Kahire ve Mogadişu arasında varılan ikili güvenlik işbirliği anlaşmasının bir parçası olduğu bildirilen konuşlandırmanın, terörle mücadele çabalarını desteklemeyi ve Eş-Şebab’ın büyük bir tehdit oluşturmaya devam ettiği Somali'deki çatışmalardan etkilenen bölgelerin istikrara kavuşturulmasına yardımcı olmayı amaçladığı bildirildi.
Mısırlı bir savunma yetkilisi, “Hazırlıklar tamamlandı ve konuşlandırma Somali yetkilileriyle koordinasyon halinde devam edecek” dedi. “Amaç, Somali'nin güvenlik kurumlarını güçlendirmek ve daha geniş bölgesel istikrara katkıda bulunmak.”
Somali hükümeti henüz konuşlandırmanın zaman çizelgesini veya ölçeğini kamuoyuna açıklamadı, ancak cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklar, bazı Mısır birliklerinin eğitim, danışmanlık ve lojistik rollerinde faaliyet göstereceğini, 1.000'den fazla askerin ise AUSSOM'un bir parçası olacağını ve doğrudan çatışmaya gireceğini öne sürüyor.
Kahire'nin Afrika Boynuzu'ndaki askeri müdahalesini artırması, Körfez güçleri, Türkiye ve Batılı ülkelerin nüfuzlarını derinleştirdiği stratejik açıdan hayati önem taşıyan bu bölgede daha geniş bir nüfuz mücadelesinin ortasında geliyor.
Güvenlik uzmanları, bu adımın aynı zamanda Mısır'ın Nil Nehri üzerindeki Büyük Etiyopya Rönesans Barajı (GERD) konusunda uzun süredir anlaşmazlık yaşadığı Etiyopya'ya bir mesaj olarak da görülebileceğini söylüyor.
Bölgesel bir güvenlik analisti, “Mısır'ın Somali'deki varlığı hem stratejik hem de sembolik bir önem taşıyabilir” dedi. “Bu, Kahire'yi Kızıldeniz ve Afrika Boynuzu'ndaki ortaklarıyla aynı çizgiye getiren ve aynı zamanda büyüyen bölgesel hedeflerine işaret eden hesaplı bir hamle.”
Konuşlandırmanın ne kadar süreceği veya Afrika Birliği ve komşu Etiyopya da dahil olmak üzere diğer bölgesel aktörler tarafından nasıl karşılanacağı henüz belirsizliğini koruyor.
Türkiye’nin bölgedeki stratejik varlığı
Türkiye’nin son dönemde Afrika Boynuzu’ndaki varlığının giderek artması strateji bağlamda oldukça önemli. 8 Şubat 2024 tarihinde Türkiye ve Somali savunma bakanları arasında yapılan anlaşma; ulusal, bölgesel ve küresel siyaset açısından büyük önem taşıyor. Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud söz konuşu anlaşma ile iligili olarak, “Türk kardeşlerimiz bu anlaşma çerçevesinde sadece 10 yıl boyunca denizlerimizi koruyacak. 10 yıllık iş birliğinden sonra biz de denizlerimizi koruyacak bir donanmaya sahip olacağız.” ifadelerini kullanmıştı.
Türkiye’nin 2011’den bu yana Somali’deki varlığı ve Afrika Boynuzu'ndaki ağırlığının da karşılıklı iş birlikleri ile daha sağlam bir zemine oturtuyor.
Somali’nin son dönemde yaşamış olduğu sorunlar konusunda Türkiye ile müttefiklik durumu son derece önemli.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi'nin 4 Eylül'de Ankara'ya gerçekleştirdiği ziyaret Mısır-Türkiye ilişkilerinde önemli bir dönüm noktası oldu.
Mısır, Ankara ile koordinasyon içinde Somali'nin terörle mücadelesine destek vermeye başladı. Ayrıca Mavi Nil üzerindeki Büyük Etiyopya Rönesans Barajı'nın inşası konusundaki anlaşmazlık konusunda da Türkiye'nin diplomatik kanallar açmasına olanak sağladı.
Türkiye, Afrika’da 37 askerî ofis kurdu, birçok ülke ile güvenlik anlaşmaları imzaladı ve en az 24 Afrika ülkesine silah ve askerî teçhizat sattı. Türkiye ayrıca Somali gibi ülkelerde askerî eğitim kampları kurarken Çad gibi ülkelerdeki askerî üsleri kontrol ediyor.
Gelinen noktada Türkiye, Somali ve Mısır birçok noktada ortak hareket ediyor.
Kaynak: All Africa, Shabelle Media Network, Independet Türkçe, Kriter Dergi, İletişim Başkanlığı
Diğer İçerikler