PKK’nın silah bırakma kararı, sadece siyasette değil medya ve kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı. Süleymaniye kırsalında düzenlenen sembolik silah bırakma töreni, başta gazeteciler ve köşe yazarları olmak üzere birçok ismin dikkat çeken yorumlarına konu oldu.
Cüneyt Özdemir
Gazeteci Cüneyt Özdemir kişisel YouTube kanalında PKK'nın silah bırakmasıyla ilgili olarak, “Bugün tarihe not düşecek, sadece Türkiye'ye değil Orta Doğu ve Dünya tarihine not düşecek tarihi bir günü yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Özdemir, açıklamasında sürecin rastlantısal değil, uzun vadeli bir planın sonucu olduğunu ifade etti: “Terörle mücadeleye 40 yılını vermiş bir ülkenin önünde harcayacağı bir 40 yıl daha yok. Erdoğan ve Bahçeli'nin attığı adımlarla, devletin inanarak ve planlayarak girdiği, bir önceki sürecin yanlışlarından ders aldığı ve de bu derse göre adım adım yol haritasını çizdiği bir sürecin çok önemli bir aşamasına geldik.”
“35 yıllık bir gazeteci olarak bu benim bile hayal edemeyeceğim bir aşama. Bu kadar sembolik ve stratejik değeri yüksek bir törenin gerçekleşmiş olması, Türkiye’nin terörle mücadelede ulaştığı kapasiteyi gösteriyor.”
Yasin Aktay
Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Yasin Aktay da bu gelişmeyi detaylı ve umut dolu bir yazıyla değerlendirdi. Aktay, süreci yalnızca bir güvenlik meselesi olarak değil, aynı zamanda Türkiye’nin uzun yıllardır beklediği bir toplumsal barışa geçişin güçlü bir sembolü olarak yorumladı.
“Silahları gömmek değil, yakmak” ifadesini kullanan Aktay, örgütün ilk kez geri dönüşsüz biçimde bir çözüm yoluna girdiğini yazdı. Bu adımı Endülüs Fatihi Tarık bin Ziyad’ın gemileri yakmasına benzetti ve bu törenin artık bir dönüm noktasının çok ötesinde, yeni bir siyasi irade beyanı olduğuna dikkat çekti.
Aktay, sürecin mimarları olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli’yi işaret etti. Bahçeli’nin 2024 Ekim’inde yaptığı çağrıyla başlatılan yeni çözüm sürecinin, Türkiye’ye sadece güvenlik değil, aynı zamanda iç barış, siyasi istikrar ve toplumsal bütünleşme sağlayacak tarihi bir fırsat sunduğuna dikkat çekti.
Murat Yetkin
PKK’nın 11 Temmuz 2025’te Süleymaniye kırsalında gerçekleştirdiği sembolik silah bırakma töreni, kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ederken, deneyimli
Gazeteci ve yazar Murat Yetkin de gelişmeleri YetkinReport’ta kaleme aldığı yazısında, 47 yıldır Türkiye’yi siyasi, ekonomik ve toplumsal olarak yoran bir çatışma döneminin artık sona yaklaştığını vurguladı. Silah yakma töreni için, “Bu sadece bir tören değil, aynı zamanda bir dönemin sonu” dedi. Örgütün başındaki Bese Hozat’ın, 10 yıl önce 11 Temmuz 2015’te savaş çağrısı yaptığını, şimdi ise aynı gün ve aynı tarihte barış çağrısını okuduğunu vurgulayan Yetkin, tarihin simgesel bir döngüyle yeniden yazıldığını belirtti.
Yetkin yazısında, bu sembolik törenin ardından yanıt bekleyen birçok sorunun bulunduğunu da hatırlatarak; Silah bırakıp giden militanlara ne olacak? Aranan örgüt yöneticileri hangi ülkelere siyasi mülteci olarak geçecek? Suriye’deki uzantı YPG/PYD ne yapacak? ABD destekli SDG’nin geleceği nasıl şekillenecek? sorularını sordu.
Ahmet Hakan
Sürece katkısı olan herkese teşekkür eden Hürriyet Gazetesi yazarı Ahmet Hakan’ın şu duygusal dizeleri dikkat çekti:
Çok güzel bir güne uyandık dün.
Kanın akmayacağı, silahların susacağı, terörün prangasının kırılacağı bir güne uyandık.
Dağlarına bahar geldi memleketimin.
*
Emperyalist amaçların parçalandığı bir güne uyandık dün.
Daha huzurlu bir ülkeye, daha huzurlu bir bölgeye uyandık.
Dağlarına bahar geldi memleketimin.
*
Annelerin güldüğü bir güne uyandık dün.
Diyarbakır anneleri ile cumartesi annelerinin yarıştırılmadığı, bütün annelerin yüreklerinin aynı attığı bir güne uyandık.
Dağlarına bahar geldi memleketimin.
*
Hıncın, öfkenin, düşmanlığın olmadığı bir güne uyandık dün.
Barış türküleri söyleyeceğimiz, el ele halaylara duracağımız bir güne uyandık.
Dağlarına bahar geldi memleketimin.