Kuzey Amerika ve Avrupa’dan 8 büyük medya kuruluşunun 7 Ekim 2023–Ağustos 2025 arasında yayımladığı 54 bin 449 makaleyi inceleyen çalışma, farklı siyasi, dilsel ve coğrafi konumlara sahip bu kuruluşların ortak bir çizgide buluştuğunu gösterdi. Haberlerde İsrail’in bakış açısı destekleniyor, Filistinlilerin yaşadığı işgal, abluka, yerinden edilme ve güç eşitsizliği görünmez kılınıyor.
Başlıklarda sistematik İsrail yanlılığı
Rapora göre Batılı medya kuruluşlarının manşetleri büyük ölçüde İsrail’in söylemlerini merkeze alırken “işgal”, “abluka”, “yasa dışı yerleşim” gibi kelimelerin kullanılmasından bilinçli olarak kaçınılıyor. Bu dil tercihinin, Filistinlilerin maruz kaldığı yapısal şiddeti görünmez kıldığı ve direnişi “irrasyonel” gösterdiği vurgulandı.
Örneğin:
NYT’nin aynı dönemde resmen tanımadığı Tayvanı 88 başlıkta geçirmesine rağmen “Filistin”i sadece 10 kez kullanması, raporda çarpıcı bir örnek olarak sunuldu.
İşgal, abluka ve insan hakları bağlamı bilinçli biçimde yok sayılıyor
Raporda, Batı medyasının Filistin’de yaşanan güç asimetrisini tarif eden en temel kelimeleri dahi kullanmamayı tercih ettiği vurgulandı. Analiz edilen binlerce haberde:
Bu durumun “editoryal tercih” değil, uluslararası hukuka aykırı ihlallerin sistematik biçimde örtbas edilmesi olduğu vurgulandı.
Terörizm çerçevesi: İsrail’e meşruiyet, Filistin’e tehdit algısı
Rapora göre Batı medyası, Gazze ile ilgili haberlerinde “terör” söylemine olağanüstü ağırlık veriyor. Örneğin:
The New York Times, Der Spiegel ve The Globe and Mail gibi kuruluşlarda bu oran %40–45 arasında.
Bu dilin Filistinlileri sistematik olarak “tehdit” olarak gösterdiği, İsrail’in askeri operasyonlarını ise “kaçınılmaz” ve “meşru müdafaa” çerçevesine oturttuğu belirtildi.
“Meşru müdafaa”, “hassas vuruş” ve “insan kalkanı” söylemleri öne çıkarılıyor
Raporda Batı medyasının İsrail söylemlerini neredeyse otomatik olarak tekrarladığı kaydedildi:
Bu söylemlerin, İsrail’in sivil kayıplara yol açan saldırılarını örtük biçimde meşrulaştırdığı ifade edildi.
Sansasyonel ve kanıtsız haberler: “Kafası kesilmiş bebekler” örneği
Raporda, İsrail kaynaklı iddiaların Batılı medyada sorgulanmadan yayımlanmasının gazetecilik standartlarını düşürdüğü vurgulandı. Özellikle “kafası kesilmiş bebekler” iddiasının araştırılmadan yayımlanması, daha sonra düzeltilmemesi ve yeniden ele alınmaması örnek olarak verildi.