The Guardian, +972 Magazine ve Local Call tarafından Araştırmaya göre, Mayıs 2025 itibarıyla İsrail askeri istihbaratı, Hamas ve Filistin İslami Cihad’a bağlı 8.900 savaşçının öldüğünü ya da “muhtemelen öldüğünü” kayıtlara geçti. Aynı dönemde Gazze Sağlık Bakanlığı, toplam 53.000 kişinin İsrail saldırılarında öldüğünü açıkladı. Bu tablo, ölenlerin yalnızca %17’sinin savaşçı, %83’ünün ise sivil olduğunu gösteriyor.
Modern Savaşlarda Nadir Görülen Bir Oran
Uppsala Çatışma Veri Programı’ndan Therése Pettersson, bu oranın modern savaşlar için olağanüstü yüksek olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu kadar uzun süren bir savaşta sivillerin bu denli büyük bir oran oluşturması son derece sıra dışı. Belirli bir şehir ya da muharebede benzer oranlar görülebilir ama genel olarak neredeyse hiç görülmez.”
Pettersson’a göre, 1989’dan bu yana kaydedilen küresel çatışmalarda sivillerin oranı sadece Srebrenitsa katliamında, Ruanda soykırımında ve Mariupol kuşatmasında bu düzeye yaklaşmıştı.
Soykırım Suçlamaları
Birçok soykırım araştırmacısı, hukukçu, insan hakları savunucusu ve hatta bazı İsrailli akademisyenler, bu verileri İsrail’in Gazze’de soykırım işlediğine dair kanıt olarak değerlendiriyor.
İsrail Ordusundan Çelişkili Açıklamalar
İsrail ordusu, Local Call ve +972 Magazine’in sorularını yanıtlarken veri tabanının varlığını reddetmedi. Ancak The Guardian’ın sorularına verdikleri kısa açıklamada, “makalede yer alan rakamların yanlış olduğunu” ileri sürdü.
IDF sözcüsü, söz konusu rakamların “ordunun kendi sistemlerinde yer alan verilerle örtüşmediğini” söyledi fakat hangi verilerin reddedildiğine ilişkin detay paylaşmadı.
Militan Listeleri ve Manipülasyon İddiaları
Gizli veritabanında Hamas ve İslami Cihad’ın askeri kanatlarına bağlı 47.653 aktif üyenin isimleri yer alıyor. Ancak bu belgeler Guardian tarafından bağımsız şekilde doğrulanamadı. İsrailli istihbarat kaynakları, bu veritabanını militan kayıpları konusunda “tek otoriter kaynak” olarak nitelendiriyor.
Öte yandan İsrail ordusu, Gazze Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı can kaybı verilerini de planlamada kullandığını kabul ediyor. Buna rağmen İsrailli politikacılar, sık sık 20.000’e yakın militanın öldürüldüğünü öne sürüyor ve sivil kayıpları görmezden geliyor.
Bir istihbarat görevlisi bu durumu şu sözlerle anlattı:
“İnsanlar ölümünden sonra terörist rütbesine yükseltiliyor. Eğer tugayın verilerine bakarsam, bölgede Hamas’ın %200’ünü öldürmüş olduğumuz sonucuna varabilirim.”
Askerlerden İtiraflar
Emekli General Itzhak Brik, hükümetin açıkladığı sayıları “tamamen bir blöf” olarak nitelendirdi. Savaş alanında görev yapan askerlerle görüştüğünü belirten Brik, bu askerlerin öldürülenlerin çoğunun sivil olduğunu söylediğini aktardı.
Bir diğer İsrailli asker, Rafah’ta kendi birliğinin yere çizdiği “hayali çizgiyi” geçen herkese ateş açtığını, çocuklar ve kadınların da bu şekilde öldürüldüğünü ifade etti:
“Kimse bacaklarına nişan almadı. Her zaman öldürmek için ateş edildi.”
Açlık, Sürgün ve Yeni Operasyon Tehlikesi
Mayıs’tan bu yana sivil kayıpların daha da arttığı bildiriliyor. İsrail ordusu, Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşlarının yerine geçerek yardım dağıtımını kontrol altına aldı. Gıda almaya çalışan yüzlerce kişi, “askeri yasak bölgelerde” öldürüldü.
Gazze’de hayatta kalanlar açlıkla mücadele ediyor, sadece topraklarının %20’sine sıkıştırılmış durumda ve kuzeyden yeni bir operasyon için tahliye edilmeleri isteniyor.
Diğer İçerikler