NATO “Önleyici Harekât” Tartışması Gündemde: Askerî Yetkililer Hibrit Tehdide Daha Proaktif Yanıtı Masaya Yatırıyor

NATO’nun en üst askerî komitesi başkanının açıklamaları, ittifak içinde hibrit tehditlere karşı “önleyici” veya “pre-emptive” eylem seçeneklerinin değerlendirildiğini gösteriyor. Açıklamanın basına yansıması, Moskova’dan sert tepkilere yol açtı, Brüksel’de acil gündem tartışmaları getirdi.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

NATO’nun Askerî Komite Başkanı Admiral Giuseppe Cavo Dragone’ın Financial Times’a verdiği röportaja dayandırılan haberlerde, ittifakın Rusya kaynaklı olduğu iddia edilen siber saldırılar, altyapı sabotajları, hava sahası ihlalleri ve manipülatif operasyonlar gibi “hibrit” faaliyetlere karşı daha proaktif bir duruş benimsemeyi tartıştığı aktarıldı. Dragone’ın ifadelerine göre, ittifak geleneksel olarak reaktif bir çizgide olsa da bazı durumlarda “önleyici müdahale” seçeneklerinin hukuki ve operasyonel boyutları inceleniyor.

Dragone’ın sözlerinin medyaya yansımasının ardından diplomatik kanallarda dalga-dalga yankılar oluştu. Rusya Dışişleri Sözcüsü açıklamalarda bulunarak, böyle bir söylemin “sorumsuzca” ve “tahrik edici” olduğunu belirtti; Moskova, açıklamayı Avrupa-ABD hattındaki barış çabalarına zarar verebilecek bir adım olarak nitelendirdi ve olası sonuçlara işaret etti.

NATO merkezinde ise yetkililer, ittifakın resmi duruşunun “savunma ve caydırıcılık” çerçevesinde kaldığını vurguluyor. NATO’nun resmi program ve duyurularında yakında yapılacak Bakanlar toplantıları ve savunma yetkilileri görüşmeleri takvimi bulunuyor; bu gündemler çerçevesinde hibrit tehditlerle mücadele yöntemleri kapsamlı biçimde ele alınacak.

Açıklamaların basına yansımasının ardından uluslararası haber ajansları, Dragone’ın sözlerinin bağlamını ve hukuki boyutlarını sorgulayan analizler yayımladı. Haberlere göre NATO, “önleyici” kavramını teknik ve hukuki çerçevede tartışmaya açarken, uygulanabilirlik, hedef tespiti, orantılılık ve ittifak içi mutabakat gereklilikleri konusunda çekinceler bulunuyor. Bu tartışma, ittifakın üyeleri arasındaki farklı güvenlik algılarına göre farklı tepkiler doğuruyor.

Rusya cephesinden gelen tepkiler hızlı oldu: Dışişleri kurumları ve Kremlin sözcüleri, NATO yetkililerinin söylemlerini “provokasyon” olarak nitelendirdi ve olası karşı adımların caydırıcı olacağı uyarısında bulundu. Rus haber ajansları ve Dışişleri kanalları, Dragone’ın ifadelerini geniş biçimde aktardı.

Ayrıca haberlerde, son aylarda Avrupa sahasında raporlanan sabotaj ve siber olayların — denizaltı kablolarına yönelik kesintiler, haberleşme altyapısına saldırılar, depolama tesisleri ve enerji altyapısında hasar iddiaları gibi vakaların — NATO yetkililerinin hassasiyetini artırdığı ve ittifak içinde harekete geçme baskısını yükselttiği kaydedildi. Bu olayların bir kısmı ulusal istihbarat kurumları tarafından izleniyor, bazı olaylar henüz kamuoyu için netleşmiş bir fail tespitiyle sonuçlanmadı.

Brüksel’de yapılacak dışişleri ve savunma bakanları toplantıları bu gündem ışığında ön plana çıktı; NATO kaynakları, toplantı gündeminde hibrit tehdide karşı koordinasyon, siber savunma kapasitesinin güçlendirilmesi, erken uyarı sistemleri ve bilgi paylaşımı mekanizmalarının genişletilmesinin bulunduğunu aktarıyor. Aynı gündem çerçevesinde ittifakın dış politika stratejistleri, hukukçuları ve operasyon sorumluları bir araya gelerek olası seçeneklerin sınırlandırılmasını planlıyor.

Uluslararası haber ajansları ve diplomatik kaynaklar, Dragone’ın ifadelerinin “önleyici” kavramını yalnızca askeri saldırı olarak değil, aynı zamanda siber karşı-operasyonlar, sabotajın önlenmesine yönelik doğrudan müdahaleler ve kritik altyapı hedeflerine yönelik istihdam edilecek tedbirler şeklinde anlayabileceklerini belirtiyor. Bu kapsamda NATO içinde hangi tedbirlerin meşru, hangi tedbirlerin riskli olduğu tartışılıyor; özellikle ittifak içi usul, uluslararası hukuk ve sivil hedeflerin korunması konuları öne çıkıyor.

Haber akışı içinde Batı medyası, Dragone’ın açıklamalarının NATO içindeki Doğu-Avrupa üyelerinin artan güvensizliğini yansıttığını, bu üyelerin Moskova’nın hibrit taktiklerine karşı daha sert karşılık talep ettiklerini yazdı. Ancak diğer bir grup haber ve resmi kaynak, ittifakın geniş tabanının — siyasi liderler, parlamentolar ve hukuk çevreleri dahil — herhangi bir “önleyici” askeri eylemde büyük çekinceler barındırdığını aktardı; bu da ittifakın pratikte hızlı ve koordineli bir “önleyici” eylemi hayata geçirmesinin zor olduğunu gösteriyor.

Son olarak, küresel diplomasi kanallarında yankı bulan bu tartışma, aynı zamanda devam eden barış görüşmeleri ve arabuluculuk çabalarının zamanlamasıyla da çakışıyor. Diplomaside konunun gündeme gelmesi, tarafların yaklaşan müzakere takvimine etkide bulunabilecek, müzakerelerin güvenlik teminatlarına ilişkin beklentileri yeniden şekillendirebilecek nitelikte bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA