Cyprus Mail: "Kıbrıs, İsrail için Yeni Savaş Alanı mı Olacak?"

Cyprus Mail’de yer alan yazıya göre, Güney Kıbrıs’ta İsrail’in varlığı artarken ada, bölgesel çatışmaların potansiyel hedefi haline gelme riskiyle karşı karşıya.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Güney Kıbrıs’ta son dönemde İsrail’in askeri, ekonomik ve yerleşim faaliyetlerinde önemli bir artış gözlemleniyor. Cyprus Mail’de yayımlanan yazıya göre ada, artık “İsrail’in bölgesel savaş operasyonları platformunun bir uzantısı” olarak değerlendiriliyor ve daha geniş çaplı bir çatışmada potansiyel bir hedef haline gelme riski taşıyor.

1963 ve 1974 yıllarında adada yaşanan trajedilere atıfta bulunulan yazıda, Kıbrıs Rum ve Türk toplumunun “bu yıllarda yaşanan ve çok sayıda ölüme, yerinden edilmeye ve yoksulluğa yol açan olaylara eşdeğer, hatta onları aşabilecek bir trajediye doğru mu ilerlediği” sorusu yöneltiliyor.

İsrail‑Güney Kıbrıs iş birliği kapsamında, Rum yönetimi Barak MX hava savunma sistemini satın almış ve Karish sahasından çıkarılan gazı yeni bir boru hattı üzerinden ithal etmeyi kabul etmiş durumda. Bu anlaşmalar, adanın savunma ve ekonomik kapasitesini güçlendiriyor gibi görünse de, yazıda vurgulandığı üzere Kıbrıs, İsrail’in bölgesel hedeflerine daha sıkı bir şekilde bağlı hale geliyor.

Ada, küçük olmasına rağmen oldukça yoğun bir askeri teçhizata sahip. İngiltere, Ağrotur ve Dikelya’daki üslerini elinde tutarken, Fransa Mari ve Baf’tan operasyonlarını yürütüyor; Amerika Birleşik Devletleri ise İngiliz üslerinden faaliyetlerini sürdürüyor. İsrail güçleri de Güney Kıbrıs semalarında ve sularında eğitim faaliyetleri gerçekleştiriyor. Bir kez yerleşen altyapı ve enerji rotalarının kolayca ortadan kaldırılması mümkün görünmüyor, bu durum adayı potansiyel bir çatışma alanına dönüştürüyor.

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) açısından ise gelişmeler yakından izleniyor. Yazıda, Güney Kıbrıs’taki İsrail faaliyetlerinin ada üzerinde Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs’ın çıkarlarını etkileyebileceği ve adayı herhangi bir çatışmada “cephe hattına” düşme riskiyle karşı karşıya bırakabileceği vurgulanıyor.

Cyprus Mail’in yazısında, bu süreçte en çok zarar görecek tarafın büyük güçler değil, Kıbrıslılar olacağı da özellikle belirtiliyor. Ada hükümeti ise artan militarizasyon ve İsrail’in stratejik yerleşim ve altyapı faaliyetleri karşısında hangi pozisyonu alacağı konusunda belirsizlik içinde bulunuyor.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA