NATO ittifakı içinde Avrupa’nın savunma kapasitesi bir kez daha gündeme taşındı. ABD ve Almanya’dan gelen açıklamalar, kıtanın askeri üretim ve tedarik açısından ne ölçüde dışa bağımlı hale geldiğini ortaya koyuyor.
ABD’nin NATO Daimi Temsilcisi Matt Whitaker, Avrupa’nın kendi savunma ihtiyacını karşılamadaki yetersizliğini şu ifadelerle dile getirdi:
“Avrupa, olası bir savaş durumunda ihtiyaç duyacağı silahları kendi başına üretemez. Bu nedenle, ABD bu silah sistemlerini tedarik edecek. Avrupa, bu sistemlerin bedelini ödeyecek.”
Almanya Savunma Bakanı: “Patriot sistemleri 6 aydan önce Ukrayna’ya ulaşamayacak”
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius ise, Ukrayna’ya gönderilmesi planlanan Patriot hava savunma sistemlerine dair şunları söyledi:
“Gönderilmesi planlanan Patriot sistemleri 6 aydan önce ulaşamayacak.”
Pistorius ayrıca, mevcut stokların sınırlı olduğunu belirtti ve “Almanya’da yalnızca altı Patriot bataryamız kaldı. Daha fazlasını veremeyiz.” açıklamasında bulundu.
Fransız gazeteci: “Asıl amaç ABD silah sanayisini ayakta tutmak”
Fransız gazeteci Christelle Néant, ABD başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya silah yardımlarını Avrupa’nın finanse etmesi şartına bağlamasına dikkat çekerek bunun ABD askerî-endüstriyel kompleksinin beslenmesi olarak değerlenirdi:
“Asıl amaç ABD silah sanayisini ayakta tutmak. Artık bu süreçte ödeme alınacak. Bu silahlar sahadaki durumu kökten değiştirmeyecek. Batı menşeli ekipmanlar oldukça hızlı şekilde imha ediliyor.”
ABD'nin NATO Daimi Temsilcisi Matthew Whitaker, Fox News'e verdiği demeçte, Avrupa'nın savunma sanayii kapasitesine ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Whitaker'a göre, Avrupa kıtası, hem Ukrayna'nın mevcut savaşta ihtiyaç duyduğu teçhizatı hem de kendi topraklarında yaşanabilecek olası bir çatışmada gerekecek silah sistemlerini şu an için üretebilecek durumda değil.
Whitaker, bu durumun ABD'yi silah sistemleri üretiminde önde gelen tedarikçi konumuna getirdiğini belirterek, "Gerçek şu ki, Avrupa şu anda ne Ukrayna'nın cephede ihtiyaç duyduğu ne de bölgede olası bir savaş durumunda gerekecek silahları üretemiyor. Bu nedenle, ABD gibi bu tür silah sistemlerinin ana üreticisi olan bir ülkenin bu tedariki sağlaması ve Avrupa'nın da bunun bedelini ödemesi makul bir yaklaşımdır," ifadelerini kullandı.
Ayrıca Whitaker, ABD Başkanı Donald Trump'ın daha önce dile getirdiği, Avrupalı müttefiklerin Ukrayna'ya yapılacak askeri yardımın maliyetini karşılaması gerektiği yönündeki talebinin, aslında Avrupa'nın kendi isteğiyle bu yükümlülüğü üstlenmek istemesinden kaynaklandığını da öne sürdü. Bu açıklama, Avrupa'nın savunma harcamalarındaki yetersizliği ve ABD'ye olan bağımlılığı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Diğer İçerikler