Uluslararası Aile Forumu’nda önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aile meseleleriyle ilgili küresel sorunlara ve Türkiye’de yaşanan demografik krizlere dikkat çekti. Erdoğan, özellikle cinsiyetsizleştirme projelerinin ve LGBT hareketinin aile yapısını tamamen alt üst etmeye yönelik olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı, LGBT destekçilerine yönelik eleştirisini şu sözlerle dile getirdi:
“Tercihlere saygı denilerek meşrulaştırılan bu sapkınlık, bugün farklı hiçbir sese, görüşe tahammülü olmayan bir zorbalığa, kelimenin tam manasıyla bir faşizme dönüşmüştür.”
Erdoğan ayrıca, bu akımı eleştiren ünlülerin acımasızca linç edildiğine dikkat çekerek, çocuklara yönelik saldırganlığı şu ifadelerle kınadı:
“Daha 4-5 yaşındaki yavrularımıza uzanan bu kirli ve rezil ellerin, insanı insanlığından utandıran çarpık ilişkileri meşrulaştırmaya çalışması elbette tesadüfi değildir. Bunlar insanlık düşmanıdır, kadın düşmanıdır, çocuk düşmanıdır. LGBT sapkınlığına karşı mücadele, aynı zamanda özgürlük mücadelesi, haysiyet ve insanlığın istikbalini kurtarma mücadelesidir.”
Cumhurbaşkanı, cinsiyetsizleştirmeyi teşvik edenlerin geçmişte de nüfus kontrolü ve aile planlaması politikalarını desteklediğini belirterek, devlet politikalarının 1960’lardan itibaren demografiyi dramatik bir duruma soktuğunu ifade etti. TÜİK verilerine göre Türkiye’nin doğurganlık oranının 1.48’e düştüğünü ve Avrupa’da felaket alarmı verildiğini dile getirdi:
“Tüm Avrupa’da felaket çanlarının çalındığı ve 2.1 kritik eşiğinin artık çok altında olunduğunu” vurguladı.
Muhalefetin doğurganlık düşüşünü ülke ekonomisine bağlamasına ise Erdoğan şu yanıtı verdi:
“Küresel doğurganlık hızı 1950'de 5 iken, 2024'te 2,2'ye düşmüştür. Avrupa Birliği üye ülkelerinin toplam doğurganlık hızı ortalaması 1,38'dir. Malta, kişi başına düşen geliri 41 bin dolar olmasına rağmen 1,06 oranla Avrupa içerisinde doğurganlık hızında en alt sıralarda. 1,81 ile Avrupa'da en yüksek doğurganlık hızına sahip Bulgaristan'ın kişi başı geliri ise 16 bin dolardır.”
Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye’nin demografik geleceğine yönelik ciddi uyarılar içerirken, aile yapısının korunmasına ve nüfus artışının sağlanmasına yönelik politikalar uygulanacağı mesajlarını verdi.
Diğer İçerikler