Moody's'den Sonra IMF de Türkiye'nin Büyüme Tahminini Yükseltti

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'nin 2025 ve 2026 büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize ederken, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de kısa süre önce Türkiye'nin kredi notunu bir kademe artırarak 'Ba3'e yükseltti. Bu gelişmeler, Türkiye ekonomisindeki olumlu gidişatın ve uygulanan politika adımlarının uluslararası kuruluşlarca takdir edildiğini gösteriyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Son dönemde Türkiye ekonomisine yönelik uluslararası kuruluşlardan peş peşe olumlu haberler geldi. Uluslararası Para Fonu (IMF), "Küresel Ekonomi: Kalıcı Belirsizlik Ortamında Zayıf Direnç" başlıklı raporunda Türkiye'nin 2025 büyüme tahminini yüzde 2,7'den yüzde 3'e, 2026 tahminini ise yüzde 3,2'den yüzde 3,3'e yükseltti. Bu artış, küresel büyüme tahmininin 2025 için yüzde 3'e ve 2026 için yüzde 3,1'e çıkarıldığı bir dönemde gerçekleşti. IMF, önceki raporda ABD'nin gümrük tarifelerinin küresel ekonomi için "ciddi bir negatif şok" olduğunu belirtmiş, ancak yeni raporda bu tarifelerin beklentiden daha az gelmesi ve zayıflayan ABD doları gibi finansal koşullardaki iyileşmelerin yukarı yönlü revizyonları getirdiğini ifade etti. Raporda ayrıca, gümrük savaşları ve dünya siyaset sahnesindeki belirsizliğin ekonomik faaliyet üzerinde baskı yaratabileceği uyarısı da yer aldı.

Moody's'den Güçlü Politika Vurgusuyla Not Artışı

IMF'nin büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etmesinin yanı sıra, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's de Türkiye'nin kredi notunu bir kademe artırarak 'B1'den 'Ba3'e yükseltti. Kuruluş, kredi notu görünümünü ise 'pozitif'ten 'durağan'a çevirdi. Moody's, not artışının temel gerekçesi olarak Türkiye'deki etkili politika yapımının güçlenen performansını gösterdi. Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) enflasyonla mücadeleye yönelik attığı adımlar, ekonomik dengesizlikleri azaltma çabası ve Türk lirasına olan güveni yeniden tesis etme hedefi, not artışının ardındaki kilit faktörler oldu.

Merkez Bankası'ndan Faiz İndirimi ve Ekonomik Dengelenme Çabaları

Moody's'in raporunda, kredi notu görünümünün 'durağan'a çekilmesiyle Türkiye'nin kredi profiline yönelik hem yukarı hem de aşağı yönlü risklerin dengelendiği belirtildi. Politika değişikliği riskinin azaldığına dikkat çekilirken, bu riskin tamamen ortadan kalkmayabileceği de vurgulandı. Ayrıca, Türkiye’nin dış ekonomik pozisyonunda yaşanan iyileşmenin sürdürülebilirliği ve enerji ithalatına bağımlılığı azaltacak yapısal reformların ülkenin dış şoklara karşı direncini güçlendirebileceği ifade edildi.

Bu gelişmeler, TCMB'nin son faiz kararı öncesinde geldi. TCMB Para Politikası Kurulu (PPK), Başkan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı toplantıda politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 300 baz puan (3 puan) indirerek yüzde 46’dan yüzde 43’e çekmişti. Bu karar, Merkez Bankası'nın uzun süredir sabit tuttuğu faizi ilk kez düşürerek para politikasında yeni bir adım attığını gösterdi.

Bu gelişmeler ışığında Türkiye ekonomisi, uluslararası kuruluşların da teyit ettiği bir toparlanma ve politika güvenilirliği sürecine girmiş görünüyor. Önümüzdeki dönemde atılacak adımlar ve küresel ekonomik koşullar, bu olumlu tablonun sürdürülebilirliğinde belirleyici olacak.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA