Soykırımcı İsrail’in İzolasyonu 39. Yahudi Siyonist Kongresi'ne Damgasını Vurdu

Kudüs’te düzenlenen 39. Dünya Siyonist Kongresi, İsrail ile diaspora arasındaki tarihi gerilimleri ve ideolojik ayrışmaları gün yüzüne çıkardı. Kongre, liberal ve sağ kanatlar arasındaki çatlağı derinleştirirken, Siyonist hareketin geleceğine dair tartışmaları merkezine aldı.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Dünya Siyonist Kongresi, Yahudi halkının uluslararası siyasette kolektif kararlarını tartıştığı bir platform olarak ilk kez 1897’de Basel’de Theodor Herzl önderliğinde toplandı. O dönemdeki kongre, Siyonist hareketin örgütlenmesinin başlangıcını simgeliyordu ve günümüzde de Yahudi toplulukları için kritik bir forum niteliğini koruyor.

2025 yılında 39. kongre, Kudüs’te, İsrail’in politikaları ve diaspora ilişkileri konusunda derinleşen gerilimler eşliğinde düzenlendi. Kongre delegeleri, İsrail hükümeti ile diaspora arasındaki ideolojik uçurumu ve mali bağış yönelimindeki değişiklikleri tartıştı.

Herzog’dan açılış konuşması

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, antisemitizmle mücadele ve Filistin’de yaşanan krizler üzerinden Siyonist hareketin önemini vurguladı. Herzog, Hamas’ın rehineleri serbest bırakması gerektiğini belirtirken, Siyonistlerin tarih boyunca gösterdiği fedakarlıkları anlattı. Cumhurbaşkanı, delegelere seslenerek, “Biz Siyonizmimizle gururluyuz ve asla vazgeçmeyeceğiz. Am Yisrael Chai!” dedi.

Liberal ve sağ kanatlar arasında çatlak

Kongrenin ikinci günü, liberal kanat için önemli bir zaferle sonuçlandı. Union of Progressive Zionism ve Hatikvah Australia tarafından sunulan bir önerge, Dünya Siyonist Örgütü’nün Gazze’de yeni yerleşimlerin finansmanına katkıda bulunmasını engellemeyi amaçlıyordu. Önerge 300’e 242 oyla kabul edildi. Hatikvah Australia temsilcisi Nirit Eylon, kaynakların öncelikle savaş mağdurlarının rehabilitasyonuna yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Ancak sağ ve ultra-Ortodoks bloklar, Batı Şeria’daki E1 bölgesinde yeni yerleşimlerin durdurulması için yapılan öneriyi geçersiz kılmak amacıyla salonu terk etti. Bu gelişme, ideolojik farklılıkların ve siyasi müzakerelerin ne denli yoğun olduğunu gözler önüne serdi.

İsrail ile diaspora ilişkilerinde tarihsel kırılma

Kongrede alınan kararlar, İsrail ile diaspora arasındaki ilişkide uzun süredir var olan gerilimleri güncelledi. Netanyahu döneminde derinleşen sağ eğilimli politikalar ve ABD’deki liberal Yahudi topluluklarıyla giderek artan ideolojik uçurum, son yıllarda özellikle STK yasası ve yargı reformu tartışmalarıyla görünür hâle geldi.

Diaspora bağışçılarının artık devlet kurumları yerine sivil toplum projelerine yönelmesi, tarih boyunca yerleşim politikalarını finanse eden Dünya Siyonist Örgütü için sembolik bir kırılma oluşturdu. Artık “yerleşim değil, çözüm fonlaması” öncelik kazandı.

Kongre atmosferi ve siyasi entrikalar

Kongrede, arka oda pazarlıkları ve stratejik ittifaklar dikkat çekti. Yisrael Beytenu ile Herut, sol kanatla; Yesh Atid ise sağ kanatla iş birliği yaptı. Likud’un dört parçaya bölünmüş grupları birbirini ihanetle suçlarken, ultra-Ortodoks delegeler bütçeleri güvence altına almak için üst liderlik rollerinden kaçındı.

Bazı önergeler, mental sağlık ve antisemitizmle mücadele gibi hayati konularda sol ve sağ bloklar tarafından sabotaj edildi. Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar’ın Yair Netanyahu için WZO’da rol sağlamaya çalışması ise kongrede nepotizmin boyutlarını gözler önüne serdi.

Diaspora gençliği ve ideolojik ayrışma

Araştırmalar, 18–35 yaş arası Amerikalı Yahudilerin yalnızca yüzde 24’ünün İsrail ile güçlü bir duygusal bağ hissettiğini ortaya koyuyor. Sosyal adalet ve insan hakları odaklı genç kuşaklar, İsrail’in Filistin politikalarını ahlaki açıdan sorguluyor. Kongrede alınan kararlar, diaspora ile İsrail’in artık otomatik bir siyasi birlik içinde olmadığını ilan ediyor.

Analizlerde üç eksende özetlenen gerilim, siyasi, kültürel ve ekonomik boyutlarda kendini gösteriyor:

Siyasi: Diaspora, İsrail’in iç hukuk düzenlemelerine açıkça karşı çıkıyor.

Kültürel: İsrail toplumu giderek dindar-milliyetçi bir yapıya evrilirken, diaspora laik ve liberal değerlerde ısrar ediyor.

Ekonomik: Bağışların yönü değişiyor; artık devlet değil, sivil toplum projeleri destekleniyor.

Kongrenin anlamı

39.Dünya Siyonist Kongresi, Siyonist hareketin ideolojik çeşitliliğini ve diaspora ile İsrail arasındaki tarihsel gerilimleri bir kez daha gözler önüne serdi. Kongre, sadece finansal ve politik kararların değil, aynı zamanda Yahudi halkının kimlik ve değer çatışmalarının da bir göstergesi oldu.

Kongre sonunda öne çıkan mesaj açık: Siyonizm artık tek bir bakış açısı altında birleşmiyor; gelecekte, liberal değerler ile savunma ve yerleşim odaklı politikalar arasındaki çatışma, İsrail’in ulusal ve uluslararası politikalarını şekillendirecek en önemli etken olacak.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA