İran-İsrail Savaşı ve Trump’ın Zikzakları

Tahran’ı tahliye edin” diyen Trump, birkaç saat sonra “Belki görüşürüz” dedi. ABD’nin savaşta nerede duracağı hâlâ belirsiz.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Trump’tan İsrail-İran Savaşıyla İlgili Kafa Karıştıran Açıklamalar

İsrail ile İran arasında beşinci gününü geride bırakan çatışmalar sürerken, gözler bölgedeki en etkili aktörlerden biri olan ABD Başkanı Donald Trump’a çevrildi. Trump’ın yaptığı çelişkili açıklamalar hem kamuoyunda hem de uluslararası çevrelerde belirsizlik yaratıyor.

Önce sosyal medya platformu Truth Social üzerinden “Tahran’daki herkes derhal tahliye edilmeli” diyen Trump, kısa bir süre sonra gazetecilere yaptığı açıklamada “Belki İran ile görüşürüz” ifadelerini kullanarak beklenmedik bir yumuşama sinyali verdi. Bu çelişkili açıklama, Washington’un çatışmalardaki pozisyonuna dair soru işaretlerini artırdı.

“Zirveden Sürpriz Ayrılık”

Trump, Kanada’da düzenlenen G7 Zirvesi’nden beklenenden bir gün erken ayrılarak Washington’a döndü. Bu hamle, bazı çevrelerce İran-İsrail çatışmasına ilişkin bir ateşkes girişiminin işareti olarak yorumlandı. Ancak Trump, dönüşünün ateşkesle ilgisi olmadığını belirterek, “Asıl neden bundan çok daha büyük bir şey” dedi.

Zirvede konuşan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Trump’ın, İsrail-İran hattında ateşkes için girişimlerde bulunduğunu ve diplomatik müzakerelere hazırlık yapıldığını ileri sürdü. Ancak Trump, Truth Social’daki paylaşımında Macron’u hedef alarak, “Emmanuel her zaman yanılıyor” dedi ve bu iddiaları yalanladı.

“İran’ı Boşaltın” Çıkışı: ABD Savaşa Dahil mi?”

Trump’ın “İran nükleer silah sahibi olamaz” vurgusuyla yaptığı “Tahran tahliye edilmeli” çağrısı, ABD’nin çatışmaya aktif olarak müdahil olup olmayacağına dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Uçakta gazetecilere konuşan Trump, İran ile ateşkesin ancak nükleer silahlardan tamamen vazgeçmeleriyle mümkün olacağını savundu.

Başkan Yardımcısı JD Vance ve Ortadoğu Temsilcisi Steve Witkoff’un İranlı yetkililerle temas kurabileceğini belirten Trump, krizin seyrine dair ise “Önümüzdeki iki gün içinde her şey netleşir.” ifadelerini kullandı. Aynı gün Beyaz Saray’da ulusal güvenlik ekibiyle kapalı bir toplantı gerçekleştirdi.

Trump, birkaç saat sonra yaptığı bir diğer paylaşımda ise “Artık İran semalarında tam ve mutlak kontrol bizde” diyerek, ABD'nin elektronik harp kapasitesiyle İran’ın hava savunma sistemlerini etkisiz hale getirdiğini iddia etti. Bu açıklama, Amerikan basınında Washington’un çatışmaya dolaylı değil doğrudan müdahil olduğu şeklinde yorumlandı.

“BBC: Trump’ın Önünde Üç Yol Var”

BBC’nin analizine göre, Trump’ın önünde üç farklı seçenek bulunuyor:

  1. İsrail’e tam destek verir: İsrail’in talep ettiği sığınak delici bombaları sağlayarak İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları artırabilir. Bu yaklaşım, Trump’ın İran’ı masaya daha zayıf oturtma stratejisine hizmet edebilir.
  2. Mevcut pozisyonunu korur: ABD’nin sadece İsrail’in hava savunmasına destek verdiği mesajını sürdürmesi ve taraflara itidal çağrısı yapması da olasılıklar arasında.
  3. İsrail’e karşı pozisyon alır: “Önce Amerika” söylemiyle öne çıkan Trump, tabanının dış müdahalelere karşı olan izolasyonist tutumunu dikkate alarak ABD’yi çatışmadan tamamen çekebilir. Bu da Trump’ı, Netanyahu’ya operasyonu sona erdirmesi yönünde baskı yapmaya zorlayabilir.

Savaşın gidişatına dair belirsizlik sürerken, Trump’ın hangi yolu seçeceği sadece ABD’nin değil, bölgenin de kaderini belirleyecek.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA