Afganistan’ın başkenti Kabil, 17 Temmuz 2025 günü tarihi bir anlaşmaya ev sahipliği yaptı. Taliban geçici hükümetinin Bayındırlık Bakanlığı, Pakistan Demiryolları Bakanlığı ve Özbekistan Ulaştırma Bakanlığı arasında, Trans-Afgan Demiryolu projesine ilişkin fizibilite çalışmaları için üçlü bir çerçeve anlaşması imzalandı.
Anlaşma, Taliban Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, Pakistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı İshak Dar ile Özbekistan Ulaştırma Bakanı Bahtiyar Saidov’un katılımıyla düzenlenen resmi törenle hayata geçirildi.
Taliban Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bu adımın sadece üç ülke arasındaki ekonomik iş birliğini değil, aynı zamanda bölgesel entegrasyonu ve kara bağlantılarını güçlendirmeyi hedeflediği vurgulandı. Anlaşma, ayrıca Afganistan üzerinden Güney Asya ile Orta Asya arasında doğrudan ticaret yolları kurulmasına zemin hazırlayacak.
Trans-Afgan Demiryolu’nun kesin uzunluğu hâlâ netlik kazanmış değil. Ancak planlanan mesafe 573–760 km arasında değişiyor. Proje iki ana güzergâh boyunca uzanıyor; Batı Koridoru olarak bilinen birincisi, kuzeyde Mezar-ı Şerif şehrinden başlayıp Herat ve Kandahar'dan geçerek Pakistan sınırındaki Çaman Sınır Kapısına kadar uzanıyor. Doğu Koridoru olarak bilinen ikinci güzergah ise Özbekistan sınırındaki Tirmiz'den başkent Kabil'e daha yakın bir güzergâh izleyerek, Nebabad ve Logar'dan geçip Harlaşi'ye ulaşıyor. İki güzergah arasındaki tercih sadece coğrafi faktörlerle sınırlı değil, daha çok ince siyasi, güvenlik ve ekonomik hususları da içeriyor. Bir yandan maliyet ve hız açısından limanlara en kısa yol tercih edilirken, diğer yandan arazi yapısı, bölgelerin istikrarı ve güvenlik kontrol düzeyi nihai seçimi etkiliyor.
Yolun Afganistan için önemi
Afganistan, yalnızca konumu itibarıyla değil, aynı zamanda ikincil öneme sahip bir geçiş ülkesinden Kuzey-Güney ağında merkezi düğüm noktasına dönüşmesi nedeniyle de önemli bir rol oynuyor. Taliban hükümetinin uluslararası alanda tanınmamasına rağmen, hükümet göz ardı edilemeyecek bir gerçeği dayatmak için projeyi bir nüfuz aracı ve pazarlık kozu olarak kullanmayı başardı. Taliban transit geçiş ücretleri, kiralar ve yatırımlar karşılığında sevkiyatların geçişine izin veriyor ve ilgili ülkelerle güvenlik koordinasyonuna katılıyor; bu da ona gayrı resmi bir meşruiyet ve diplomatik izolasyonu aşan pratik ilişkiler ağı kazandırıyor.
Ancak bu rol doğası gereği kırılganlığını koruyor, zira Taliban'ın demiryolu hattını bir gelir ve istikrar kaynağına dönüştürmedeki başarısı, geçtiği bölgeleri güvence altına alma, İran veya Çin üzerinden geçen hatlar gibi Afgan topraklarını pas geçen alternatiflerin ortaya çıkmamasını sağlama yeteneğine bağlı. Herhangi bir güvensizlik veya siyasi gerginlik, Afganistan'ın hayati bir transit ülke olma statüsünü kaybetmesine yol açabilir.
Yolun Özbekistan için önemi
Orta Asya'da denize kıyısı olmayan bu projeyi coğrafi izolasyonundan kurtulmak için altın bir fırsat olarak görüyor, onlarca yıldır kendisini Rusya ve Hazar Denizi üzerinden geçen transit yollara bağımlı kılan “kuşatılmış coğrafyasından" kurtulmayı hedefliyor.
Taşkent son yıllarda ticaret yollarını çeşitlendirme ve herhangi bir ülkeye bağımlı olmama politikası benimsiyor. Özbekistan'ı Afganistan üzerinden Umman Denizi'ndeki Pakistan limanlarına bağlayan proje, sadece bir ulaşım güzergahı değil; bu, tüm taraflar için hem vaatler hem de riskler taşıyan bütünleşik bir jeopolitik strateji. Bu yol, Karaçi ve Gvadar limanlarından sıcak denizlere erişim imkânı sunacak ve ticari rekabet gücünü artıracak. Özbekistan açısından bu yeni rota mesafeleri kısaltıyor, maliyetleri düşürüyor ve Körfez, Afrika ve Güney Asya pazarlarına yeni ihracat pencereleri açıyor.
Yolun Pakistan için önemi
Pakistan açısından bu proje, ülkenin sadece bir sınır devleti olmaktan çıkıp Orta Asya ile dünya arasında bir ticaret merkezi haline gelmesi için bir fırsat teşkil ediyor. Malların limanlarına ulaşmasıyla birlikte Karaçi ve Gvadar bölgesel tedarik zincirlerinde iki kat önem kazanacak ve devlet liman ücretleri ve hizmetlerinden maddi kazanç elde edecektir. İslamabad, bu bağlantı aracılığıyla aynı pazarları hedef alabilecek Hindistan veya İran projelerine karşı konumunu güçlendirmeyi de amaçlıyor. Bu ise ulaşım ağları ve altyapı genelinde bölgesel rekabeti canlandıracaktır.
Özbekistan ve Pakistan hükümetleri, demiryolu hattının faaliyete geçmesiyle birlikte iki ülke arasındaki ticaretin daha ucuz, hızlı ve güvenli hale geleceğini belirtti. Uzmanlar, proje tamamlandığında Orta Asya’nın Hint Okyanusu’na kesintisiz ulaşım sağlayabileceğini ve Afganistan’ın da transit gelirlerinden ciddi kazanç elde edebileceğini ifade ediyor.
Şu an için fizibilite çalışmaları kapsamında güzergâh, maliyet ve teknik altyapıya dair detaylar belirlenmeye başlanacak. Hattın hayata geçirilmesi halinde, bu proje Taliban yönetimi altında imzalanan ilk büyük çaplı uluslararası ulaştırma projesi olarak kayıtlara geçecek.
Trans-Afgan Demiryolunun geleceği üç faktöre bağlı olmaya devam ediyor; Afganistan içindeki güvenlik istikrarı, katılımcı ülkeler arasındaki siyasi anlayış ve altyapıya sürekli fon ve yatırım sağlanması.
Kaynak:
https://www.arabnews.com/node/2608387/pakistan
https://www.afintl.com/en/202507175633
https://turkish.aawsat.com/opinion/5165607-afganistan-ve-demiryolu-diplomasisi
Diğer İçerikler