Portekiz ve Polanya’da Seçimin Galibi AB Yanlıları Oldu

Polonya ve Portekiz’de pazar günü gerçekleştirilen seçimler, Avrupa siyasetindeki yeni dengelere ışık tuttu. Her iki ülkede de AB yanlısı partiler ve siyasetçiler sandıktan güçlü çıktı. Ancak özellikle Portekiz’de aşırı sağın yükselişi dikkat çekti.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Polonya: Trzaskowski Önde, Ancak Sonuç Belirsiz

Polonya’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda, başkent Varşova’nın Belediye Başkanı ve merkez sağ Sivil Koalisyon’un adayı Rafał Trzaskowski %31,2 oyla ilk sırada yer aldı. Trzaskowski, milliyetçi-muhafazakâr Hukuk ve Adalet Partisi’nin (PiS) desteklediği tarihçi Karol Nawrocki’nin (%29,7) az farkla önünde ikinci tura yükseldi.

Seçim kampanyası, Polonya’nın temmuz ayında devralacağı AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nın gölgesinde yürütüldü. Kampanyalarda konut sorunu, yolsuzluk ve güvenlik gibi iç meseleler öne çıkarken, sağcı adaylar özellikle AB’nin göç anlaşmalarına, Yeşil Mutabakat’a ve Brüksel’in yetki alanının genişlemesine sert şekilde karşı çıktı.

İkinci turun kaderini ise ilk turda oyların yaklaşık beşte birini alan aşırı sağcı adaylar Sławomir Mentzen ve Grzegorz Braun’un destekçileri belirleyecek. Bu seçmenlerin Nawrocki’ye yönelmesi, Trzaskowski’nin zaferini zorlaştırabilir.

Trzaskowski’nin seçilmesi durumunda, Başbakan Donald Tusk liderliğindeki Sivil Koalisyon hükümetinin yargı reformlarını sürdürmesi ve AB ile entegrasyonu derinleştirmesi bekleniyor.

Portekiz: Chega Partisi Siyaseti Sarsıyor

Portekiz'de ise siyasi dengeleri sarsan bir tablo ortaya çıktı. Erken genel seçimlerde merkez sağ Demokratik İttifak %32 ile birinci parti olurken, aşırı sağcı Chega partisi %22,56 oy alarak Sosyalist Parti (PS) ile ikinci sırayı paylaştı. PS %23,38 oy aldı.

Chega lideri André Ventura, “Bugün Chega, Portekiz’de iki partili sistemi öldürdü” açıklamasıyla seçim sonrası dikkatleri üzerine çekti.

1974’teki Salazar diktatörlüğünün yıkılışından bu yana ilk kez üçüncü bir parti bu kadar büyük oy aldı. Eski Sosyalist Bakan Antonio Vitorino, yaşananları “siyasi sistemde yapısal bir değişim” olarak nitelerken, eski PS milletvekili Sérgio Sousa Pinto sonuçları “tarihi boyutta bir felaket” olarak değerlendirdi.

Sosyalistlerin oy kaybında göç politikalarının önemli rol oynadığı düşünülüyor. PS lideri Pedro Nuno Santos’un yıl başında yaptığı, “Göç politikalarında hatalar yaptık, daha sıkı düzenlemeler gerekli,” açıklaması dikkat çekmişti.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA