MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iç ve dış siyasi gündeme ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Gazze’nin 712 gündür ateş ve saldırı altında olduğunu hatırlatarak, “Gelecek hafta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurul Toplantısı bu hususta mühim bir fırsat olarak ele alınmalı, İsrail küresel yalnızlığa hapsedilmelidir” dedi.
Bahçeli’den Netanyahu’nun Kudüs açıklamalarına sert tepki
Bahçeli, İsrail Başbakanı’nın Kudüs ile ilgili açıklamalarına sert tepki gösterdi: “İsrail Başbakanı’nın ilk kıblemiz Kudüs ile ilgili tahakkümcü ifadeleri, Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan söz ve beyanatları elbette ayağımızın altındadır.” İstanbul’da muhafaza edilen arkeolojik mahiyetli taş tablete atıfta bulunarak, “Kudüs bizimdir demek bir yanda tarih bilmezliğin, diğer yanda meczup ve cahilane bir üslubun tezahürüdür. Şayet 2 bin 800 yıl öncesinden başlayarak iz sürecek olursak Türk milletinin her yerde, her coğrafyada hak ve tasarruf yetkisine haiz olduğu açıkça görülecektir” ifadelerini kullandı.
Kudüs’ün önemine de değinen Bahçeli, “Unutulmasın ki, Kudüs Harem-i Şerif’tir. Kudüs İslam’dır, iftihardır, itibardır, iradedir, iffettir. Kudüs vatan, Kudüs vicdan, Kudüs ecdat, Kudüs hepimizin namusudur. Oyunlarla elimizden alınan yerin adıdır Kudüs. 9 Aralık 1917’de işgal edilen vatandır Kudüs. İstanbul’dan atanan idarecilerle 4 asır yönetimimiz altında bulunan şehrin şanıdır Kudüs. Kudüs’ü yüz yıl önce bırakmak zorunda kalmıştık. Ancak bu kez kaderine terk etmeyeceğiz, etmemeliyiz. Hiçbir zafer bedava kazanılmaz. Hiçbir başarı yattığımız yerden elde edilemez. Zorlayacağız, zora dayanacağız, zorbaların üstüne üstüne gideceğiz, haklı davamızdan tek bir adım geri atmayacağız. Çünkü Kudüs düşerse tarih düşer, İslam zaafa uğrar. Kudüs düşerse Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur. Buna da kimsenin hakkı yoktur. Bunu da hiç kimse yapamayacaktır” dedi.
ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı ‘TRÇ’ ittifakı teklifi
Bahçeli, ABD ve İsrail’in oluşturduğu küresel şer koalisyonuna karşı önerisini şöyle açıkladı: “Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek ‘TRÇ’ ittifakının inşa ve ihya edilmesidir. TRÇ ittifakının da Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir.”
Diğer İçerikler
