MEM Analizi: MAGA Bölünüyor, ABD ile İsrail Karşı Karşıya

MEM analizine göre MAGA hareketi artık varoluşsal bir yol ayrımında. Bir yol, İsrail’e koşulsuz askeri ve diplomatik desteğin sürdüğü eski çizgiye dönüşü; diğer yol ise “kayıtsız şartsız America First” anlayışını temsil ediyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Middle East Eye Monitor’da gazeteci Jasim Al-Azzawi imzasıyla yayımlanan analizde, ABD’de “Make America Great Again” (MAGA) hareketinin tarihindeki en derin iç kırılmalardan birini yaşadığına dikkat çekiliyor. Analize göre, Amerikan muhafazakâr siyasetinde uzun yıllar boyunca sorgulanamaz kabul edilen İsrail merkezli dış politika anlayışı, ilk kez bu kadar açık, sert ve görünür biçimde çatlamaya başlamış durumda.

Yazıda, MAGA hareketinin artık tek bir blok olmadığına dikkat çekilirken, temel ayrışmanın “America First” ile “Israel First” çizgileri arasında yaşandığı ifade ediliyor. Bir tarafta radikal Amerikan milliyetçiliğini savunan ve ulusal egemenliği önceleyen eski Trump danışmanı Steve Bannon, diğer tarafta ise İsrail’e koşulsuz sadakati muhafazakâr siyasetin kırmızı çizgisi olarak gören yorumcu Ben Shapiro bulunuyor. Analiz, bu iki ismin temsil ettiği kampların artık aynı ideolojik yapı içinde yan yana duramadığını savunuyor.

Kırılmanın sembolik patlama noktası

Analize göre kırılma, Charlie Kirk’ün öldürülmesinin ardından düzenlenen ilk Turning Point USA konferansında kamuoyunun gözü önünde yaşandı. Birlik ve yas atmosferi beklenen etkinlikte, Ben Shapiro’nun Tucker Carlson, Megyn Kelly, Candace Owens ve Steve Bannon’a yönelik sert suçlamaları tansiyonu yükseltti. Shapiro’nun, bu isimleri “şarlatanlık” ve “aşırılık”la suçlamasının arkasında, İsrail’e yönelik mutlak sadakatin sorgulanmaya başlanması olduğu ileri sürüldü.

Steve Bannon’un aynı sahneden verdiği karşılık ise, analizde “Amerikan sağında iç savaş ilanı” olarak nitelendiriliyor. Bannon’un Shapiro’yu muhafazakâr hareket içinde “tehlikeli ve yıkıcı” bir figür olarak tanımlaması, meselenin kişisel polemiklerin çok ötesinde olduğunu ortaya koydu. Yazıya göre bu kavga, 2028 başkanlık seçimleri, Amerikan egemenliği ve Washington’un dış politika yönelimiyle doğrudan bağlantılı.

İsrail’in Washington’daki ağırlığı sorgulanıyor

Analizde en dikkat çekici bölüm, İsrail’in ABD üzerindeki geleneksel etkisinin zayıfladığı iddiası oldu. Bannon’un açıklamalarına atıfla, Washington’un artık Tel Aviv’in onayını almadan Gazze ve bölge geleceği üzerine temaslar yürüttüğü ileri sürüldü. Bu çerçevede Katar, Türkiye, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi aktörlerle görüşmeler yapıldığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ise bu süreçte giderek dışlandığı savunuldu.

Yazı, İsrail’in “Büyük İsrail” hedefleriyle aşırı yayılmacı bir çizgi izlediğini ve bunun ülkeyi uluslararası alanda yalnızlaştırdığını iddia ederken, Washington’da da bu politikaların artık eskisi gibi koşulsuz savunulmadığını öne sürüyor. Bu durumun yalnızca siyasi değil, aynı zamanda ideolojik ve hatta teolojik bir kopuş anlamına geldiği belirtiliyor.

Üç devletli çözüm iddiası

Analizde, Steve Bannon’un en tartışmalı önerilerinden biri olarak Kudüs’te Hristiyan egemenliğini de içeren “üç devletli çözüm” fikrine yer veriliyor. Bu önerinin ne İsrail ne de Filistin tarafından kabul edilebilir bulunduğu, ancak küresel güç dengelerinin böyle bir dayatmayı mümkün kılabileceği ileri sürülüyor. Yazı, bu senaryonun İsrail’in Washington’daki “istisnai” konumunun sona erdiğinin en çarpıcı göstergelerinden biri olabileceğini savunuyor.

America First mi, Israel First mü?

MEM analizine göre MAGA hareketi artık varoluşsal bir yol ayrımında. Bir yol, İsrail’e koşulsuz askeri ve diplomatik desteğin sürdüğü eski çizgiye dönüşü; diğer yol ise “kayıtsız şartsız America First” anlayışını temsil ediyor. Yazı, bu mücadelenin sert ve yıpratıcı olacağını, ancak Amerikan muhafazakârlığının artık eski haline dönemeyeceğini öne sürüyor.

 

Jasim Al-Azzawi kimdir

Jasim Al-Azzawi, gazetecilik kariyeri boyunca MBC, Abu Dhabi TV ve Aljazeera English gibi birçok uluslararası medya kuruluşunda görev yaptı. Haber spikeri, program sunucusu ve yönetici yapımcı olarak çalışan Al-Azzawi; önemli savaşları sahada takip etti, dünya liderleriyle röportajlar gerçekleştirdi ve çeşitli platformlarda medya ve gazetecilik dersleri verdi.

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA