Euronews Next: Avrupa’da Siber Zorbalık Rekor Düzeyde Arttı

OECD’nin yeni raporu, Avrupa’daki tüm ülkelerde ergenler arasında siber zorbalığın son yıllarda keskin bir artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, teknolojik erişimden aile yapısına kadar pek çok faktörün bu yükselişte belirleyici olduğunu vurguluyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Avrupa’da çocuklar ve ergenler arasında hızla yaygınlaşan siber zorbalık, OECD tarafından yayımlanan “Dijital Çağda Çocukların Hayatı Nasıl?” başlıklı 2025 raporuyla yeniden gündeme geldi. Araştırma, kıtadaki 29 ülke ve bölgenin tamamında siber zorbalığın arttığını, bazı ülkelerde bu artışın rekor seviyelere ulaştığını gösteriyor.

OECD verilerine göre 11, 13 ve 15 yaş grubundaki çocuklarda siber zorbalık oranları İspanya’da yüzde 7,5 iken Litvanya’da yüzde 27,1’e kadar çıkıyor. Baltık ülkeleri, Birleşik Krallık ve İrlanda’nın da aralarında bulunduğu birçok ülke OECD ortalaması olan yüzde 15,5’in üzerinde.

Ülkeler arası farklar teknoloji ve kültürle bağlantılı

UNESCO Zorbalık ve Siber Zorbalık Kürsüsü Başkanı Prof. James O’Higgins Norman, Euronews Next’e yaptığı değerlendirmede ülkeler arasındaki makasın nedenlerini şöyle açıklıyor:

“Avrupa’daki (siber) zorbalığın yaygınlığına ilişkin farklılıklar, teknolojik, kültürel ve kurumsal etkenlerin etkileşimi üzerinden en iyi şekilde anlaşılabilir.”

Uzmanlara göre internete erişim, dijital okuryazarlık, sosyal medyanın kullanım biçimleri ve eğitim sistemlerinin yaklaşımı çocukların çevrimiçi davranışlarını doğrudan etkiliyor. EAN (Avrupa Zorbalıkla Mücadele Ağı) ise dijital güvenlik eğitiminin verildiği ülkelerde gençlerin zorbalığa karşı çok daha hazırlıklı olduğunu belirtiyor.

Pandemi etkisi: çevrimiçi hayat riskleri büyüttü

2017–18 dönemine kıyasla 2021–22 arasında tüm ülkelerde artış yaşandı; bazı ülkelerde yükseliş 5 yüzde puanı aştı. Bu artışın arkasında özellikle COVID-19 pandemisinin dijitalleşmeyi hızlandırması olduğu belirtiliyor.

PANDEMI döneminde gençlerin sosyal hayatlarının tamamen çevrimiçine taşındığını vurgulayan EAN uzmanları, çatışmaların daha kolay büyüyebildiği dijital ortamlarda zorbalığın hızla arttığını ifade etti.

Prof. Norman da bu dönemin akıllı telefon ve sosyal medya kullanımındaki keskin sıçramayla çakıştığını söyleyerek, çevrimiçi etkileşimlerin hem sosyal bağları hem de zararlı davranışları artırdığını dile getirdi.

Kızlar daha fazla hedef alınıyor

OECD verileri kızların siber zorbalığa erkeklere kıyasla daha fazla maruz kaldığını ortaya koyuyor. Ortalama oran erkeklerde yüzde 14,3 iken kızlarda yüzde 16,4’e ulaşıyor. İsveç, Fransa, İngiltere ve İtalya gibi ülkelerde fark beş yüzde puanın üzerinde.

Uzmanlar bunun sosyal medya kullanım alışkanlıkları ve toplumsal cinsiyet normlarıyla yakından ilişkili olduğuna dikkat çekiyor.

Tek ebeveynli ailelerde risk daha yüksek

Araştırmanın dikkat çekici bulgularından biri de aile yapısıyla siber zorbalık arasındaki bağlantı. Tek ebeveynli hanelerde yaşayan çocukların siber zorbalığa uğradığını bildirme oranı yüzde 19,8 iken iki ebeveynli hanelerde bu oran yüzde 14,1.

Prof. O’Higgins Norman, tek ebeveynlerin daha yoğun zaman ve ekonomik baskılarla karşı karşıya kaldığını, bunun da çocukların dijital faaliyetlerinin takip edilmesini zorlaştırdığını ifade etti. Bu durum çocukların çevrimiçinde daha fazla zaman geçirmesine ve risklere daha açık hale gelmesine yol açabiliyor.

Avrupa’daki siber zorbalık eğilimleri, dijital çağda çocukları korumaya yönelik politikaların ve eğitim programlarının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Uzmanlar, pandemi sonrası dönemle birlikte oranların istikrar kazanabileceğini söylese de, rapor dijital güvenlik konusunda daha kapsamlı stratejilere ihtiyaç olduğunu açıkça gösteriyor.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA