Avrupa Parlamentosu’nun (AP) en büyük siyasi grubu olan Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) Başkanı Manfred Weber, Avrupa'nın transatlantik ilişkilerde kendi ağırlığını koyması gerektiğini belirterek, “ABD ile işbirliğine açığız, ancak Washington’un bizi itip kakmasına izin veremeyiz” dedi. Alman Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) üyesi Weber, Euractiv’e verdiği röportajda NATO, Avrupa savunması, AB'nin dış politikadaki etkisizliği ve iç siyasi dengelere dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Weber, son NATO zirvesinin ardından “Avrupa'nın artık kendi güvenlik mimarisini kurması gerektiği” görüşünü yineleyerek, SAFE fonu, ortak uydu programları, insansız hava aracı birlikleri ve siber güvenlik gibi pan-Avrupa projelerinin önemine dikkat çekti. “Mevcut ulusal ordular Avrupa’yı savunmak için yetersiz. Sabit ve geri alınamaz bir Avrupa güvenlik yapısı kurmalıyız” diyen Weber, gelecekte aşırı sağın iktidara gelmesi halinde bu yapıların tehlikeye girmemesi gerektiğini söyledi.
AB'nin dış politika alanında giderek etkisizleştiğini kaydeden Weber, “Avrupa bir düşünce kuruluşuna dönüştü. Gözlemciyiz ama gerçek bir diplomatik güç olmak istiyoruz” dedi. Bu hedefe ulaşmak için AB karar alma mekanizmasında oybirliği şartının aşılması gerektiğini belirten Weber, “Eğer Lizbon Antlaşması değiştirilemiyorsa, öncü ülkeler kendi adımlarını atmalı” diye konuştu.
EPP lideri, Avrupa'nın küresel ekonomide güçlü bir aktör olduğunu hatırlatarak, ABD ile eşit şartlarda bir ticaret anlaşması istediklerini söyledi. “Avrupa dünya GSYİH’sinin %22’sine sahip. Biz de güçlü bir aktörüz ve bunu göstermeliyiz” diyen Weber, Avrupa Komisyonu’nun elindeki ekonomik araçların daha cesur kullanılması gerektiğini savundu.
Weber ayrıca, EPP'nin Yeşil Mutabakat yasalarında sosyalist ve liberal gruplar yerine sağ partilerle uzlaşmasına dair eleştirileri de yanıtladı. “Siyasi gerçekliğe bakın; Polonya, Romanya ve Portekiz’de sağ yükseliyor. Brüksel balonunun dışındaki dünyayı da görmek gerekiyor” dedi.
“Avrupa yanlısı, Ukrayna yanlısı ve hukukun üstünlüğünü savunmak” EPP'nin üç temel kriteri olarak sıralayan Weber, popülizme karşı en etkili yöntemin kamuoyu rüzgârına kapılmadan, sorumlulukla hareket etmek olduğunu belirtti. Ayrıca medya özgürlüğü konusunda, reklamların veya çevre dostu iddiaların önceden onaya tabi tutulmasını “çılgınlık” olarak niteledi ve buna karşı duracaklarını söyledi.
Diğer İçerikler