Uluslararası yardım kuruluşu Oxfam tarafından yayımlanan "Afrika'daki gelir adaletsizliği ve süper zenginlerin yükselişi" başlıklı rapor, kıtada gelir adaletsizliğinin daha önce hiç olmadığı kadar derinleştiğini gözler önüne serdi.
Yayımlanan raporda, kıta nüfusunun üçte birinden fazlasına karşılık gelen 460 milyon kişinin aşırı yoksulluk sınırı altında yaşadığına dikkat çekildi ve aşırı yoksulluğun giderek arttığına vurgu yapıldı.
Afrika'nın dünya genelinde zenginlerin servetlerinin en hızlı arttığı ve yoksullukla mücadelenin en yavaş ilerlediği bölgelerden biri olduğu kaydedilen raporda, kıtanın en zengin dört ismi, Nijeryalı iş insanı Aliko Dangote, Güney Afrikalı Johann Rupert ve Nicky Oppenheimer ile Mısırlı Nassef Sawiris olarak sıralandı.
Raporda, bu dört ismin 57,4 milyar dolar servete sahip olduğu, bu rakamın, kıta nüfusunun yarısına tekabül eden 750 milyon kişinin toplam servetinden daha fazla olduğu aktarıldı ve Afrika'daki hükümetlerin zenginlere karşı özel bir vergilendirme politikası uygulamadığının altı çizildi.
Raporda, zenginlerin servetlerini genellikle yurt dışına aktardığı, böylece vergi sisteminin dışında kalabilmeyi başardıkları söylendi.
En zengin Afrikalılardan alınacak yüzde 1'lik ek servet ve yüzde 10'luk ek gelir vergisinin, kıtada eğitim ve elektriğe ulaşım konusundaki sorunları çözmeye yeteceği kaydedildi.
Raporda, aşırı gelir adaletsizliğinin, yoksulluğu azaltmayı ve ekonomik büyümeyi engellemekle kalmayıp aynı zamanda demokrasiyi zayıflattığı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirdiği belirtildi.
Raporda, erkeklerin sahip olduğu servetin kadınlarınkinden 3 kat daha fazla olduğu belirtildi. Bu yönüyle Afrika, cinsiyete dayalı en yüksel servet uçurumuna sahip kıta olarak da kayda geçti.
Raporda görüşlerine yer verilen Oxfam Afrika Direktörü Fati N'zi-Hassane, bu adaletsizliğin temelinde yanlış politikalar yattığını ifade ederek, "Afrika çok zengin ancak bu zenginlik, yüz milyonlarca insanı en temel hizmetlerden mahrum bırakan, küçük bir seçkin grubun devasa servetler biriktirmesine olanak tanıyan çarpık bir sistem tarafından heba ediliyor. Bu bir talihsizlikten öte siyasi bir başarısızlıktır ve değişmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Çözümün adil vergilendirmeden geçtiğinin altını çizen N'zi-Hassane, "Çözüm çok basit; zenginleri vergilendirmek ve geri kalan nüfus için yatırım yapmak. Eğer Afrika devletleri reform ve adalet konusunda samimiyse bu seçkin azınlığı ödüllendirmeyi bırakarak, toplumun geri kalanına hizmet eden ekonomiler inşa etmeli." değerlendirmesinde bulundu.
Diğer İçerikler