Almanya Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail Sivil İdaresine bağlı Yüksek Planlama Konseyinin Batı Şeria’da 764 yeni konutun inşasına ilişkin planları onaylamasına tepki gösterildi.
Açıklamada İsrail'in söz konusu kararı eleştirilerek, "İsrail hükümetini yerleşim inşaatını derhal durdurmaya çağırıyor ve yerleşim genişlemesi ve diğer önlemler yoluyla gerçekleştirilen hem resmi ilhakı hem de fiili ilhakı kategorik olarak reddediyoruz." ifadesine yer verildi.
İsrail'in bu yıl yaklaşık 30 bin yeni yerleşim birimini onayladığına dikkat çekilen açıklamada, bunun “yeni rekor sayı” olduğu ve büyük endişe kaynağı teşkil ettiği kaydedildi. Yasa dışı yerleşim faaliyetlerinin yalnızca uluslararası hukuku ihlal etmekle kalmadığı, aynı zamanda Uluslararası Adalet Divanının talep ettiği iki devletli çözümü de engelleyeceği uyarısında bulunuldu.
Açıklamada ayrıca Almanya’nın, 4 Haziran 1967 tarihli sınırlarda yapılacak değişiklikleri yalnızca çatışmanın taraflarınca kabul edilmiş olmaları koşuluyla tanıyacağı bilgisi paylaşıldı.
Batı Şeria’da Filistin toprakları gasbedilerek kurulan yasa dışı yerleşimlerin sayısının 365’e ulaştığı belirtiliyor. Batı Şeria’nın güneyindeki “Kefar Atsiyon” Yahudi yerleşim birimi, İsrail’in 1967’de Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü işgal etmesinin hemen ardından kurulması nedeniyle ilk Yahudi yerleşim birimi olarak kabul ediliyor. Bu tarihten sonra bölgede yüzlerce yasa dışı yerleşim inşa edildi.
Yahudi yerleşim birimlerini izleyen İsrailli sivil toplum kuruluşu “Barış Şimdi (Peace Now)” hareketinin 2024 yılı verilerine göre, Doğu Kudüs hariç işgal altındaki Batı Şeria’da yaklaşık 3 milyon Filistinli yaşarken, İsrailli yerleşimci nüfusu 500 bini aşmış durumda.
İsrail hükümetinin 11 Aralık’ta onay verdiği 19 yerleşim dışında, gasbedilen Filistin topraklarında 141 yasa dışı yerleşim bulunurken, aşırı sağcı Yahudi grupların kurduğu ve İsrail yasalarına göre de kaçak sayılan 224 yerleşim yeri mevcut. Böylece Batı Şeria’daki toplam yasa dışı Yahudi yerleşimi sayısı 365’e ulaşıyor.
İsrail hükümetinin, bu “kaçak yerleşim” olarak tanımlanan alanlara sık sık aldığı kararlarla tek taraflı onay verdiği biliniyor. İsrail’in işgal ettiği topraklarda yerleşim kurması ve buraya nüfusunu nakletmesi ise uluslararası hukuka göre yasa dışı kabul ediliyor.
Diğer İçerikler