Bülent ERANDAÇ

Tüm Yazıları

Helsinki İkinci Yalta mı?

21 Temmuz 2018
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Devlette büyük değişim-dönüşüm tüm hızıyla sürüyor. 150 yıllık emperyalizm zincirleri kırılıyor, prangalar parçalanıyor. İçinde bulunduğumuz sürecin ismi: UYANIŞ, DİRİLİŞ, ŞAHLANIŞTIR. Yeni Türkiye'nin diriliş kodlarını birer birer izliyoruz.

Dış Politika, Ekonomi ve Güvenlik, Türkiye’mizin öncelikli alanları. Dış Politika da Başkan Tayyip Erdoğan – Devlet Aklı, JEOSTRATEJİK DOSYALAR hazırladı. Bu alanda Yeni Türkiye Jeopolitik hamlelerinde rota çizilmesini sağlayacak, Helsinki’de gerçekleşen TRUMP-PUTİN görüşmesine çok ayrı bir yer ayırmakta yarar var. 

"Bu Gök Kubbenin altında hiçbir şey Tesadüfen Olmaz… Gizli Kalmaz"

Trump ile Putin Helsinki’de buluştu.  2 lider sadece tercümanlarıyla baş başa konuştular. Dışişleri Bakanları Pompei ve Lavrov’u yanlarına almadılar.

HELSİNKİ, İKİNCİ YALTA’MI? Şimdilik tam bilinmiyor. YALTA’YI HATIRLAYALIM. İkinci dünya savaşı devam ederken, ABD - Roosvelt, İngiliz - Churchill ve Rus- Stalin baş başa konuşmuşlar, dünyayı paylaşmışlardı. Ki o toplantıda, Rusya çok istese de, Türkiye, ABD-İngiltere kanadında bırakılmıştı.(Ardından NATO kuruldu. İki Kutuplu – ABD/Rusya – Dünya kuruldu)

Peki, HELSİNKİ’DE NE OLDU?

Trump ve Putin'in üzerinde anlaştıkları en belirgin 2 konu İsrail'in güvenliği ve Suriye'nin geleceğinde ABD-Rusya’nın ortaklaşa hareket etmeleri kararları. İki lider, Güney Suriye-Golan tepesi öncelikli, İsrail'in güvenliğini garanti altına alacak şekilde yürütülmesi konusunda anlaşıyorlar, ardından İsrail’in, Yahudi Ulus Devleti kararı çıkıyor. TESADÜF MÜ?

HAYIR. Bu uzlaşmada İsrail başbakanı Netanyahu'nun hem Trump hem de Putin ile yaptığı ikili görüşmelerin payı bulunuyor.

FİLİSTİN’İ SİNA YARIMADASI’NA ZORLAMA

Trump-Putin, YENİ FİLİSTİN PROJESİ ÜZERİNDE anlaşmış olabilir mi? Hem Trump’ın hem Putin’in kurmayları bir sürden beri, Filistin arka kapı çalışmaları yürütüyor.

Fısıltılar var. İsrail Yahudi Ulus Devleti demek, İsrail’de başka ulus, yani Filistin Arap olmayacak demek. Filistin’e başta Trump’ın Damadı Kusher olmak üzere Derin ABD’liler FİLİSTİN’E SİNA YARIMADASINDA DEVLET KURDURMA PLANI YÜRÜTÜYOR. İsrail, Doğu Kudüs'ten Ölü Deniz'e kadar uzanan araziden Filistinlileri çıkarmak ve Yahudi yerleşimlerini birleştirmek. Filistin’i Sina’ya sürmek rüyası görüyorlar. İsrail, iki devletli çözümü tümüyle yok edecek adımları atıyor.

Trump ve Putin’in karşısında, en büyük direnme noktası. Başkan Tayyip Erdoğan. Eğer, Erdoğan olmasaydı, FİLİSTİN’İ-SURİYE’Yİ BÖLMELERİ KOLAYLAŞIRDI. ARTIK, TÜRKİYE, FİLİSTİN’DE OLDUĞU KADAR Suriye’de de ana belirleyici aktörlerden birisi.

Allaha şükür ki, Fırat Kalkanı-Zeytin dalı operasyonlarını Türkiye yaptı. Eğer yapamasaydık, küresel 2 güç (ABD-Rusya) kafalarına göre, Müslüman coğrafyayı rahatça biçimlendirebilirdi.

ABD ve Rusya, Filistin’de ve Suriye'de işbirliğini geliştirecekse, her iki ülke ile konuşan-tartışan Başkan Tayyip Erdoğan- Türkiye'nin devrede olması çok önemli.

TRUMP-POMPEİ-MATTİS 

Trump, ABD’ye döner dönmez, Dışişleri Bakanı Pompei ve Savunma bakanı Mattis’le baş başa uzun süren görüşme yaptı. Kuzey Suriye-Münbiç-Fırat’ın doğusu yol haritası üzerinde aralarında anlaşmazlık bulunan iki bakanın  (PUTİN ORİJİNİN DE)  nabzını yokladı. ABD’li Pompeo, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile vardığı Münbiç ve Fırat’ın doğusunda yapılacakları içeren ortak yol haritasının uygulanmasından yana. Fakat Savunma Bakanı Mattis Pentagon farklı plan içinde. 

İçinde Türkiye düşmanı ABD’li komutanların bulunduğu Central Command (CENTCOM) kukla PKK-YPG ile aşkının sürdürülmesinden yana. Bölgede Türkiye’nin etkinliğinin güçlenmesini engelleme peşindeler.  Pompei ve Mattis ‘in yapacakları, Kuzey Suriye’nin kaderini belirleyecek.

ABD-PKK-YPK AŞKI TAM GAZ

Türkiye’nin bölgedeki hâkimiyetini artırması üzerine Münbiç’ten çekildiği açıklanan PKK/YPG’nin ardından Suriye ve Irak’ta Uluslararası Koalisyona bağlı Özel Operasyonlar Ortak Görev Gücü’nü (SOJTF) komuta eden Tümgeneral James (Jamie) Jarrard’ın da bölgedeki görevini tamamlandığı öğrenildi. Jarrad’ın kısa bir süre sonra bölgeden ayrılarak ABD’ye döneceği açıklandı. Tümgeneral Jamie Jarrard’ın görevinin bittiği, terör örgütü PKK’nın bölgedeki bir diğer yapılanması olan Münbiç Askeri Konseyi’ne (MAK) yaptığı ziyarette ortaya çıktı. Konsey Sözcüsü Şervan Derviş, sosyal medyada yayınladığı fotoğraflarda, Jarrard’ın kendilerine veda ziyaretinde bulunduğunu duyurdu. Tümgeneral Jamie Jarrard daha önce de birkaç kez General Paul Funk ile MAK’ı ziyaret etmişti. 

Tümgeneral Jarrard’ın Münbiç Askeri Konseyi Komutanı Muhammed Ebu Adil ve sözcü Şervan Derviş ile yaptığı görüşmede teröristlere övgü yağdırdı:

"Buradakilerle çok başarılı çalışmalar yaptık ve bundan çok memnunum. ABD olarak hiçbir dış ve iç gücün size müdahale etmesine izin verilmeyeceğine sizi temin ederim. Burada DEAŞ ve diğer unsurlarla mücadelede ciddi adımlar attık ve yönetimi Münbiç’in gerçek sahiplerine devrettik. Ancak koalisyon olarak koruma görevimiz devam edecek. Mevcut görevim bitse de başka bir görevde bile sizlere desteğim sürecek"

SOJTF Komutanı Tümgeneral Jamie Jarrard geçtiğimiz 7 Şubat 2018’de yanına ABD basını da alarak PKK/MAK yöneticilerini ziyaret etmişti. PKK’lı teröristlerle el sıkışarak samimi görüntüler veren Jarrard, “Onların PKK olduğunu söylüyorlar. Ama ben ilişkimiz süresince bunu gösterecek bir şey görmedim” diye konuşmuştu.

Tören sonrası PKK/MAK yönetimi, daha önce kendilerini ziyaret eden ABD’nin DEAŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk’e verdikleri gibi Tümgeneral Jamie Jarrard’a da yaptığı hizmet ve katkıları için plaket verdi. 

 

21.07.2018

 

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA