15 Temmuz Zaferiyle Dirilişe ve Küresel Aktörlüğe

15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden beş yıl geçti. Darbe girişimine karşı koyan Büyük Türk Milleti’nin kahramanlığına ve aziz şehitlerin hatırasına ithafen yazılan 15 Temmuz Demokrasi destanının marşına birlikte okuyalım.

15 Temmuz gecesiydi, hava sıcaktı
Bir ihanet kalkışması kalpleri yaktı
Demokrasi darbe yemiş, şaşkındı millet
Ya özgürlük bundan sonra yahut da zillet
Başkomutan emir verdi: İnin meydana!
Sahip çıkın al bayrağa, aziz vatana!
Her ne ile meşgul ise hemen bıraktı
Yedi-yetmiş bütün millet sokağa aktı
Milyonların ayak sesi titretti yeri
Elde bayrak, dilde tekbir, koştu ileri
Yerden, gökten o hainler ölüm saçarken
Nice yiğit şehit düştü bayrak açarken
Namlulara, kurşunlara göğüs gererek
Durdurdular alçakları canlar vererek
Kimi yaşlı, kimisi genç, kadın kız kızan
O gecenin kahramanı destanı yazan
Demokrasi destanında şahitler biziz
Bir ölünce bin dirilen şehitler biziz…

EVET. BİR ÖLÜNCE BİN DİRİLEN ŞEHİTLERİMİZİ KALBİMİZDE YAŞATTTIK, YAŞATACAĞIZ.

Derin ABD-NATO aparatı FETÖ’cü hainlerin 15 Temmuz 2016 gecesi gerçekleştirdiği darbenin 5’inci yılını idrak ediyoruz. Tarihe altın harflerle geçecek, asla unutulmayacak, üzerinde hep konuşulacak MİLLET-BÜYÜK LİDER ZAFERİ kutlu olsun.

FETÖ’cü hainlerin kurşunları, tankları, helikopterleri, uçakları, namluları karşısında istiklaline sahip çıkan Aziz Milletimiz ve Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan devletimizi bir darbe girişiminden kurtarmanın yanında topyekûn bir işgal tehdidini de bertaraf etti. Yüce Türk Milleti ülkemizin bekası ve çocuklarımızın geleceği için terör örgütünün hain planı karşısında tek yürek, tek bilek olarak darbe girişimini engelledi.

15 Temmuz gecesi, Türk milletinin tarihinde işte böyle bir andır. O gece Aziz milletimiz kadını erkeği, genci yaşlısıyla 83 milyon yekvücut olarak, Türkiye’yi işgale soyunanları akıttıkları kanda boğarken, dünya tarihine geçecek özellikte demokrasiye sahip çıkan Büyük Millet olduğunu bir kez daha gösterdi.

Devlet ve millet bünyesini 40 yıl boyunca habis bir ur gibi saran FETÖ’ye karşı 15 Temmuz gecesi başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan ile beraber ayağa kalkan Aziz Milletimiz, demokrasiye güç katmanın yanı sıra Türkiye’nin terörle mücadelesinde de bir miladı başlattı.

15 Temmuz gecesi Aziz Milletin derin ABD-NATO aparatı FETÖ hainlerini akamete uğratarak sağladığı 15 Temmuz Ruhu, Çanakkale Ruhu/İstiklal Savaşı Ruhunu daha perçinledi.

15 Temmuz gecesi Aziz Türk milletinin gerçekleştirdiği zafer, FETÖ hainlerinin ve arkasındaki derin güçlerin bütün kirli oyunlarını paçavraya çevirdi. Bu zafer, sadece sınırlarımız içinde değil Suriye ve Irak’ta yuvalanan terör örgütlerine yönelik tarihimizin en büyük operasyonlarına vesile oldu. Böylece ülkemizi terör örgütleri aracılığıyla güneyinden kuşatma planlarını bozguna uğratıldı. Doğu Akdeniz’de atılan adımlarla milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını savunma kararlılığımızı açıkça ortaya kondu. Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Aziz Türk Milleti’ne minnetlerimizi bir kez daha sunarken, Türkiye bugün milli güvenliğine yönelik tehditleri kendi imkânlarıyla kaynağında yok edecek güç ve kabiliyete ulaşmış bir ülkedir. 15 Temmuz Zaferi Türkiye’nin önünde yeni kapılar açtı.

Diriliş Paradigması

15 Temmuz, Türk Milleti’nin Yeniden Dirilişinin Adıdır.

15 Temmuz, Türk Milleti’nin yeniden yeniden şahlanışının, iradesine yönelen saldırılar karşısında tekrar kıyama kalkmasının adıdır.

15 Temmuz, dünyada eşine az rastlanır bir direnişe imza atmanın adıdır.

15 Temmuz gecesi büyük mücadeleyi veren, Türkiye’yi işgalden kurtaran zaferin sahibi 83 milyonun tamamıdır.

Silah ve bomba seslerinin gecenin karanlığını deldiği o gece Türk Milleti, cesareti, dirayeti ve mücadelesiyle bu topraklarda Çanakkale ruhunun, Kuvayı Milliye şuurunun hâlen diri olduğunu gösterdiği bir tarihi gecenin adıdır.

15 Temmuz’un, millî iradenin vesayete, cesaretin ihanete, milletin hainlere galebe çaldığı, insanlık tarihine altın harflerle yazılmış büyük bir demokrasi mücadelesinin adıdır.

Aziz Türk Milleti, derin ABD-Avrupa’nın aparatı FETÖ eliyle Türkiye’nin hizaya sokulmasına, müstemlekecilerin uydusu hâline getirilmesine asla izin vermeyeceğini dünyaya ilan ettiği gündür.

15 Temmuz hakikati bir kez daha gösterdi ki, Aziz Türk Milleti asil bir millettir. Bu millet, cesur bir millettir. Bu millet, kahraman millettir. Bu millet, hürriyetine canı pahasına sahip çıkan bir millettir. Bu millet, vatanı söz konusu olduğunda aynı safta buluşma erdemi gösteren necip bir millettir.

Türkiye’de demokrasinin de bağımsızlığımızın da en büyük garantisi, Büyük Türk Milleti’dir. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış Anadolu’nun kadim topraklarında ÇANAKKALE RUHU-İSTİKLAL SAVAŞI RUHU -15 TEMMUZ RUHU ayakta oldukça Türkiye’yi yolundan alıkoyabilecek hiçbir güç yoktur.

Bölgesel Güç Tahkimatı ve Küresel Aktörlük

15 TEMMUZ 2016.

DERİN ABD-NATO’NUN APARATI FETÖ AKITTIĞI KANDA BOĞULDU.

26 AĞUSTOS 2016.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı, Suriye harekâtına başladı.

Bu ne demek?

Kahraman Türk Ordusu’nu çökertmek isteyen derin ABD aparatı FETÖ, öyle bir OSMANLI TOKATI yedi ki, darbeden 40 gün sonra Türk Ordusu, derin ABD’nin aparatı PKK’yı kan kustuğu Kuzey Suriye topraklarında yok etmeye başladı. Nihayetinde, ABD-İsrail’in PKK kantoncukları, ''proje koridor'' planları paçavraya çevrildi.

Evet. 15 Temmuz Darbe girişiminin yapıldığı saatlerde ABD hükümeti, seçilmiş Türkiye hükümetine destek vermemiş, aparatları FETÖ’ nün pozisyonunu takip etmişti. Darbenin püskürtülmesinden çok sonra,''dostlar alışverişte görsün'' misali, içi boş açıklama yapmıştı. Darbe girişiminden sonra ‘geçmiş olsun’ ziyareti de geç geldi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, darbe girişiminden 40 gün sonra yaptığı ziyarette ne 15 Temmuz’da yaralananları ziyaret etti ne de o gece darbecilere direnirken ölenlerin aileleriyle buluştu.

Türk Ordusunun Suriye harekâtı, FETÖ temizlemesi sürerken gerçekleşti.

15 Temmuz gecesi diriliş gerçekleşmiş, Yeni Türkiye BÖLGESEL GÜÇ KONUMUNU TAHKİM EDERKEN, KÜRESEL AKTÖR OLMA YOLUNDA YÜRÜMEYE BAŞLAMIŞTIR.

15 Temmuz FETÖ darbesinin çukura gömülmesinden sonra, özellikle son beş yıl içerisinde daha önce çok da örneğine rastlamadığımız bir hareketlilik yaşandı. Türkiye dört bir tarafta askeri operasyonlar yaptı, yapıyor. Diplomatik müzakereler yürütüyor. Şimdi Türkiye'nin önüne geniş bir manevra alanı doğdu. Önemli sorunlar fırsata dönüştürülüyor.

Kriz bölgelerinde teker teker pozitif sonuçlar alınırken, Türkiye’nin uluslararası statüsünü de ciddi biçimde etkileyen jeopolitik hamleler yapılıyor. Bölgesel aktör özellikleri giderek küresel bir aktör tavrı taşıyor.

Irak ve Suriye’nin kuzeyi BEKA HATTI TAHKİM EDİLİYOR. MAVİ VATAN STRATEJİSİ ile Doğu Akdeniz, Ege, Karadeniz hatlarında etkili hamleler gerçekleşti. Libya ile yapılan deniz anlaşması, ABD-İsrail-Avrupa’nın kurguladıkları enerji projelerini boşa çıkardı. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet paradigması ile Doğu Akdeniz’de yeni bir hamle devreye girdi.

Rusya ve İran’la beraber bölgesel müdahaleler, Astana, Cenevre ve Berlin süreçlerinin en kilit aktörü Türkiye gerçeği dış dünyada etki bırakıyor.

Kuzey Afrika’dan Azerbaycan‘a (Kafkaslar) Türkiye var. Katar’dan Somali’ye Türkiye var. Balkanlardan Orta Asya Türk devletlerine kadar gönül köprülerini Türkiye kuruyor.

Pandemi dünyayı sarsarken, küresel sistem sarsılırken ayakta kalmayı başaran ve çevresine güç yansıtabilen BAŞKAN Recep Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı, ister istemez tüm dünyada etkin bir aktör haline dönüşüyor.

Sonuç

15 Temmuz derin ABD-NATO aparatı FETÖ çukura gömülürken, Yeni Türkiye DİRİLİŞİ ilan etti. Bugün bölgesel bir güç ve küresel aktör olma yürüyüşünü sürdürüyor.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı, son olarak Brüksel’de NATO-2030 stratejisi, ardından ABD Başkanı Biden ile buluşma, ardından Rusya lideri Putin ile yaptığı değerlendirmeler, Türkiye’nin küresel aktörlük konumuna işaret etmektedir.

Yeni dünya düzeni kurulurken, DÜNYA SATRANÇ MASASINDA TÜRKİYE ETKİLİ AKTÖRDÜR.

Hedef. Büyük Türkiye…

15 Temmuz darbesini önleyen Aziz Milletimize, Büyük Lider Recep Tayyip Erdoğan’a minnettarlığımızı arz ediyorum.