Macaristan’ın Rusya’yla Yakın İlişkileri AB’nin Ukrayna Savaşı’ndaki Pozisyonunu Zayıflatıyor

Viktor Orban’ın Moskova ziyareti, AB içinde Ukrayna’ya destek konusunda oluşan ortak tutumu sarsarken, Brüksel’in ABD ve Kiev ile yürüttüğü diplomatik çabaları da kritik bir dönemde zora sokuyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştireceği görüşme, Avrupa Birliği’nin Ukrayna savaşına ilişkin ortak duruşunu yeniden tartışmaya açtı. Orban’ın, Ukrayna’ya askerî zafer şansı tanımayan açıklamaları ve yaptırımlara karşı çıkışı, Brüksel’in Rusya üzerindeki baskıyı artırma stratejisine meydan okuyor.

Ziyaret, geçtiğimiz günlerde sızdırılan ve Ukrayna’ya geniş toprak ve askerî tavizler öneren tartışmalı barış planının ardından gerçekleşiyor. ABD ve Rusya diplomatik kanallarınca şekillendirilen plan, Kiev ve Avrupa’nın masanın dışında bırakılması nedeniyle tepkilere yol açmıştı. AB, Washington’u Kiev’in egemenliğini esas alan bir çözüme ikna etmeye çalışırken, Orban’ın Moskova açılımı birlik içinde rahatsızlık yaratıyor.

Enerji gündeminin öne çıkacağı belirtilen ziyaret, Macaristan’ın Rus petrol ve gazına olan bağımlılığını azaltmak yerine yeni sözleşmelerle pekiştirme niyetini de ortaya koyuyor. ABD’nin Rus enerji şirketlerine yönelik yaptırımlarından uzak olan Orban hükümeti, yaklaşan parlamento seçimleri öncesi enerji fiyatlarını düşük tutmayı kritik bir öncelik olarak görüyor.

Putin’in, Rus teknolojisiyle inşa edilen ancak ABD yakıtıyla çalışması planlanan Paks 2 nükleer santral projesine dair görüşmelere açık olduğunu söylemesi, iki ülke arasındaki enerji işbirliğinin derinleşmesine işaret ediyor.

Ukrayna savaşına dair tutumuyla da AB içinde yalnızlaşan Orban, yaptırımları etkisiz buluyor ve Ukrayna’nın üyelik sürecini engellemeyi sürdürüyor. Avrupa’daki pek çok lider, Moskova’ya koşulsuz ateşkes çağrısı yapılmadan diplomatik sürecin başlamasını doğru bulurken, Orban’ın Putin’le yakın temasları AB’nin bütünlüğünü zedeliyor.

Merkez Avrupa Üniversitesi’nden Marc Loustau, Orban’ın özellikle Washington temaslarında Trump yönetiminin Avrupa karşıtı yaklaşımını güçlendirdiğini belirtiyor. AB ise Orban’ın Birlik adına konuşmadığını vurgulamakta kararlı.

Orban’ın, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e gönderdiği mektupta Trump’ın barış görüşmeleri için Avrupa’dan koşulsuz destek istediğini ve Brüksel’i “savaş istemekle” suçladığını aktarması ise Brüksel–Budapeşte hattındaki gerginliği daha da artırmış durumda.

AB Konseyi, Ukrayna’da adil ve sürdürülebilir bir barış için çağrılarını yinelemeye devam ediyor. Ancak Orban’ın Moskova ve Washington’la yürüttüğü paralel diplomasi girişimleri, Avrupa’nın ortak dış politika çizgisini sarsma potansiyeli taşıyor.

Kaynak: https://tr.euronews.com/my-europe/2025/11/28/orbandan-moskova-ziyareti-putin-ile-gorusmesi-ab-icin-ne-anlama-geliyor

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA