Avrupa Birliği'nde sular durulmuyor. AB Komisyonu, enerji alanındaki anlaşmazlıkların çözümü konusunda Birliğin ortak tutumuna uymadığı gerekçesiyle Macaristan'ı Avrupa Adalet Divanı'na (AAD) taşıdı. Bu sevk, Birlik içinde uzun süredir tartışılan ve önemli bir ayrışma noktası haline gelen Enerji Şartı Antlaşması (ESA) konusundaki anlaşmazlıkların son halkası olarak değerlendiriliyor. Bu durum, AB'nin temellerinde çatlakların oluştuğuna dair endişeleri artırıyor.
AB Komisyonu'ndan yapılan açıklamada, Avrupa Adalet Divanı'nın 2 Eylül 2021 tarihinde aldığı bir karara atıfta bulunuldu. Bu kararda, bir AB üyesi ülke ile başka bir üye ülkeden yatırımcı arasındaki enerji anlaşmazlıklarının çözümünün Enerji Şartı Antlaşması'na göre yapılamayacağı belirtilmişti. Komisyon, Macaristan'ın bu karara uymadığını ve dolayısıyla hem AAD kararına hem de AB müktesebatına aykırı davrandığını iddia ediyor.
Geçtiğimiz Haziran 2024'te, AB Komisyonu ve 26 üye ülke, Lizbon'da imzalanan ortak bir beyannameyle, AAD'nin bu önemli kararını resmen kabul etmişti. Bu beyanname, AB içindeki birçok ülkenin, ESA'nın mevcut haliyle uluslararası iklim hedefleriyle uyumsuz olduğu ve modern enerji politikalarına engel teşkil ettiği görüşünü yansıtıyordu. AB'nin kendisi de antlaşmanın güncelliğini yitirmesini gerekçe göstererek Enerji Şartı Antlaşması'ndan çekildiğini duyurmuştu.
Ancak Macaristan, Divan'ın bu kararının yalnızca gelecekteki anlaşmazlıklar için geçerli olacağını ve Enerji Şartı Antlaşması'nda değişiklik yapılması halinde yürürlüğe gireceğini savunarak bu ortak tutuma karşı çıkmıştı. Bu duruş, Macaristan'ın AB'nin enerji politikaları ve yasal yorumları konusundaki diğer 26 üye ülkeyle ayrıştığını net bir şekilde ortaya koyarak birliğin içinde derin bir fikir ayrılığına işaret ediyor.
Portekiz'in başkenti Lizbon'da 17 Aralık 1994 tarihinde Rusya dahil yaklaşık 50 ülke ve AB tarafından imzalanan Enerji Şartı Antlaşması, enerji sektöründe ve ticaretinde sınır ötesi iş birliği için bir çerçeve oluşturuyordu. Ancak antlaşmanın fosil yakıt yatırımlarını koruduğu ve iklim değişikliğiyle mücadele hedeflerine ters düştüğü eleştirileri, AB içinde antlaşmadan çekilme veya reform yapma yönündeki baskıyı artırmıştı.
Macaristan'ın bu konudaki tutumu, Avrupa Adalet Divanı'nın nihai kararıyla netlik kazanacak olsa da bu sevk AB içinde artan gerilimlerin ve politika farklılıklarının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu durum, Birlik içindeki birliğin geleceği hakkında endişeleri beraberinde getirirken, AB'nin özellikle enerji ve iklim politikaları gibi kritik alanlarda ortak bir zemin bulma mücadelesinin devam ettiğini ve ortak paydaların zayıfladığını gösteriyor.
Avrupa Adalet Divanı'nın bu davada vereceği kararın, AB içindeki bu çatlakları daha da derinleştirip derinleştirmeyeceği merak konusu.
Diğer İçerikler