Financial Times’ın aktardığına göre Washington, Blair’in atanmasına Arap ve Müslüman ülkelerden gelen yoğun itirazlar nedeniyle bu plandan sessizce vazgeçti.
Trump, eylül ayında İsrail–Hamas savaşını sona erdirmeyi hedeflediğini belirterek 20 maddelik bir barış planı açıklamış ve bu plan çerçevesinde kurulması öngörülen yapıya “board of peace” adını vermişti. Trump’ın başkanlık edeceği bu otoritede Blair’in önemli bir rol üstlenmesi bekleniyordu. Hatta Blair’in kurduğu Tony Blair Institute for Global Change’in, planın bazı bölümlerinin hazırlanmasına Trump’ın damadı Jared Kushner’le birlikte katkı sunduğu iddia edilmişti.
Arap ülkelerinin güçlü itirazları Blair’in rolünü zora soktu. Diplomatik kaynaklara göre birçok hükümet ve bölgesel aktör, Blair’in adının özellikle 2003 Irak işgalindeki rolü nedeniyle “kabul edilmesi güç” olduğunu Trump yönetimine iletti. Eleştirmenler ayrıca Blair’in geçmişte Dörtlü Temsilcisi olarak yürüttüğü Ortadoğu barış çabalarında kayda değer bir ilerleme sağlayamadığını da hatırlatıyordu.
Blair’in destekçileri, onun Kuzey İrlanda barış sürecindeki başarısını örnek gösterse de bu değerlendirme Arap kamuoyundaki derin tepkiyi bastırmaya yetmedi.
Trump da ekim ayında yaptığı bir açıklamada Blair’in tartışmalı bir figür olduğuna işaret ederek, “Tony’i severim ama herkes tarafından kabul edilebilir biri olduğundan emin olmak istiyorum” ifadelerini kullanmıştı.
Diğer İçerikler