Hindistan’da özellikle Kuzey bölgelerinde patlak veren protestolar, 2025 Eylül’ünde tansiyonu en üst seviyeye çıkardı. Özellikle Ladakh özerklik talebiyle başlayan gösteriler, polisle çatışmalara dönüşerek en az 4 kişinin hayatını kaybetmesine ve çok sayıda yaralıya yol açtı. Bu durum, bölgede “kanlı gün” olarak anılmaya başlandı.
Protestoların Arka Planı
Ladakh, 2019’da Jammu ve Keşmir’den ayrılarak merkezi yönetim denetimine bırakılmıştı. Yerel halk ise uzun süredir demokratik temsil, özerklik ve alt bölgelerin “Eyalet (State)” statüsüne yükseltilmesini talep ediyor. Bu talepler, özellikle genç kuşak tarafından daha radikal bir üslupla dile getirilmeye başlandı.
Özellikle son günlerde yürütülen açlık grevleri ve sokak gösterileri, taleplerin ciddiye alınmaması üzerine daha sert eylemlere dönüştü. Protestocular, bölgede merkezi yönetim temsilcilerinin binalarını ve parti ofislerini ateşe verdi. Leh’de BJP (Hindistan Halk Partisi) binası saldırıya uğradı, güvenlik araçları yakıldı.
Çatışmalar ve Kayıplar
24 Eylül günü başlayan çatışmalarda, bazı protestocuların polis ateşiyle vurulduğu bildirildi; resmi kaynaklar “savunma amaçlı ateş açıldığını” ve ölümlerin “uygunsuz sözlerin etkisiyle” gerçekleştiğini açıkladı.
Bazı kaynaklar “en az dört kişinin öldüğünü ve onlarca kişinin ve birçok polisiyet mensubunun da yaralandığını” aktardı.
Protestoların ardından bölgede geniş güvenlik önlemleri uygulanmaya başlandı; Leh ve Kargil bölgelerinde sokağa çıkma yasakları, toplu toplantı yasakları ve geniş çaplı gözaltılar devreye girdi.
Siyasal Tepkiler ve Talepler
Muhalefet partileri ve insan hakları örgütleri, hükümeti orantısız güç kullanımıyla suçluyor. Kongre Partisi, “ölümlerin bağımsız bir yargı soruşturması ile aydınlatılması” çağrısında bulundu.
Ayrıca protestoların “Gen-Z (Y kuşağı ve ötesi)” tarafından yönlendirildiği, söz konusu neslin daha radikal adımlar atma eğiliminde olduğu yorumları yapılıyor. Son yıllarda Güney Asya’daki gençlik hareketlerinin etkisi de bu süreçte sıkça referans veriliyor.
Merkezi hükümet ise protestoları “kışkırtıcı söylemler” ile ilişkilendiriyor. Bazı aktivistlerin açlık grevi ve miting konuşmalarının gerilimi tetiklediği iddia ediliyor.
Diğer İçerikler