58. ASEAN Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın Ardından: ASEAN’ın Geleceği Nasıl Şekillenecek?

ASEAN, ABD’nin tarifeleri ile Çin’in artan etkisi arasında denge stratejisini sürdürerek yoluna devam ediyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

2025 yılı 8–11 Temmuz tarihleri arasında Kuala Lumpur’da düzenlenen 58. ASEAN Bakanlar Toplantısı (AMM), artan jeopolitik gerilimlerin gölgesinde gerçekleşti. ASEAN’ın 10 üye devleti ile ABD, Çin, Rusya, Japonya, Türkiye gibi önemli diyalog ortaklarının katıldığı toplantı, ASEAN’ın bölgesel sorunları aşma konusundaki merkezi rolünü bir kez daha teyit etti.

Yenilenmiş Bir Vizyon, Tanıdık Sorunlar

Toplantının merkezinde, 2025 sonrası hedefleri belirleyen ASEAN 2045: Ortak Geleceğimiz vizyonu yer aldı. Bakanlar, ASEAN’ın siyasi-güvenlik, ekonomik ve sosyo-kültürel üç temel sütunu arasında entegrasyonu güçlendirme taahhütlerini yineledi. Ancak bölgenin süregelen krizleri hâlâ ağır basıyordu.

Myanmar krizi hâlâ çözülememiş durumda. Liderler 5 Maddelik Uzlaşı’ya desteklerini yinelerken, somut ilerleme görülmedi. İklim değişikliği ve Güney Çin Denizi anlaşmazlığı gündeme yeniden geldi. Öne çıkan küresel konular arasında ise Gazze’deki çatışmalar vardı; Malezya temsilcisi, bunu açıkça “Gazze’de İsrail’in gerçekleştirdiği soykırım” olarak niteledi. Ayrıca Malezya, ABD ve Rusya arasında kapalı kapılar ardında bir görüşmeye ev sahipliği yaptı—bu, ASEAN’ın tarafsız bir diplomasi platformu olma hedefinin sessiz bir göstergesiydi.

Bölünmüş Bir Dünyada Denge Stratejisi

Toplantının zemininde ABD-Çin rekabeti sessizce hissediliyordu. ASEAN ülkelerinden yapılan ihracata ABD’nin getirdiği %25–%40 oranlarındaki yeni tarifeler, ciddi endişe yarattı. Malezya Başbakanı Enver İbrahim, bu tür politikaları “silah haline getirilmiş ekonomi” olarak tanımlarken, artan korumacılığı da eleştirdi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise bu tarifelerin, “daha adil ticaret” hedefiyle uygulandığını savundu. Ancak birçok ASEAN ülkesi, bu adımların büyümeyi ve tedarik zincirlerini olumsuz etkilediği görüşünde.

Aynı anda Çin, ASEAN+3 platformu aracılığıyla bölgedeki etkisini derinleştirdi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, bölgesel entegrasyonun hızlandırılması çağrısında bulundu. ASEAN ise iki büyük güç arasında denge politikası (hedging) izlemeye devam ediyor—taraf tutmadan, her iki güçle de ilişki kurarak avantaj elde etmeye çalışıyor.

Türkiye, Yeni Ortaklar ve Genişleyen ASEAN Ufku

Toplantı ASEAN’ın küresel etki alanını da genişletti. Türkiye, “Yeniden Asya” girişimiyle ASEAN Vizyonu 2045’e desteğini yineledi ve ilişkileri derinleştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Aynı zamanda Cezayir ve Uruguay, Güneydoğu Asya Dostluk ve İşbirliği Antlaşması'na (TAC) resmen katıldı. Bu gelişme, ASEAN’ın yumuşak güç kapasitesinin arttığını gösterdi.

ASEAN Merkeziliği Hâlâ Güçlü mü?

1967 yılında kurulan ASEAN, uzun süredir bölgesel diyalogların öncüsü konumunda. Ancak iç bölünmeler, özellikle Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki hak iddiaları konusunda, birliğin ortak duruşunu zayıflatıyor. Filipinler ve Vietnam gibi ülkeler direnç gösterirken; Kamboçya ve Laos gibi ülkeler, Çin’e yakın duruyor. Bu durum ASEAN’ın etkisini sınırlıyor.

Yine de ASEAN, dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma konumunu koruyor ve 2030’a kadar dördüncü sıraya yükselmesi bekleniyor. Ancak bu ekonomik güç, yalnızca iç uyumla desteklenirse anlam kazanacak.

Sonraki Adımlar

ASEAN’ın gücü, baskı yapmadan diyaloğu kolaylaştırabilme yeteneğinde yatıyor. Ancak bu yaklaşım artık sınanıyor. Denge politikası zaman kazandırabilir, ancak net bir strateji ve birlik olmadan yeterli olmayacaktır. 2045 vizyonunun gerçekleşmesi için sadece hedef değil, kararlılık da gerekiyor—özellikle Myanmar gibi iç sorunlarla yüzleşme konusunda.
 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA