Jewish Telegraphic Agency(JTA): “İsrail, Diaspora Yahudilerini Tehlikeye Atıyor; Bunu Kabul Etmeli ve Değişim Talep Etmeye Başlamalıyız”

Dünya Yahudiliğinin en eski ve en çok okunan haber ajansı JTA’da yayımlanan analiz, İsrail’in eylemlerinin Diaspora Yahudileri için ciddi güvenlik riskleri oluşturduğunu ortaya koyuyor. Analiz, genç Yahudilerin dini kimliklerini ve İsrail’e desteklerini gizleme eğilimlerine dikkat çekiyor ve Diaspora liderlerine harekete geçme çağrısı yapıyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Dünya Yahudiliğinin en eski ve en çok okunan haber ajansı Jewish Telegraphic Agency (JTA), 3 Ekim  tarihli analizinde İsrail hükümetinin politikalarının Diaspora Yahudilerinin güvenliğini tehlikeye attığını vurguladı. Makalede Netanyahu hükümetine doğrudan çağrı yapılarak, “İsrail eylemlerinin diasporanın refahını güvence altına almaktan ziyade tehlikeye attığı gerçeğiyle yüzleşin. Dünya çapındaki Yahudi öğrenciler arasında yapılan yakın tarihli bir anket, öğrencilerin %78'inin dini kimliklerini, %81'inin ise İsrail'e desteklerini gizlediğini ortaya koydu” ifadeleri kullanıldı.

Analizi kaleme alan Daniel Pipes, İsrail’in, kuruluşundan bu yana Diaspora’yı koruma misyonunu sürdürdüğünü ancak son dönem politikalarının bu görevi zayıflattığını belirtiyor. Pipes’a göre İsrail’in Filistin politikaları ve Gazze savaşındaki eylemleri, anti-Siyonizm söylemleriyle birleşince antisemitik olayların artmasına yol açıyor ve bu durum, özellikle Batı ülkelerinde yaşayan Diaspora Yahudileri için doğrudan bir tehdit oluşturuyor.

Analizde, Diaspora topluluklarının artık sessiz kalmak yerine aktif bir duruş geliştirmesi gerektiği vurgulanıyor. Pipes, Diaspora liderlerinin İsrail hükümetine karşı açık ve net talepler iletmelerini öneriyor ve “Bizi dinleyin, endişelerimize kulak verin, yoksa İsrail'in eylemlerinden uzaklaşır, hatta belki de onları reddederiz” sözleriyle bu çağrısını güçlendiriyor. Analiz, Diaspora liderlerinin, İsrail’in politikalarının hem genç Yahudiler hem de dünya genelindeki topluluklar üzerindeki etkilerini ciddiyetle değerlendirmesi gerektiğini belirtiyor.

JTA makalesinde ayrıca genç Yahudiler arasında kimliklerini gizleme ve İsrail’e desteklerini ifade etmeme eğiliminin giderek arttığına dikkat çekiliyor. Bu durum, özellikle Amerika ve Avrupa’da yaşayan gençler arasında kendilerini açıkça ifade edememe, sosyal ortamlarda çekingen davranma ve dini kimliklerini gizleme şeklinde kendini gösteriyor. Analiz, bu trendin yalnızca bireysel bir tercih değil, aynı zamanda İsrail politikalarının yarattığı bir güvenlik sorunu olduğunu vurguluyor.

Pipes’ın makalesinde öne çıkan bir diğer mesaj, Diaspora Yahudilerinin artık İsrail’e sadece destek vermekle yetinmemesi gerektiği yönünde. Toplulukların, İsrail politikalarının etkilerini sorgulaması ve gerektiğinde eleştirel bir duruş sergilemesi, analizde hem bir hak hem de bir zorunluluk olarak tanımlanıyor.

Pipes, bu bağlamda, Diaspora liderlerinin hem kendi topluluklarının güvenliğini hem de Yahudi değerlerinin korunmasını sağlamak amacıyla İsrail hükümetine karşı daha organize ve etkili bir ses geliştirmesi gerektiğini belirtiyor.

JTA’nın bu analizi, İsrail ve Diaspora ilişkilerinde açık bir hesaplaşma çağrısı niteliğinde ve dünya genelinde Yahudi toplulukları arasında geniş yankı bulması bekleniyor. Analiz, İsrail’in politikalarının sadece bölgesel değil, küresel etkilerini gözler önüne seriyor ve Diaspora Yahudilerinin güvenliğini doğrudan ilgilendiren bu konunun artık tartışılmaz bir gerçek olarak kabul edilmesi gerektiğini vurguluyor.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA