Sudan’ın başkenti Hartum, yıllardır süren iç savaşta büyük yıkıma uğradı. Artık başkentte yaşayan ya da geri dönmeye karar veren sivillerin karşılaştığı riskler sadece savaşın acısı değil; yıkılan sanayi, enerji ve altyapı tesislerinin bıraktığı ‘sessiz düşmanlar’.
Çatışmalar sırasında fabrikalar vuruldu, depolarda bırakılan kimyasallar kontrolsüz bir şekilde sızma riski taşıyor. Bazı endüstriyel sahalar hâlâ temizlenmemiş durumda; bu da kimyasal sızıntı ve toksik hava tehlikesini beraberinde getiriyor. Ayrıca, savaşın simgesi haline gelen bombardıman ve patlamalar — yıkılan binalardaki asbest ve toz — solunum yolu hastalıkları için yeni bir tehlike oluşturuyor.
Su ve kanalizasyon altyapısı büyük ölçüde yok edilmiş durumda. Temiz suya erişim imkânsız hâle gelirken, atık su ve çöp kentte birikiyor. Bu durum, su kaynaklarının — özellikle Nil Nehri dahil — kirlenmesine yol açıyor; bu da kolera, sıtma ve tifo gibi salgın hastalık risklerini artırıyor.
Geri dönen Hartum sakinleri, çatışma öncesine göre çok daha zor şartlarla karşı karşıya. “Döndük ama hastalık kapımızda” diyenler çoğunlukta. Yetkililer ve sağlık uzmanları, bu kapsamda acil çevresel temizlik, altyapı onarımı ve insani yardım çağrısı yapıyor. Aksi halde, savaşın yarattığı fiziksel yıkımın etkisi yıllar sürecek bir halk sağlığı krizine dönüşebilir.