Slovenya, İsrail’in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında bulunan yasadışı yerleşimlerden gelen ürünlere ithalat yasağı getirdiğini açıkladı. Hükümet bu adımı, Gazze'deki savaş nedeniyle İsrail üzerindeki diplomatik baskıyı artırmak amacıyla "sembolik bir önlem" olarak tanımladı.
Slovenya Başbakanı Robert Golob’un yaptığı açıklamada, “İsrail hükümetinin eylemleri – yasa dışı yerleşimlerin inşası, mülklere el konulması, Filistin nüfusunun zorla yerinden edilmesi ve evlerinin yıkılması gibi uygulamalar – uluslararası insancıl hukukun ciddi ve tekrar eden ihlallerini oluşturmaktadır” dedi.
Hükümetin internet sitesinde yayımlanan açıklamada, ithalat yasağının bu yerleşimlerden gelen tüm ürünleri kapsayıp kapsamadığı veya yalnızca İsrail kaynaklı olanlarla mı sınırlı olduğu netleştirilmedi. Ancak hükümet ayrıca, Slovenya’dan bu yasadışı yerleşimlere yönelik ihracatın da yasaklanmasını değerlendirmesi için ilgili bakanlıklara talimat verdi.
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon ise, yasağın sembolik olduğunu kabul etmekle birlikte, bunun Gazze’de süren insani ve güvenlik krizine gerekli bir yanıt olduğunu ifade etti:
“Bu adım, İsrail hükümetinin kalıcı barış ve iki devletli çözüm ihtimalini baltalayan politikalarına açık bir tepki niteliğindedir.”
Slovenya, Haziran 2024’te İrlanda, Norveç ve İspanya’yı izleyerek Filistin devletini tanımıştı. Temmuz ayında ise aşırı sağcı İsrailli bakanlar Itamar Ben Gvir ve Bezalel Smotrich’i “persona non grata” ilan ederek ülkeye girişlerini yasaklamıştı. Slovenya, bu isimleri Filistinlilere yönelik “aşırı şiddet çağrısı” ve “soykırım niteliğindeki açıklamaları” nedeniyle eleştirmişti.
Ayrıca hükümet, yaklaşık 880 bin avro değerinde gıda ve battaniye yardımını içeren yeni bir insani yardım paketini de onayladı. Slovenya, geçtiğimiz hafta itibariyle İsrail’e yönelik tüm silah ihracat, ithalat ve transit geçişlerini de durdurarak bu alanda AB içinde ilk olan ülke oldu.
Her ne kadar Slovenya’nın İsrail yerleşimlerinden ithal ettiği ürünlerin miktarı 2023’te yalnızca 2.000 avro civarında olsa da, bu karar Avrupa ülkelerinin İsrail politikalarına karşı benzer adımlar atmasının önünü açabilecek nitelikte görülüyor.
Diğer İçerikler
