ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri olan Japonya ile Washington arasında son dönemde yaşanan görüş ayrılıkları uluslararası basında yankı buluyor. Özellikle Mayıs ayında yürütülen ticaret müzakereleri kapsamında, ABD tarafı Japonya’nın savunma harcamalarını gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) %3’üne çıkarmasını talep etti. Bu talep, Washington’daki kurumlar arası mutabakatla dile getirilmişti. Ancak daha sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in Avustralya’da mevkidaşı Richard Marles ile yaptığı görüşme sonrası bu oranın “%3,5” seviyesine yükseldiği yönünde mesajlar verildi.
Tokyo yönetimi ise bu taleplere mesafeli yaklaştı. Japon hükümetinden üst düzey bir yetkili, savunma harcamalarında yapılacak böyle bir artışın yalnızca Japonya’nın egemen kararıyla mümkün olabileceğini ve bunun halka açık biçimde gerekçelendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Haziran ayındaki ABD-Japonya dışişleri ve savunma bakanları arasında yapılması planlanan 2+2 formatındaki toplantının iptal edilmesi, iki ülke arasında koordinasyon sorunları olduğu yönündeki yorumları güçlendirdi.
Bu gelişmelerin ardından Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, 24–25 Haziran tarihlerinde Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO Zirvesi’ne katılmama kararı aldı. Ancak Japonya tamamen zirveden çekilmedi; ülkenin dışişleri bakanı Takeshi Iwaya, zirve kapsamında bazı oturumlara ve ikili görüşmelere katıldı.
Her ne kadar Japonya NATO üyesi olmasa da, özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında "ortak ülke" statüsünde zirvelere düzenli olarak davet ediliyor. Uzmanlara göre Başbakan Ishiba’nın zirveye katılmama kararının ardında, toplantıda Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın oluşturduğu “IP4” formatında özel bir oturum düzenlenmemesi ve NATO içinde gündeme gelen yüksek savunma harcaması hedeflerinin Tokyo’da soru işaretlerine yol açması gibi etkenler yer alıyor.
Diğer İçerikler
