Mısır ziyareti sırasında France 5 televizyonuna konuşan Macron, “Tanımaya doğru ilerlemeliyiz ve bunu önümüzdeki aylarda yapacağız” dedi. Cumhurbaşkanı, Fransa’nın bu tanımayı, muhtemelen Haziran ayı başında Suudi Arabistan’la birlikte başkanlık edeceği konferansta gerçekleştirmesinin muhtemel olduğunu söyledi.
Macron, bu hamlenin yalnızca Filistin'in tanınmasına değil, aynı zamanda birçok ülkenin İsrail'in var olma hakkını tanımasına da zemin hazırlayacağını ifade etti. “Amacımız, Haziran ayında bu konferansta karşılıklı tanıma sürecini tamamlamak. Bir noktada bunun doğru olduğuna inanıyorum ve aynı zamanda Filistin’i destekleyen herkesin İsrail’i de tanımasını sağlayacak kolektif bir dinamiğe katkıda bulunmak istiyorum,” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı ayrıca, bu adımın Fransa’ya “İsrail’in var olma hakkını reddedenlere karşı mücadelede daha net bir duruş sergileme” ve bölgesel güvenliğe daha güçlü bir bağlılık gösterme imkânı sağlayacağını vurguladı. Macron, özellikle İran’ı bu çerçevede örnek gösterdi.
Eğer Fransa bu kararı alırsa, devam eden Gazze savaşı sırasında Filistin devletini tanıyan ülkeler arasına katılmış olacak. 2024 yılı Haziran ayı itibarıyla Ermenistan, Filistin’i tanıyan 147 Birleşmiş Milletler üyesi arasına katıldığını duyurdu. Aynı dönemde Norveç, İrlanda, İspanya ve Slovenya da Filistin’i tanıdıklarını açıkladı. Buna karşın, İsrail parlamentosu Knesset, ezici bir çoğunlukla Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkan bir bildiriyi kabul etti.
Fransa'da ise siyasi arenada farklı görüşler bulunuyor. Haziran 2023’te aşırı sağcı Ulusal Birleşme Partisi lideri Jordan Bardella, Filistin’in hakları kadar sorumluluklarının da olduğunu belirterek, şu aşamada tanımanın “terörizmi meşrulaştırmak” anlamına gelebileceği uyarısında bulunmuştu.
Macron, uzun süredir iki devletli çözümden yana tutum sergiliyor. 2017 yılında yaptığı açıklamada, Fransa’nın hem İsrail’in hem de uluslararası alanda tanınan sınırlar içinde yan yana yaşayacak bir Filistin devletinin bulunduğu çözüm için Birleşmiş Milletler’le çalışmaya devam edeceğini ifade etmiş ve Kudüs’ün iki devletin de başkenti olması gerektiğini dile getirmişti.
Diğer İçerikler