Çin’den Kritik Uyarı: Rusya Yenilirse ABD’nin Hedefi Pekin Olabilir!

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Rusya’nın Ukrayna savaşında yenilgiye uğraması halinde ABD’nin dikkatini Pekin’e çevireceğinden endişe duyduğunu belirtti. Üç yıldır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, Çin ve AB arasındaki en büyük gerilim kaynaklarından biri olmayı sürdürüyor.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Çin’in Rusya Endişesi

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Avrupa Birliği’nin (AB) üst düzey diplomatı Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Pekin’in Rusya-Ukrayna savaşında Rusya’nın kaybetmesini istemediğini açıkça ifade etti. South China Morning Post’un haberine göre, Wang, Rusya’nın olası bir yenilgisinin ardından ABD’nin tüm gücünü Çin’e yöneltebileceğinden endişe duyduğunu vurguladı. Kallas, Wang’ın bu açıklamasının Pekin’in kamuoyuna yaptığı tarafsızlık açıklamalarıyla çeliştiğini ve Brüksel’de birçok kişinin Çin’in bu tutumuna zaten inandığını belirtti.

“Rusya’yı Desteklesek Savaş Biterdi” İddiası

Wang Yi, Çin’in Rusya’yı maddi veya askeri olarak desteklediği yönündeki suçlamaları reddetti. “Rusya’yı desteklesek savaş çoktan biterdi,” diyen Wang, Pekin’in çatışmada taraf olmadığını savundu. Çin, kendisini Moskova ve Kiev arasında bir arabulucu olarak konumlandırırken, Rusya ile yakın diplomatik ve ekonomik ilişkilerini sürdürmeye devam ediyor.

ABD’nin Yeni Odağı mı?

Wang’ın açıklamaları, Pekin’in Washington’ın yakında dikkatini Asya’ya, özellikle Çin’e çevireceğine dair endişelerini ortaya koydu. ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya desteği çekme tehdidi ve Rusya’ya yönelik ılımlı söylemleri, Avrupa’da tartışmalara yol açtı. Öte yandan, stoklarının azalması nedeniyle Pentagon’un Ukrayna’ya bazı hava savunma füzeleri ve mühimmat sevkiyatını durdurması Çin’in jeopolitik kaygılarını daha da arttırdı.

AB’den Çin Bankalarına Yaptırım Hazırlığı

AB, Rusya’ya yönelik yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle iki küçük Çin bankasını kara listeye almaya hazırlanıyor. Wang Yi, bu adımın gerçekleşmesi halinde Çin’in misilleme yapacağı uyarısında bulundu. Öte yandan, Çin’in nadir toprak elementleri ve mıknatıs ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa’da bazı üretim hatlarının durmasına neden oldu. AB, bu kritik ham maddelerde Çin’e büyük ölçüde bağımlı olduğu için, bu durum ilişkilerde yeni bir gerilim noktası oluşturuyor.

Pekin’de Zirve Öncesi Gerginlik

Wang Yi’nin Brüksel temasları, 24-25 Temmuz’da Pekin ve Anhui eyaletinde yapılacak AB-Çin zirvesi öncesi dikkat çekti. AB kaynakları, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Wang ile yaptığı görüşmelerde Kallas ile aynı çizgide olduğunu belirtti. Ancak, Brüksel’deki görüşmeler, zirveden somut sonuçlar çıkacağına dair umutları gölgeliyor.

Diplomasi Turları Devam Ediyor

Wang Yi, Brüksel’deki temaslarının ardından Berlin’e geçerek Almanya’nın yeni Dışişleri Bakanı Johann Wadephul ile bir araya gelerek ilk görüşmesini gerçekleştirdi. Bakan, hafta içinde Paris’te Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile görüşmeyi planlıyor. Çin Dışişleri Bakanlığı, AB ile ilişkilerde temel bir çıkar çatışması olmadığını vurgulayarak, “Avrupa’nın karşılaştığı zorluklar Çin’den kaynaklanmıyor. İki taraf birbirine saygı duymalı, birlikte gelişmeli ve insan uygarlığına katkıda bulunmalı,” açıklamasını yaptı.

Tarafların Farklı Yorumları

Çin Dışişleri Bakanlığı, AB ile geniş kapsamlı ortak çıkarlara sahip olduklarını belirtirken, Avrupa’daki mevcut zorlukların Çin’den kaynaklanmadığını savundu. Ancak, Wang’ın açıklamaları ve Çin’in Rusya ile yakın ilişkileri, AB içinde farklı yorumlara yol açıyor. Üç yıldır devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, Çin ve AB arasındaki en büyük gerilim kaynaklarından biri olmayı sürdürüyor.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA