Amerika Birleşik Devletleri, öğrenci vizelerine yönelik yeni bir uygulamayı hayata geçirme hazırlığında. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayanan haberlere göre, ABD’ye eğitim amacıyla başvuran yabancı öğrencilerin sosyal medya hesapları artık daha kapsamlı bir şekilde incelenecek. Politico'nun ortaya çıkardığı belgeye göre, özellikle İsrail karşıtı paylaşımlarda bulunanların vize başvurularının reddedilmesi gündemde.
Kasım 2024 itibarıyla ABD'de eğitim gören Türk öğrenci sayısı 9 bin 148’e ulaştı. Her yıl yüzlerce Türk öğrenci, lisans, yüksek lisans ve doktora programları için Amerika’nın yolunu tutuyor. Yeni düzenleme, yalnızca öğrencileri değil, ABD'de ders veren Türk akademisyenleri de doğrudan ilgilendiriyor.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun imzasıyla tüm büyükelçilik ve konsolosluklara gönderilen belgede, öğrenci vizelerine dair yeni randevuların, başvuru sahiplerinin sosyal medya geçmişi tam olarak incelenene kadar durdurulması talimatı verildi. Belge, "teröristleri uzak tutmak" ve "antisemitizmle mücadele" gibi gerekçelere dayandırılsa da hangi içeriklerin antisemitik sayılacağına dair net bir tanım yapılmadı.
Trump yönetiminin “liberal” olarak nitelediği ve antisemitizme göz yummakla suçladığı Harvard gibi üniversitelere yönelik baskılar artarken, Filistin’e destek açıklamaları yapan öğrencilerin de hedefte olduğu belirtiliyor. Bazı öğrencilerin göçmenlik birimleri tarafından gözaltına alındığı, bazılarının ise ülkeden sınır dışı edildiği bildirildi.
Nisan ayında ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri (USCIS), sosyal medyada İsrail karşıtı veya antisemitik kabul edilen paylaşımların, göçmenlik ve vize süreçlerinde olumsuz bir faktör olarak değerlendirileceğini resmen açıklamıştı. Bu durum, ifade özgürlüğünün sınırlandırıldığı ve özellikle Müslüman coğrafyalardan gelen öğrencilerin hedef alındığı yönündeki endişeleri artırıyor.
Uzmanlar, bu uygulamanın öğrencilerin ifade özgürlüğünü baskı altına alabileceği ve eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyebileceği görüşünde. İnsan hakları savunucuları ise, İsrail’e yönelik eleştirilerin otomatik olarak antisemitizmle eşleştirilmesinin tehlikeli bir eğilim olduğunu vurguluyor.
Amerikan Anayasası'nın temel taşlarından biri olan ifade özgürlüğü ilkesi, yeni düzenlemelerle birlikte ciddi şekilde sorgulanmaya başlandı.
Diğer İçerikler