ABD, Haziran ayında İran’la yaşanan 12 günlük yüksek gerilimli çatışmalar sırasında gelişmiş THAAD (Terminal High Altitude Area Defense) savunma sistemlerinin dörtte birini tüketti. Bu savunma gücü, büyük ölçüde İsrail’in güvenliğini sağlamak için kullanıldı.
ABD'li füze savunma uzmanları ve savunma yetkilileri CNN'e verdiği demeçte, füzelerin hızla tükenmesinin Washington'da ciddi kaygılar yarattığını söyledi. Pentagon'un 2026 bütçe projeksiyonuna göre, ABD'nin geçen yıl sadece 11 yeni THAAD füzesi üretmesi ve 2025 yılında sadece 12'sini daha alması bekleniyor.
Washington’da bu ölçekte bir angajmanın sürdürülebilirliği halen sorgulanıyor.
Pentagon kaynakları, bu kullanımın “tekrar tekrar yapılabilecek bir şey olmadığını” vurgularken, güvenlik uzmanları da aynı noktaya dikkat çekiyor: ABD, aynı anda birden fazla cephede bu yoğunlukta bir savunma faaliyeti yürütebilecek mi?
ABD'nin TAHAAD Kapasitesi
THAAD, ABD’nin en gelişmiş füze savunma sistemlerinden biri. Fakat üretimi hem pahalı hem de zaman alıcı. Kullanılan her batarya, sadece maliyetiyle değil, stratejik açıdan da ağır bir yük oluşturuyor. Bu nedenle, stokların bu denli hızlı tükenmesi, sadece İsrail’in güvenliğini değil, ABD’nin küresel savunma reflekslerini de doğrudan etkileyebilir.
THAAD füze savunma sisteminin üreticisi Lockheed Martin'e göre şu anda dünya çapında dokuz aktif THAAD aküsü bulunmakta. ABD ordusu ise bunlardan yedisini işletiyor. Geçen yıla kadar, Pentagon, İsrail'in savunmasına yardım etmek için bu bataryalardan ikisini Orta Doğu'ya yerleştirmişti.
TAHAAD Sistemi ve İran'ın başarısı
Bu tablo, İran açısından da dikkat çekici bir gelişmeye işaret ediyor. Herhangi bir topyekûn savaşa girmeden, sadece füze ve İHA saldırılarıyla ABD gibi bir gücün savunma kapasitesini bu kadar hızlı harcamaya zorlamak, Tahran’ın asimetrik caydırıcılığını ortaya koyuyor.
